Yıldırımtürk: KKM mecrasından çıkmış görünüyor / Al Ain Türkçe Özel
2,5 trilyon liraya dayanan Kur Korumalı Mevduat sistemi tartışmaların odağında... Yeni ekonomi yönetimi sisteme devam eder mi? Karar ne getirir ne götürür? Bu soruları Para Piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk’e sorduk.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının toplamı 2 trilyon 498 milyar 727 milyon liraya ulaşarak yeni zirvesini gördü. Seçimlerin ardından sistemle ilgili tartışmalar arttı. Yeni yönetimin sistemi devam ettirip ettirmeyeceği merak konusu.
Sistemin getirilerini ve götürülerini, konuya ilişkin tartışmaları, sistemin devam edip etmeyeceğini Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Kur Korumalı Mevduat Sistemi, devreye alındığından bu yana Türkiye ekonomisine ne getirdi, ne götürdü?
Amacı dövize olan ilgiyi azaltmak ve getiri sağlamaktı. Ama amacını aştı. Dövize olan talebi azaltmak adına Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmesiyle birlikte getirinin azaldığı döneme girildi. Bu nedenle sistemden çıkışlar başladı. Devam edebilmesi için başlangıçtaki faize önce 3 puan eklenebilmesine izin verildi. Ama bu da yemtmedi faiz sınırı tamamen kaldırıldı. Bu da yetmedi ödemeler peşin yapılmaya başadı ama bir süre sonra bu kaldırıldı.
Sonuç olarak sistemin amacı döviz kurunda istikrarı sağlamaktı. Süreçte dövizde istikrar sağlandı ama bunun maliyeti çok yüksek oldu. Kur Korumalı Mevduat sistemi mecrasından çıkmış görünüyor.
KKM'de faiz üst sınırının kaldırılmasının yatırımcı davranışları ve genel ekonomi üzerindeki etkileri şu an için ne düzeyde?
Dövize erişimin zor olması reel sektörün bankalarla karşı karşıya gelmesi gibi bir süreçteyiz.
Seçim sonrası 21 liralık dolar kurunu görüyoruz. Kısa sürede 23-25 beklentisi var. Şu an ne kadar faiz alırsanız alın enflasyonun altında getiri elde ediyorsunuz. Bu da döviz talebini hala canlı tutuyor. Bunun aşılması gerekiyor.
Şimdi öyle bir noktaya geldik ki bu para dövize dönüşürse kur bugünkü fiyatın çok üzerine çıkacak.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki yükseliş sürerken seçilmelerin de tamamlanmasıyla tartışmalar arttı. Yakın bir gelecekte bu uygulamanın sonlandırılması mümkün olabilir mi?
Yakın zamanda kaldırılabileceğini düşünmüyorum. Böyle bir kaldırma, 2,5 trilyon TL’nin dönüşümü kolay olmaz, yumuşak bir geçiş olması gerekiyor. Bu yumuşak geçiş enflasyonda da bir yükseliş getirebilir. Bunun için yeni politikalar devreye girmesi gerekiyor piyasa bu gelişmeyi bekliyor.
Öncelikle faizin yükseltilmesi gerekiyor. Merkez Bankası, bir gecede politika faizini yüzde 20’ye çıkarabilir, bu bir güven sağlar. Böyle olursa dövize olan ilgi azalır TL’nin faiz getirisi öne çıkar. Yumuşak bir geçiş sağlanabilir. Hem rezerv rakamlarında iyileşme sağlanması hem de Merkez Bankası’na olan güvenin artması için politika faizinde değişiklik yapılması ihtiyaç görünüyor.
Yeni yönetim çok önemli. Kimlerden oluşacak, ekonomi programı nasıl olacak heteredoks politikalardan vazgeçilecek mi? Politika faizi yükselecek mi? Şimdilik bunların cevabı yok.
Sistemin kaldırılması durumunda, etkilerin en aza indirilmesi için hangi yol izlenmeli?
Muhalefet de gelse sistemden hızlı bir çıkış yapamayacaktı. Çünkü sistemden hızlı çıkış kendi ayağına sıkmak olur. Öyle bir şey yapılacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasında vurgu yaptığı güven ve istikrar gerçekten çok önemli. Bunlar sağlanabilirse sistemden yumuşak çıkışın önü açılabilir.
Dövize olan ihtiyaç ve talebin azaltılması temel koşul. Bunun sağlanması gerekiyor. Komşularımızdan, dostlarımızdan gelecek döviz, turizm gelirlerinde artış ve güven-istikrar ortamının sağlanmasıyla ancak mümkün olabilir. İç piyasada vatandaşa güven sağlanması da gerekiyor. Bu olursa vatandaş döviz alma davranışından vazgeçer.