Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. Yılında Erdoğan’dan Çözümsüzlük Eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 51. yılı dolayısıyla yaptığı konuşmada, Rum tarafının çözümsüzlük politikalarını eleştirerek, KKTC’nin uluslararası alanda tanınması çağrısını yineledi.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51’inci yılı Lefkoşa’da düzenlenen resmi törenlerle kutlanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada Kıbrıs Türk halkının yarım asrı aşkın süredir barış ve huzur mücadelesi verdiğine dikkat çekti. Erdoğan, bu anlamlı günde Lefkoşa’da bulunmanın gururunu dile getirirken, şehitleri ve gazileri minnetle andı, Kıbrıs davası uğruna ömrünü adamış liderlere özel bir teşekkür sundu.
Erdoğan, konuşmasına “Kıbrıs Türk halkının barış ve huzura kavuştuğu bu önemli günde sizlerle birlikte olmaktan büyük gurur duyuyorum,” sözleriyle başlarken, Barış Harekâtı’nın mimarları olarak Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Rauf Denktaş’ın isimlerini özellikle andı. Törende, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın hem Ada’daki Türkler hem de Türkiye için taşıdığı tarihî ve toplumsal önemin altı çizildi.
Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik hak ihlalleri karşısında, garantörlükten kaynaklanan sorumlulukların bir gereği olarak hayata geçirildiğini vurguladı. Türk ordusunun adaya çıkışıyla barış ve güven ortamının sağlandığını, Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığının dünyaya gösterildiğini belirtti. Erdoğan, geçmişte yaşanan acıların unutulmasının mümkün olmadığını, EOKA terörünün ve Enosis hayallerinin Kıbrıs Türklerinin hayatında derin yaralar açtığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs’ın asli unsuru olan Türkler, 1571’den bu yana öz vatanlarında sığıntı gibi yaşamaya mecbur bırakıldı. Ada’da dökülen kan ve çekilen acılar hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Kıbrıs’ın çiçekleri, Makaryos’un akıttığı kanın kokusunu silemedi,” diyerek Ada’da yaşananların hafızalardan silinmediğine dikkat çekti. Rum tarafının bugüne kadar hep çözümsüzlük peşinde koştuğunu, müzakere masalarından kaçtığını ve Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp kendi devletine eklemlemeye çalıştığını vurguladı.
Kıbrıs meselesinin çözümü için yıllardır süren ama sonuç vermeyen müzakerelere de değinen Erdoğan, “Kaybedecek bir 60 yılımız daha yok. BM parametreleriyle, federasyon modeliyle zaman kaybetmek istemiyoruz. Uluslararası toplum, artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı. Siyasi ve ekonomik ilişkiler kurulmalı, doğrudan uçuşların ve ticaretin önü açılmalı,” diyerek uluslararası camiaya çağrıda bulundu. Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının geleceğe güvenle bakabilmesi için artık dünyanın sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin, Kıbrıs Türklerinin yanında olmayı sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, “Dün olduğu gibi bugün de KKTC’nin hak ve menfaatlerini aynı kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Gönül gönüle vererek, KKTC ile birlikte çok daha büyük başarılara imza atacağız,” dedi.