Altın saçan Erebus Dağı nerede?
Antarktika'nın gizemli buzullarının ortasında yükselen Erebus Dağı, sadece dünyanın en güneyindeki aktif volkan olmakla kalmıyor, aynı zamanda inanılmaz bir özelliğe de sahip: altın saçıyor! Peki, Erebus Dağı nerede?
Antarktika denilince akla uçsuz bucaksız buzullar, penguenler ve soğuk gelir. Ancak bu gizemli kıta, aynı zamanda aktif volkanlara da ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri olan ve dünyanın en güneyindeki aktif yanardağ unvanını taşıyan Erebus Dağı, sıradışı bir özelliğiyle dikkat çekiyor: altın saçıyor! Evet, yanlış duymadınız. Erebus Dağı, lav gölünden püskürttüğü gazlarla birlikte altın tozu da atmosfere salıyor. Peki, Erebus Dağı nerede, neden altın saçıyor? Gelin, bu gizemli dağın sırlarını birlikte keşfedelim.
Erebus Dağı nerede, neden altın saçıyor?
Antarktika'nın Ross Adası'nda bulunan Erebus Dağı, 3.794 metre yüksekliğiyle kıtanın en yüksek ikinci dağıdır. İlk olarak 1841 yılında Kaptan Sir James Clark Ross tarafından keşfedilen dağ, adını Yunan mitolojisindeki karanlık tanrısı Erebus'tan almıştır. 1972 yılından beri aktif olan Erebus Dağı, zirvesindeki lav gölüyle de ünlüdür. Bu lav gölü, dünyada sürekli olarak aktif olan sadece beş lav gölünden biridir. Erebus Dağı'nın altın saçmasının nedeni ise volkanik gazlarındaki altın kristalleridir. Bilim insanları, Erebus Dağı'nın gaz, buhar ve kayalarla birlikte her gün yaklaşık 80 gram altın püskürttüğünü keşfettiler. Bu miktarın değerinin günlük 6 bin dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Yani Erebus Dağı, adeta bir altın madeni gibi çalışıyor!
Erebus Dağı'nın Altınları Nasıl Oluşuyor?
Erebus Dağı'nın altınları, magma adı verilen erimiş kayaçların derinliklerden yükselmesiyle oluşuyor. Magma, yer kabuğunun altındaki yüksek sıcaklık ve basınç altında bulunan erimiş kayaçlara denir. Magma yükselirken, içindeki altın gibi değerli metaller de gazlarla birlikte yüzeye taşınıyor. Erebus Dağı'nın lav gölü, bu gazların atmosfere karıştığı bir baca görevi görüyor. Gazlar soğuyup yoğunlaştıkça, içindeki altın kristalleri de ortaya çıkıyor. Bu kristaller, rüzgarlarla kilometrelerce uzağa taşınabiliyor. Erebus Dağı, bilim insanları için eşsiz bir araştırma alanı sunuyor. Volkanik aktiviteler, yerkürenin iç yapısı hakkında önemli bilgiler sağlıyor. Ancak Erebus Dağı, aynı zamanda trajik bir olaya da sahne oldu. 28 Kasım 1979'da, Air New Zealand'a ait bir yolcu uçağı, Erebus Dağı'na çarparak düştü. Uçaktaki 257 kişi hayatını kaybetti. Bu kaza, Antarktika'da meydana gelen en büyük uçak kazası olarak tarihe geçti.