657 Sayılı Kanun Kapsamında Memurlar televizyon programına katılabilir mi?
Danıştay kararı ve mevzuata göre, memurların kamu görevine dair olmayan konularda televizyon programına katılmasının mümkün olduğu değerlendiriliyor. Peki devlet memurları televizyon programına katılabilir mi?
Devlet memurlarının medya ve televizyon programlarına katılımı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Anayasa’nın ifade özgürlüğüne ilişkin hükümleri ve Danıştay kararları ışığında ele alınmaktadır. Konuyla ilgili olarak yapılan düzenlemeler ve yargı kararları, memurların bireysel görüşlerini ifade ettikleri durumlarda disiplin cezası ile karşılaşmamaları gerektiğini ortaya koyuyor.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Medya Yasağı
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "basına bilgi veya demeç verme" başlıklı 15. maddesi, devlet memurlarının kamu görevlerine ilişkin bilgi veya demeç vermelerini yasaklamaktadır. Bu konuda yalnızca yetkilendirilen kişilerin açıklama yapabileceği belirtilmiştir. Madde 15 hükmü, kamu görevlerinin düzenli ve uyumlu bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktadır.
Ancak, aynı kanunun 125. maddesi, yetkili olmadığı halde basına veya medya kuruluşlarına bilgi veren memurların kınama cezası alabileceğini hüküm altına almıştır. Bu cezaların kapsamı ve uygulanması ise Danıştay kararları ile şekillenmektedir.
Danıştay Kararı: Televizyon Programına Katılım Disiplin Suçu Sayılır Mı?
Danıştay Onikinci Dairesi’nin 2016 tarihli bir kararında, memurun bireysel görüşlerini dile getirdiği ve kamu göreviyle ilgisi olmayan bir televizyon programına katılmasının, anayasal ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda, öğretmen olarak görev yapan bir devlet memurunun özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaların, kamu göreviyle doğrudan bir ilgisi bulunmadığı ve bireysel görüşlerini ifade ettiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, memurun bu eylemi nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir.
Danıştay ayrıca, ifade özgürlüğünün yalnızca genel kabul gören veya zararsız görüşler için değil, rahatsız edici veya eleştirel görüşler için de geçerli olduğuna dikkat çekmiştir.
Mülga Devlet Personel Başkanlığı Görüşü
Mülga Devlet Personel Başkanlığı’nın 2017 tarihli görüşüne göre, memurların televizyon programlarına katılımı belirli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar arasında:
Faaliyetin mesai saatleri dışında gerçekleştirilmesi,
Kamu görevine dair konuların ele alınmaması,
Sosyal güvenlik kuruluşlarıyla ilişkilendirilmemesi,
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na uygun olması yer almaktadır.
Bu şartların sağlanması durumunda, memurların bireysel görüşlerini dile getirmek amacıyla televizyon programlarına katılmalarında bir sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir.
Anayasa ve İfade Özgürlüğü
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25. ve 26. maddeleri, herkesin düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğunu ve bu özgürlüğün söz, yazı, resim veya başka yollarla açıklanabileceğini hüküm altına almıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Handyside kararında ifade edildiği gibi, ifade özgürlüğü yalnızca hoşa giden görüşleri değil, rahatsız edici veya eleştirel fikirleri de kapsamaktadır. Bu nedenle, memurun ifade özgürlüğü kapsamında yaptığı açıklamalar disiplin suçu olarak değerlendirilemez.
Sonuç: Memurların Medya Katılımı Mümkün Mü?
Yukarıdaki düzenlemeler ve yargı kararları ışığında, memurların bireysel görüşlerini dile getirdikleri ve kamu görevleriyle ilgili olmayan konularda televizyon programlarına katılım sağlamalarının mümkün olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, bu durumun disiplin cezasına yol açmaması için ilgili mevzuata ve kurumların belirlediği usul ve esaslara uyulması büyük önem taşımaktadır.