Türkiye İhvan ile bağını kesecek mi? Al Ain Türkçe Özel
Libya ve İhvan başlıklarındaki eserleri ile de tanınan yazar Hamide Rencüzoğulları, Türkiye ile Mısır’ın yakınlaşma sürecinde, Ankara’nın İhvan’a karşı adımlarının sertleşmesinin beklenildiğini belirtti.
Türkiye ile Mısır arasında başlayan yakınlaşma devam ederken, iki ülke arasında kritik değere sahip sorunların da masaya yatırılması ve bunlara ilişkin çözümlerin ortaya koyulması bekleniliyor. Mısır’ın bu süreçte taleplerinin başında İhvan, Müslüman Kardeşler örgütün (elemanları) Türkiye’ye yuvalanmasına bir son verilmesi geliyor. Kahire için normalleşmenin ön koşullardan bu. Ayrıca, Kahire’nin bir diğer ön koşulu da yine İhvan’la bağlantılı bir biçimi de olan Libya ve Doğu Akdeniz başlığı.
Libya ve İhvan’a ilişkin kitapları, yazıları ve yayınları ile bilinen isimlerden yazar Hamide Rencüzoğlulları, sürece ilişkin Al Ain Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu.
Rencüzoğulları, Mısır ile Türkiye arasında, özellikle Dışişleri Bakanı Semih Şükri’nin ziyareti ile ilerleyen yakınlaşmaya ilişkin, “Geçen Temmuz ayında yapılan istikşafi görüşmelerin ardından üst düzey görüşmeler son ziyaretle birlikte devam etti. Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri, hem Suriye’yi, hem de Türkiye’yi ziyaret etti. Şükrü’nün Suriye ziyareti de önemli, Devlet Başkanı Abdülfettah Es Sisi’den Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a bir de mektup iletti. Mısır’ın İhvan’dan zarar gören ülkelerle yakınlaşma adımlarından birisi olarak da okunabilir bu. Suriye, İhvan’dan çok acı çekmiş ülkelerin de başında geliyor.” ifadelerini kullandı.
“İHVAN’LA MÜCADELE BAŞLIĞI KRİTİK”
Mısır’ın Libya’da seçilmiş Meclis ile ilişkilerinin kuvvetli olduğunu, ancak Ankara’nın desteklediği atanmış İhvancı hükümet ile ilişkilerini geliştirmemeyi tercih ettiğini anımsatan Rencüzoğulları, “Libya’daki Temsilciler Meclisi ile yakın ilişkileri var, ancak Trablus’ta yer alan atanmış İhvancı Hükümet ile bir yakınlaşma yok, Kahire bu hükümeti tanımış da değil. Suriye İhvan’dan, çok çekmiş bir ülke. Ayrıca, Suriye ile Türkiye’nin yakınlaşmaya başlaması Mısır’ın da devreye girme ihtiyacı hissetmesine sebep oldu. Bu yakınlaşmada yine İhvan karşıtlığı yer alacak.” dedi.
“MISIR’IN ÖN KOŞULLARINDAN”
Kahire’nin Türkiye’den İhvan ile mesafe koymasını da öncelikli olarak talep ettiğini belirten Rencüzoğulları, “(Türkiye ile Mısır arasında yapılan) İstikşafi görüşmelerde de Mısır’ın iki ana ön koşulu vardı, bunlardan birisi İhvancıların Mısır’a müdahale etmeye devam etmelerini sağlayan yayın kuruluşlarının kapatılması ve desteğin kesilmesi ve iadeleri; diğer de Türkiye’nin Libya’dan koşulsuz çekilmesi.”
Libya için Mısır’dan gelen talebin de İhvan ile ilişkili olduğunu belirten Hamide Rencüzoğulları, “Libya’nın atanmış İhvancı Trablus yönetimini sadece Türkiye ve Katar destekliyor. ‘Türkiye desteğini çekerse, Katar tek başına etkisini kaybeder’ düşüncesi ile, Ankara’nın İhvan’a desteğini çekmesini asli şart olarak sunuyorlar.” diyor.
“ANKARA, LİBYA İLE YAPTIĞI ANLAŞMANIN GEÇERSİZ OLDUĞUNUN FARKINDA!”
Rencüzoğulları, Ankara’nın Mısır ile yakınlaşırken kimi hedeflerinin de olduğunu belirtirken, “Türkiye’nin yakınlaşma isteğinin altında yatan gerçeği de belirtmek gerekir. Türkiye’nin Libya’nın atanmış hükümeti ile yaptığı deniz yetki anlaşması Doğu Akdeniz’de kıyıdaş hiçbir ülke tarafından tanınmıyor. Libya’nın seçilmiş yönetimi de tanımıyor bunu. O yüzden anlaşmanın bir geçerliliği de bulunmuyor. Ankara da bunun farkında ve benzer bir anlaşmayı Kahire ile yapmak istiyor ve eli bu anlamda Mısır’a karşı çok zayıf.” ifadelerini kullandı.
Ankara’nın İhvan’a yönelik attığı kimi adımların da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Rencüzoğulları, “Mısır ile istikşafi görüşmeler devam ederken, görüşme sonuçları beklenilmeden AK Parti, İhvancı yayın organlarının yayınlarını kısıtladı. Mısır aleyhinde program yasağı getirdi.”
“AK PARTİ, İHVANCILARDAN KURTULMAK İSTİYOR, AMA…”
Rencüzoğlulları, bu süreçte Ak Parti’nin ülkeye konuşlanmış İhvan militanlarından kurtulmak için adım atmak istediğini, ancak belli kısıtlara sahip olduğunu iddia etti, “İhvancılara yönelik sınırdaşı etme süreci de başladı. Kimi İhvancılar İngiltere’ye gitme kararı aldı, ancak İngiltere tüm İhvancılara kapıları açmayacak, Almanya için de geçerli bu. Belki Katar ev sahipliği yapmayı bir yere kadar kabul edebilir, ama onun da sınırları var.”
Türkiye’nin İhvancıları Mısır’a iade etmek istemeyeceğini, bunun yerine sınır dışı etmeyi tercih edeceğini söylerken, AK Parti’nin burada da kimi kısıtları olduğunu belirtti, “Türkiye açıkça sınır dışı etmemeye gayret eder, iade etmeye de yanaşmak istemez, zira İhvancılarla çok derin bir ortaklığı var. Ama, üzerlerine baskı kurarak Türkiye’den ayrılmalarını sağlar.” dedi.
ANKARA’NIN MISIR’DAN TALEPLERİ
Buna karşılık Ankara’nın da Mısır ile Doğu Akdeniz’de deniz yetki anlaşması imzalamak istediğini iddia eden Rencüzoğulları, Kahire’nin bu sürece ya yanaşmayacağını, ya da çok ağırdan alacağını düşünüyor: Ankara’nın atanmış Libya hükümeti ile anlaşma imzalamasının ardından Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs ile, Güney Kıbrıs ile bir anlaşma imzalamıştı.Hidrokarbon işbirliği mutabakatı… Es Sisi ile Erdoğan’ın Katar’da tokalaşmasının ardından yine Yunanistan ile yetki alanlarını genişleten bir anlaşma oldu. Kahire, Türkiye’nin kabul edeceği adımları değil, etmeyeceği adımları atmaya devam ediyor. Bu sebeple, Türkiye’nin Mısır ile Doğu Akdeniz’de bir anlaşma imzalaması bugünden yarına mümkün değil, ancak Kahire’nin İhvan’a yönelik taleplerini kabul edecek ve uygulayacak, tablo bunu gösteriyor.
EKONOMİK DESTEK!
İhvan’ın maddi desteğinin Katar’dan ve Libya’daki atanmış hükümetten kaynaklanıyor. Türkiye’nin bu desteği sürdürdüğüne ilişkin elimizde veri yok. Bir destek varsa da bu Katar ve Libya ile kıyaslanabilecek düzeyde olamaz. Hali hazırda Tunus’ta da yolsuzluk davaları ile başları dertte, oradan da bir kaynak akışı sağlanamaz. Bu anlamda Katar ve atanmış Libya hükümeti iki temel kaynak.