Tarhan: Dijitalleşme, Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak
Dünya gazetesi yazarı Ufuk Tarhan, Türkiye’nin dijitalleşme alanında 2030 yılına kadar gelişmesi gerektiğini belirterek “Dijitalleşmenin Türkiye ekonomisine büyük katkısı olacak” ifadelerini kullandı.
Dünya gazetesi yazarı Ufuk Tarhan, Vodafone’un Politika Analiz Laboratuvarı (PAL) işbirliğiyle hazırladığı ‘Dijital Türkiye Raporu’ndan Türkiye’nin dijital dönüşümdeki durumuna ilişkin bazı veriler paylaştı.
Tarhan, ‘Dijital dünya 2030’ başlıklı yazısında, potansiyel gelişim alanlarını ve bunların olası ekonomik etkilerini kaleme aldı. Söz konusu raporda Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğundaki en önemli 3 unsurun ‘Toplum, Şirketler ve Devlet’ olarak ele alındığını belirten Tarhan, “Bu unsurların olmazsa olmaz bileşeni ve önkoşulu durumundaki altyapı da dördüncü eksen olarak inceleniyor. Verilere göre Türkiye'nin dijital dönüşümdeki durumu genel olarak çok kötü değil. Hatta ve özellikle devletin dijitalleşmesi gibi bazı alanlarda benzer ülkelerden daha iyi. Ancak dünyanın yapay zekaya entegrasyon hızı ve bilim teknoloji destekli rekabet seviyesi göz önüne alındığında pek çok alanda önemli gelişim ihtiyacımız olduğu da hemen göze çarpıyor” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM VE DESTEK PROGRAMLARININ HIZLA İYİLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”
Bireylerin yüzde 30’unun dijital beceriye sahip olduğunu ancak bu oranın 2030 yılına kadar yüzde 80’e ulaşması gerektiğini kaydeden Tarhan, “Çünkü bu gelişme, bireylerin günlük aktivitelerini kolaylaştırırken, akademik olanakları
iyileştirmekte, kamu hizmetlerine ve iş olanaklarına erişimde de önemli rol oynayacak. Dolayısı ile genel kalkınmaya ve verimliliğe olumlu etki edecek. OECD verilerine göre, Türkiye'de 16-74 yaş arası bireylerin %64'ü en az temel düzeyde dijital beceriye sahipken bu oran, OECD’de ortalama %84'e yakın. O yüzden ülkemizin bu alandaki performansını yani dijital becerilerini artırması için eğitim ve destek programlarının hızla iyileştirilmesi gerekiyor” dedi.
Tarhan yazısında şunları kaydetti:
“Şirketlerin %60'ı dijitalleşmeye yatırım yaptığını belirtiyor. Doğal olarak bu yatırımların artmasıyla, şirketlerin verimliliği ve rekabet gücü de artıyor. Ancak yeterli görünmüyor çünkü Avrupa Birliği (AB) verilerine göre, AB şirketlerinin %80'i dijitalleşmeye yatırım yapıyor. Aradaki farkın kapanması şart. Yoksa geride kalırız. O halde hiç zaman kaybetmeden şirketlerin dijitalleşmeye yatırımlarını teşvik eden politikalar geliştirilmeli.
Yurt dışına gittikçe fark ediyoruz ki Türkiye’de kamu hizmetlerinin dijitalleşme seviyesi diğer ülkelerin çoğundan iyi seviyede. Özellikle e-devlet ile resmi işlemlerin %80'i, diğer kamusal hizmetler %70 civarında dijital ortamda sunuluyor. Bu oranın 2030’da %95'e ulaşması planlanıyor ki bu da kamu hizmetlerine erişimi kolaylaştırırken hepimizin yaşam kalitesini de artıracak.
“DİJİTALLEŞMENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKISI OLACAK”
Dijitalleşmenin hızlanması için 1,5 milyon kilometre olan fiber altyapımızın 2 milyon kilometreye çıkarılması, eski nesil mobil teknolojilerin terk edilerek daha etkin, yaygın şekilde 4.5 G kullanılması ve uzun vadede de 5G’ye geçilmesi gerekiyor. Eğer bunlar yapılırsa Türkiye her yıl GSYH’sine %2,2’lik bir katkı (19 milyar dolar) sağlayabilecek. Çünkü internet hizmetlerinin kalitesini artırmak için mobil iletişim alanında yeni nesil teknolojilere geçiş hızlandırıldığında dijital dönüşümün sağlayacağı kazançlar da artacak. Bunlar sayesinde de dijitalleşmenin Türkiye ekonomisine büyük katkısı olacak. Şöyle ki 2023 yılında, dijital ekonominin büyüklüğü 1,2 trilyon dolarken bu rakam 2030’da 2,5 trilyon dolara ulaşacak. Bu gelişmeler de istihdama ve ekonomik büyümeye önemli bir itici güç sağlayacak. Toplumsal refah yükselecek.
Özetle, dijital dönüşümün hızlandırılması için aşağıdakiler hızlı ve etkin biçimde yapılmalı:
· Dijital becerilerin geliştirilmesi için eğitim ve destek programları yaygınlaştırılmalı.
· Şirketlerin dijitalleşmeye yatırımları teşvik edilmeli.
· Kamu hizmetlerinin dijital ortamda sunulması için altyapı yatırımları hızlandırılmalı.
Sonuç: Dijital dönüşümde önemli bir potansiyele sahibiz. Ancak bu potansiyelin hayata geçirilmesi için gerekli adımların güçlü ve kararlı atılması gerekiyor”