Türkiye, hassas deniz mayını teknolojisinde ABD'nin tekelini kırdı!
Türk savunma sanayii, bugüne dek sadece ABD'nin seri ürettiği havadan hassas deniz mayınıları yerli ve milli imkanlarla geliştirdi, bu teknolojinin ihracatı da yakın gelecekte mümkün olacak.
Türk savunma sanayi, deniz sistemleri üzerine yoğunlaştığı son yıllarda, bir dizi önemli adımla dikkat çekmeye devam ediyor. Bu süreçte atılan en son ve en önemli adım ise havadan hassas deniz mayını üretiminde oldu. Bu teknolojiyi bugüne kadar sadece Amerika Birleşik Devletleri seri olarak üretebilmişti. Ancak, artık bu kritik yetenek, Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarıyla geliştirilmiş durumda. Uzmanlar, bu kabiliyetin, Mavi Vatan için hayati öneme sahip olduğunu ve aynı zamanda son derece yüksek bir ihracat potansiyeli taşıdığını belirtiyor.
Ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir savunma sanayii fuarı olan IDEF'23 sona ermidi ancak bu etkinlikte duyurulan projeler hala etkisini sürdürüyor. KoçSavunma, MKE ve TÜBİTAK SAGE'nin birlikte çalıştığı 'Uçaktan Atılabilir Güdümlü Akıllı Dip Mayını UÇA' projesi, bu projelerden biri.
Berker Emre Tok, Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri AŞ İş Geliştirme ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Birim Yöneticisi, UÇA projesinin önemini anlatmadan önce, sürecin nasıl geliştiğine değiniyor. Tok, 2018'de 'Malaman' akıllı dip mayın işi kapsamında bir TÜBİTAK projesinde yer aldıklarını ve bu yıl itibarıyla projede çok önemli mesafeler kat ettiklerini belirtiyor. Kendi ifadeleriyle, dip mayını seri üretim haline getirdiler ve bu ürünün kalifikasyon testlerinin bu yıl sonuna kadar tamamlanacağı planlanıyor. Böylece, Türk Silahlı Kuvvetlerin (TSK) stratejik sevyedeki harekat ihtiyacını karşılayan bu ürünü envantere eklemiş olacaklar.
Tok, Malaman projesinde yaptıkları çalışmalar sırasında elde ettikleri birikimleri daha farklı bir şekilde kullanmak için yeni bir girişim başlattıklarını ifade ediyor. Malaman projesinde ürettikleri akıllı mayının manyetik, akustik ve basınç sensörlerinden oluşan elektronik modülünü, uçaktan atılabilen taarruzi bir silaha dönüştürme fikrinin yıllar içinde geliştiğini belirtiyor. Bu fikir, daha somut bir hal alarak, işbirliği ve sinerji ile hızlı bir konsept oluşturdu ve böylece havadan hassas mayınlama kavramını doğurdu, bu kavrama 'UÇA' ismi verildi.
UÇA'nın ister savaş uçağı ister insansız hava araçlarından atılabildiğini ve mühimmatın yaklaşık 120 km'nin üzerinde bir mesafeden istenilen sahaya atılabildiğini ifade eden Tok, bu sayede hava aracının düşman silahlarının menziline girmeden görevini başarıyla tamamlayabildiğini belirtiyor. UÇA ile düşmanın deniz harekat sahası etkin bir şekilde kontrol edilebiliyor.
Tok, UÇA'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne deniz harekatlarında çok büyük stratejik katkılar sağlayacağını ve projenin ihracatı noktasında yakın gelecekte sıkça haberler duyabileceğimizi belirtiyor.
Tok, UÇA'nın, taarruzi amaçlı ve düşman deniz sahalarının kontrol edilmesinde kullanılabilecek çok maksatlı bir yetenek olduğunu vurguluyor. Ayrıca, yerli ve milli SİHA'ların (İnsansız Hava Araçları) potansiyelini artıran bu ürünün, yakın gelecekte SİHA'larla birlikte ihraç edilme olasılığının da bulunduğunu ekliyor.