Suriye ile İsrail arasında ateşkes anlaşması sağlandı

ABD arabuluculuğunda Türkiye ve Ürdün'ün desteğiyle Suriye ile İsrail ateşkes konusunda anlaştı. Süveyda’daki insani kriz sonrası umut doğdu.
ABD arabuluculuğunda Suriye ile İsrail arasında ateşkes sağlandı. Türkiye, Ürdün ve diğer bölge ülkelerinin desteklediği anlaşma, 13 Temmuz’dan bu yana devam eden çatışmaların ardından ilan edildi. Özellikle Süveyda ilinde yaşanan şiddet olayları, insani krizin derinleşmesine neden olmuştu.
Diplomatik girişim sonuç verdi
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, yaptığı açıklamada tarafların uzlaşmaya vardığını duyurdu. Açıklamada, ateşkes kararının Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından karşılıklı olarak kabul edildiği belirtildi.
Barrack, resmi açıklamasında Dürzi, Bedevi ve Sünni topluluklara çağrıda bulunarak, “Silahları bırakıp birleşik bir Suriye inşa edelim,” ifadelerini kullandı. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda ise barış ve refah çağrısını yineledi.
Süveyda’da insani kriz büyüyor
Ateşkesin en acil gerekçesi, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Süveyda ve çevresindeki derin insani kriz. Elektrik, su ve gıda tedarikinin durduğu bölgelerde, halk temel ihtiyaçlara ulaşmakta büyük zorluk çekiyor. Çatışmalar sırasında çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği, güvenlik güçlerinin çekilmesiyle birlikte bazı yerleşimlerin silahlı grupların kontrolüne geçtiği belirtiliyor.
Kalıcı barış mı yoksa geçici çözüm mü?
Uzmanlar, varılan ateşkesin olumlu bir gelişme olduğunu ancak kalıcılığı konusunda şüpheli yaklaşıyor. Bölgede güvenlik boşluğunun devam ettiği ve silahlı grupların yeniden çatışmalara sürüklenme ihtimalinin yüksek olduğu vurgulanıyor. Özellikle Dürzi ve Bedevi topluluklar arasında yaşanan güven bunalımı, kırılgan barış sürecini tehdit ediyor.
Çatışmalar nasıl başlamıştı?
13 Temmuz’da Süveyda’da başlayan olaylar, Dürzi gruplar ile Bedevi Arap aşiretleri arasındaki gerilimle başladı. Suriye güvenlik güçlerine yönelik saldırılar sonrası kısa süreli bir ateşkes sağlanmış, ancak İsrail’in 16 Temmuz’da Şam’daki stratejik hedeflere düzenlediği hava saldırıları çatışmaları yeniden tırmandırmıştı.
17 Temmuz’da bazı Dürzi grupların Bedevi köylerine yönelik zorla göç hamlesi, bölgedeki tansiyonu zirveye çıkardı. Güvenlik güçlerinin çekilmesiyle birlikte, çatışmalar tamamen yerel silahlı grupların inisiyatifine kaldı.