Sosyal medya şirketlerinin “dezenformasyonla mücadele yasası” çıkmazı… Türkiye’den çekilirler mi?
“Dezenformasyonla mücadele yasası” 18 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sosyal medya şirketlerinin karar vermesi için önlerinde 6 ayları var
Muhalefetin “Sansür Yasası” iktidarınsa “Sosyal Medya Yasası” veya “Dezenformasyonla mücadele yasası” dediği teklif muhalefetin tüm itirazlarına rağmen değişiklik yapılmadan Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildikten sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Peki bundan sonra Facebook, Twitter ve Google ne yapacak? Bu dev şirketler yasaya uyacaklar mı yoksa Türkiye’den çekilecekler mi?
T24 yazarı Füsun Sarp Nebil kaleme aldığı yazısında bu sorulara yanıt aradı ve ABD ve Avrupa ülkelerindeki yasaları hatırlatarak dev şirketlerin yasalar karşısında yaptıklarının altını çizdi.
Şirketlerin 2023 Nisan ayına kadar zamanı olduğunu belirten Nebil, AK Parti seçimi kazanırsa şirketlerin kademe kademe para cezaları, reklam yasakları ve kesintilerle karşı karşıya kalacağını belirtti. Şirketler yükümlülükleri yerine getirirse de Hem hükümetlere taviz konusunda emsal yaratmış, hem de kullanıcı kitlesinin Türkiye ve giderek tüm dünyada güvenini kaybetme riskiyle karşılaşmış olacaklar
Nebil yazısında özetle şu ifadelere yer verdi
“AB DEZENFORMASYON KONUSUNDA SOSYAL MEDYA FİRMALARI İLE NE YAPIYOR?”
"Avrupa Birliği’nde dezenformasyon konusunda yürürlükte olan yasa daha çok siyasi reklamları ve yanlış bilgiyi yayan bot hesapları engelliyot bizim kanunda yer almayan önlemler ve kişisel verilere ve ifade özgürlüklerine dokunmayan türden önlemler.
“AK PARTİ YASAYI SON SESLERİ KISMAK İÇİN ÇIKARDI”
TBMM’den geçiş hali ile zaten tartışılmakta. Başka deyişle, getirdiği hapis cezaları ile bu kanunun, AKP'nin sosyal medyada ya da muhalif basında geriye kalan son sesleri kısmak için çıkardığı saklanmıyor. Bu nedenle de "suç oluşturan içerik" konusu son derece muğlak. İlk ikilem bu konuda. Yani sosyal medya firması hükümetçe istenen verileri verse bir dert, vermese başka dert.
“Sosyal medya şirketleri, yetkililerin talebini takip eden dört saat içinde kaldırmadıkları takdirde "yasa dışı" olarak kabul edilen içerik ve etiketlerden "doğrudan sorumlu" tutulacaklar. Kendilerini “ifade özgürlüğü” savunucusu gören bu ortamlar, bir anda tescilli “sansür araçları” haline gelecek.Cumhurbaşkanlığı AKP tarafından kazanılırsa, TBMM’de AKP üstünlüğü olsa da, olmasa da, bu platformların seçimden sonra “Türkiye'den erişime engellenmiş” olabileceğini görmeye hazırlanın. “
"Türkiye'de atacakları bir geri adım, sadece Türkiye açısından değil, tüm dünyadaki tartışmalar açısından emsal olabilecektir."
SEDAT PEKER KANUNU MU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 yılda açtığı dava sayısının 160 bine ulaşması, nedeniyle zaten sosyal medya kendisini büyük oranda sansürlüyor. Buna rağmen getirilen bu yeni uygulamaların nedeninin Sedat Peker'in açıklamaları olduğu düşünülüyor.Sedat Peker ö AKP/MHP camiasından gelen ve orada da taraftarları bulunan bir kişi. İçeriği bir yana, onun konuşmasının doğrudan AKP/MHP camiasına ulaşıyor olması muhtemelen rahatsızlık yaratıyor. Sadece Peker'in paylaşımı değil, bunun yayılmasının da engellenmesi hedefleniyor diye düşünüyoruz.