Ekonomist Selçuk Geçer, AL-AiN Türkçe'ye Merkez Bankası'nın kararını yorumladı!
Cumhurbaşkanı, yılsonuna kadar faizin tek haneye indirilmesi talimatı vermişti. Merkez Bankası faizi 150 baz puan daha düşürerek yüzde 9’a indirdi. Ekonomist Selçuk Geçer, AL-AiN Türkçe’ye Merkez Bankası’nın kararını yorumladı.
Merakla beklenen Merkez Bankası faiz kararı açıklandı. Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi sonuçlarına göre, ekonomistler politika faizinin 150 baz indirilerek, yüzde 9’a çekilmesini bekliyordu ve beklentilere paralel olarak Merkez Bankası politika faizini yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirdi. Ekonomist Selçuk Geçer, Merkez Bankası’nın faiz kararını AL-AiN Türkçe’den Alev Olgay’a değerlendirdi.
“DOLAR 18,60 CİVARINDA GEZMEYE DEVAM EDER”
Faiz indiriminin hiçbir sonucu olmayacağı yorumunda bulunan Selçuk Geçer, “Dolar bu seviyelerde kalmaya devam eder. Piyasalar bir tepki vermez çünkü faiz politikasıyla kredi faizleri arasında enflasyon arasındaki makas iyice açılmış durumda. Dolayısıyla politika faizi piyasa tarafından dikkate alınmıyor artık. Dolara da bir etkisi olmaz. 18,60’lar civarında gezmeye devam eder. “ ifadelerini kullandı.
“PİYASALAR ARTIK POLİTİKA FAİZİNİ DİKKATE ALMIYORLAR”
Enflasyon ile politika faizi arasındaki makasın aşırı derecede açıldığını vurgulayan Geçer, “Politika faizindeki bu düşüşler enflasyon nedeniyle artık dikkate alınmıyor. Yüzde 9’luk bir politika faizi var, enflasyon ise yüzde 85. 76 puanlık bir fark var arada. Bu çok büyük bir fark dolayısıyla bu fark nedeniyle hiçbir şekilde piyasalar artık politika faizini dikkate almıyorlar. “ dedi.
“REEL SEKTÖR KREDİ KULLANAMADIĞI İÇİN FİNANSMAN KRİZİ YAŞIYOR”
Selçuk Geçer’e göre, reel sektör ise durumdan zaten olumsuz etkileniyor. Geçer, “Birincisi kredi faizleri çok yüksek. İkincisi bankalar bu yüksek faiz ortamına rağmen enflasyon daha yüksek olduğu, kur kırılganlığı gündemde olduğu için kredi kullandırma konusunda çekimser davranıyorlar. Ne konut sektöründe ne otomotiv sektöründe ne de diğer reel sektör konularında bankalar kredi kullandırıyor. Onlar kredi kullandırmadığı için reel sektör paraya ulaşamıyor bu da sistemi döndürmekte onları zorluyor. Dolayısıyla reel sektör bu işten yaralanır. Çünkü reel sektör düşük faize yani o yüzde 9’luk faize ulaşamıyor. Yüzde 9’luk faize kısmen bankalar ulaşıyor. Ulaştıkları parayı da yeniden devlete borç olarak veriyorlar. Bu aradaki farktan para kazanıyorlar. Yoksa reel sektöre kredi kullandırarak para kazanmıyorlar. Reel sektörde kredi kullanamadığı için finansman krizi yaşıyor. “ değerlendirmesini yaptı.
“DOLAR YÜKSELSE BİLE FAİZİ BU SEVİYERLERDE TUTARLAR”
Bundan sonraki süreçte düşüşün devam etmeyeceğini öngören Ekonomist Selçuk Geçer, “Düşüş devam etmez, buralarda tutarlar artık. Zaten Merkez Bankası açıklama da yaptı. Burada tek hane üzerine politik söylemler geliştirecekler. Onun için de tek haneye çektiler. Tek hanede tutarlar. Yüzde 9 seviyesi onların zaten hedef noktasıydı. Ulaşmak istedikleri noktaydı. İndirirlerse çok büyük bir şok etkisi yaratır mı? Yaratmaz ama bu saatten sonra indireceklerini de sanmıyorum. Yükseltmelerini ise hiç beklemiyorum. Seçimlere kadar Merkez Bankası politika ,faizini bu seviyelerde tutmaya devam edecek. Dolar kırılsa bile yükselse bile bu seviyelerde tutmaya korumaya devam ederler.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yılsonuna kadar faizin tek haneye indirileceği ısrarlarının olduğunu belirtiyordu.
Faiz indirimlerinin başladığı 23 Eylül 2021'den bu yana döviz kuru ve enflasyondaki yükseliş devam ediyor. 23 Eylül 2021’de yüzde 19 olan faiz, bir yıl iki ay sonra bugün yüzde 9. Ama faiz ile birlikte düşecek denilen resmi enflasyon yüzde 85’in üzerinde…