PKK'dan silah bırakma sürecinde yeni aşama

DEM Parti, PKK'nın önümüzdeki hafta silah bırakmaya yönelik ilk adımı atacağını duyurdu. Süreçte yeni ve kritik bir aşamaya geçiliyor.
Türkiye’nin uzun yıllardır gündeminde olan terör sorunu çözüm yolunda yeni bir döneme giriyor. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, PKK terör örgütünün önümüzdeki hafta silah bırakmaya yönelik somut bir adım atacağını açıkladı. Bu gelişme, kamuoyunda "Terörsüz Türkiye" süreci olarak adlandırılan dönemin en kritik eşiği olarak değerlendiriliyor.
Silah bırakma kararı netleşti
DEM Parti Sözcüsü Doğan, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Artık yeni bir aşamaya geçmek üzere olduğumuzdan söz edebiliriz. PKK'nın silah bırakmaya ilişkin ilk adımı önümüzdeki hafta içinde atılacak. Öcalan’dan da birkaç gün içinde sürece dair açıklama gelmesini bekliyoruz" dedi.
PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrının ardından, örgütün Mayıs ayında fesih ve silah bırakma yönünde karar aldığı ancak takvimin netleşmediği biliniyordu. Artık takvim de belirginleşti.
Siyasi zemin hazırlanıyor
Doğan, bu yeni aşamada Meclis'te bir komisyon kurulmasının beklendiğini belirtti. Komisyonun yapısı ve işleyişine dair siyasi partiler arasında görüşmelerin sürdüğünü ifade eden Doğan, farklı beklenti ve talepler arasında bir konsensüs arandığını vurguladı.
"Bu açıklamanın bir ayağı Meclis'te kurulacak olan komisyon. DEM Parti olarak sürecin başından beri yoğun bir çaba içerisindeyiz" diyen Doğan, sürecin yalnızca siyasi değil, toplumsal bir destekle de ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplumda destek artıyor
Doğan’ın ifadelerine göre, toplumda bu sürece dair ciddi bir beklenti ve destek mevcut. "Hem beklenti var, hem talep, hem istek, hem de destek var. Bunu da görüyoruz" diyen Doğan, çözüm sürecinin kalıcı barışa evrilmesi yönünde kamuoyunun güçlü bir eğilim gösterdiğini belirtti.
Bahçeli'nin el sıkmasıyla başlayan süreç
Hatırlanacağı üzere, “Terörsüz Türkiye” süreci, 1 Ekim günü TBMM'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partili vekillerle tokalaşmasıyla birlikte dikkat çeken bir dönemece girmişti. Bu sembolik jestin ardından başlayan diyalog ortamı, siyasi arenada yumuşamaya işaret etmişti.