YRP Genel Başkanı Suat Kılıç "Yoksulluk sınırı asgari ücret hesaplamasına girmeli"
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, asgari ücretin 45 bin lira olması gerektiğini, iki asgari ücretin Türk-İş’in Kasım 2025 için açıkladığı 90 bin liralık yoksulluk sınırını karşılaması gerektiğini savundu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, asgari ücret hedefini doğrudan Türk-İş yoksulluk sınırı verilerine bağladı. Kılıç, Kasım 2025 itibarıyla Türk-İş verilerine göre yoksulluk sınırının 90 bin lira olduğunu hatırlatarak, dört kişilik bir ailenin kira dahil aylık geçinebilmesi için gereken asgari tutarın 90 bin lira olduğunu vurguladı. “Eve girecek iki asgari ücret 90 bin lirayı karşılamalıdır” diyen Kılıç, bu hesapla asgari ücretin aylık 45 bin lira olması gerektiğini dile getirdi.
"İki asgari ücret bir aileyi yoksulluk sınırının üzerine çıkarmalı"
Açıklamasında yoksulluk sınırı ve asgari ücret arasındaki makasa dikkat çeken Kılıç, “İki asgari ücret bir aileyi yoksulluk sınırının üzerinde çıkarmalıdır” ifadesini yineledi. Kasım 2025 Türk-İş verileri üzerinden konuşan Kılıç, dört kişilik bir ailenin kira dahil geçinmesi için gerekli aylık tutarın 90 bin lira olduğunun altını çizerek, “Dört kişilik bir ailenin kira dahil geçinmesi için gereken asgari para aylık 90 bin lira. Eve girecek iki asgari ücret 90 bin lirayı karşılamalıdır. Dolayısıyla asgari ücret aylık 45 bin lira olmalıdır” dedi.
Kılıç, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun önümüzdeki hafta toplanacağını hatırlatırken, komisyonun yapısının yıllardır yanlış olduğunu savundu. İşçi tarafının bu yapı içinde baskı altında olduğunu öne süren Kılıç, “Emekçinin ücreti, patronun ve devletin insafına terk edilmiştir. Konuşulan rakamlar ve koşullar kabul edilemez” sözleriyle işçi, memur, emekli aylıkları ve asgari ücret belirlenirken izlenen sürece tepki gösterdi.
"TÜİK yeter, söyleyin indirsin" çıkışı: enflasyon, TÜİK ve refah payı
Kılıç, enflasyonla mücadele ve TÜİK verileri üzerinden yürüyen tartışmalara da değindi. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının sahadaki gerçekliği yansıtmadığını savunan Kılıç, “Ben bu noktada diyorum ki, enflasyonla mücadele için, enflasyonu düşürmek için Merkez Bankası’na gerek yok, TÜİK yeter. Söyleyin indirsin. İstediğiniz rakamı verin, TÜİK indirsin” ifadelerini kullandı.
Dün açıklanan enflasyon rakamlarının düşüşe işaret ettiğini söyleyen Kılıç, 2026 hedef enflasyon rakamlarının da bugünün yarısına işaret ettiğini belirterek, “TÜİK devrede. Ama çarşıda pazarda fiyatlar hiç de TÜİK'in dediği gibi değil” diyerek piyasa fiyatları ile resmi veriler arasındaki farkı eleştirdi.
“Asgari ücret belirlenirken dikkate alınması gereken hususları tek tek sıralıyorum” diyen Kılıç, asgari ücret hesabında gözetilmesi gerektiğini söylediği unsurları şöyle anlattı: Belirlenecek asgari ücretin, öncelikle 2025 yılı enflasyon gerçekleşmesini içermesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, bunun yanında 2026 yılı hedef enflasyon rakamının da dikkate alınmasının şart olduğunu dile getirdi. Ayrıca, “Üst üste bilmem kaç çeyrektir büyüyen Türkiye ekonomisinin büyümesinden alınacak refah payı da asgari ücretin içinde olmalıdır” sözleriyle, büyümeden pay talebini kayıt altına aldıklarını ifade etti.
Kılıç, Yeniden Refah Partisi olarak dördüncü bir kriter daha ortaya koyduklarını hatırlatarak, “İki asgari ücret bir aileyi yoksulluk sınırının üzerinde çıkarmalıdır” cümlesini yeniden vurguladı ve asgari ücretin 45 bin lira olması gerektiği görüşünü tekrarladı.
TÜRK-İŞ’in komisyona girmeme kararına destek: "Komisyonda işçi baskı altında"
TÜRK-İŞ’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na girmeme kararına da değinen Kılıç, bu tutumu desteklediklerini açıkladı. Komisyon yapısında işçinin baskı altında olduğunu savunan Kılıç, “Komisyonda işçi baskı altındadır. Beş tane işçi var deniliyor ama patronun baskısı var, devletin baskısı var, bakanı var, bürokratı var, işçi o komisyonda izliyor” diyerek işçi temsilinin fiilen etkisiz bırakıldığını ileri sürdü.
“O komisyonda işçinin dediği olmalıdır. Ve o dediği karşılık bulmalıdır” diyen Kılıç, asgari ücret pazarlığında işçinin sözünün belirleyici olması gerektiğini kaydetti ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değişmesi gerektiğini ima eden çıkışını sürdürdü.
Dünya Engelliler Günü "Kutlandı geçti ama sorunlar çözülmedi"
Kılıç, konuşmasında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne de özel bir yer ayırdı. “Dün, Dünya Engelliler Günü’ydü. Kutlandı geçti. Ama sorunlar çözülmedi” sözleriyle başlayan değerlendirmesinde, engelli istihdamındaki sıkıntıların sürdüğünü dile getirdi.
Kentsel altyapı sorunlarına da dikkat çeken Kılıç, “Kentsel altyapı eksiklikleri artıyor, azalmıyor” diyerek erişilebilirlik ve altyapı yetersizlikleri üzerinden eleştirilerini sıraladı. Engelli bireylerin günlük yaşamda karşılaştıkları sorunların devam ettiğini ifade eden Kılıç, “Engelli bireyler var evet ama toplum da devlet de çözümsüzlük engelli maalesef” cümlesiyle hem topluma hem devlete yönelik eleştirisini özetledi.
"Devlet, teröristin ayağına gitmemelidir"
Suat Kılıç, açıklamasının bir diğer bölümünde ise “çözüm süreci” ve İmralı gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Terörist Öcalan'ın mesajları maalesef sızdığı kadarıyla tehditler içeriyor” diyen Kılıç, bu çerçevede Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 19’uncu toplantısına işaret etti.
“Bugün, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 19’uncu toplantısını yapacak. Bu 19’uncu toplantıda, ilk 18 toplantıdan farklı ne olacak biz de merak ediyoruz” diyen Kılıç, TBMM’den oluşan üç milletvekilinden mürekkep heyetin İmralı Adası’na gittiğini ve “büyük buluşma” olarak aktarılan ziyarete itiraz ettiklerini hatırlattı.
Kılıç, “İtiraz ettik, ‘gitmeyin’ dedik. ‘Devlet, millet, Türkiye Büyük Millet Meclisi, teröristin ayağına gitmemelidir’ dedik. Bu kaydımızı ve itirazımızı kayıtlara geçirdik. Israr ettiler, ‘gideceğiz’ dediler. ‘Gitmek çözümün çok önemli bir aşamasıdır. Çok önemli bir ayağıdır. Çok önemli bir parametresidir. Terörist başı ne diyecek, bir de kendi kulaklarımızla duymak istiyoruz’ dediler” sözleriyle sürece ilişkin eleştirilerini aktardı.
Heyetin dönüşü sonrası kamuoyuna açıklama yapılmadığını vurgulayan Kılıç, “Duydular, geldiler ama ne duyduklarını bilmiyoruz. Henüz açıklama yok. Niye yok? Sus kararı verildi” ifadeleriyle komisyon görüşmelerinin şeffaf olmamasını eleştirdi.