Papa Francis ve Ayak Öpme Ritüeli: "Kutsal Perşembe" Geleneğinin Anlamı

Papa Francis, 88 yaşında Roma’da hayata veda etti. Bu vefat, Hristiyanların “Paskalya Bayramı”nı kutladıkları günün ertesi sabahı, Aziz Petrus Meydanı’nda binlerce inananla buluşmasından sadece bir gün sonraydı.
Dünyanın dört bir yanında alçakgönüllülüğüyle tanınan Papa Francis; toplumun en kırılgan kesimlerine verdiği destek, iklim değişikliği ve küresel çatışmalar (Gazze’deki savaş dahil) konularındaki cesur duruşuyla öne çıkmıştı. Son yıllarında iltihaplı romatizma nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı, ancak buna rağmen dünya çapında seyahatlerini sürdürdü. Barış için dua etti, yoksulların ve çatışan liderlerin ayaklarını öperek güçlü semboller sundu.
Kutsal Perşembe Ritüeli: Ayak Yıkama ve Öpmenin Derin Anlamı
Ayak yıkama ve öpme, Katolik Kilisesi’nde “Kutsal Perşembe” ya da “Sırlar Perşembesi” olarak bilinen eski bir dini geleneğin parçasıdır. Bu ritüel, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmeden önceki akşam, havarilerinin ayaklarını yıkayarak onlara hizmetin yolunu göstermesinin anısına gerçekleştirilir. Vatikan kaynaklı “Ain News”e göre bu uygulama, Mesih’in fedakârlığını ve hizmet anlayışını hatırlatma amacı taşır.
Papa Francis, bu geleneğe dair yaptığı bir konuşmada şöyle demişti:
“Bu, Rab’bin örneğidir. O en yüce olandır ama ayak yıkar. Çünkü aranızda en yüce olan, başkalarına hizmet etmeli. Bu bir semboldür, bir işarettir. Ayak yıkamak demek: ‘Ben senin hizmetindeyim’ demektir.”
Alçakgönüllülüğün Simgesi: Papa Francis’in Ayak Yıkama Uygulamaları
Papa seçildiği günden itibaren bu ritüeli sadece Vatikan’da değil, dünyanın farklı yerlerinde de sürdürdü. Mahkumların, mültecilerin, engellilerin ve çatışan liderlerin ayaklarını yıkayıp öptü. Bu yolla hizmetin evrensel anlamını ve insan ayrımı yapmama ilkesini vurguladı.
13 Nisan Perşembe günü, Papa Francis Roma’ya 60 km uzaklıktaki Paliano Cezaevi’ni ziyaret ederek “Kutsal Perşembe” ayinini burada gerçekleştirdi. Her yıl tekrarladığı bu gelenekte, mahkumların ayaklarını yıkadı ve ardından toplumu, mahkumlara karşı hoşgörülü olmaya davet eden anlamlı bir konuşma yaptı.
2019 yılında ise Vatikan’da Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir ve yardımcısı Riek Machar’ı kabul ettiğinde, her iki liderin ayaklarını öperek onları barışa ve ateşkese bağlı kalmaya çağırdı. Bu sahne, tüm dünyada derin yankı uyandırdı.
Papa Francis’in yaşamı, sadece sözlerle değil, davranışlarıyla da mütevazılığın ve evrensel hizmet anlayışının örneği olarak hafızalara kazındı.