Kürtaj yasağından eşcinselliğe!
ABD’nin iç politikasının kendi dış politikasından farklı dinamikleri ve kuralları vardır. Yüksek Mahkeme'nin kürtajı yasaklayan kararı, tartışmaların krize dönüşmesine neden olan önemli iç meselelerden biridir.
Kürtaj kararı, farklı ülkelerdeki kadınların durumu hakkında eleştirel raporlar yayınlayan ABD hükümeti için yüz kızartıcı bir adım sayılmıştır. Zira birçok Avrupa ülkesi ve dünyanın çoğu ülkesinde kürtaj izin verilmektedir. Hatta bu ülkelerde kürtaj, kadınların kazanılmış haklarından biri sayılıyor.
Söz konusu karardan bir hafta önce aynı Yüksek Mahkeme, ABD Başkanı Joe Biden'ın da aralarında bulunduğu güvenlik kurumları ve politikacıların, Amerikan toplumunda silahların artmasıyla ilgili şikayetleri ve bunu kısıtlama taleplerini reddederek, New York eyaletinin halka açık yerlerinde silah taşımayı yasaklayan kararını bozmuştu.
Öte yandan Yüksek Mahkeme, futbol sahalarında namaz kılmaya ve laik devlet olmasına rağmen dini okulların, devlet fonu almalarına izin veren bir karar verdi.
Muhafazakâr Cumhuriyetçiler, Evrim teorisini reddeden dini anlayışa binaen, yaratılış tarihinin öğretilmesini yasaklayan mahkeme kararının bozulması talebiyle dava açmıştı.
Ayrıca Federal hükümetleri fonlarına, dini okulları dahil etmeye zorlayan, tehlikeli toplumsal etkileri nedeniyle mahkemenin onayını alma olasılığı düşük de olsa beyazlar ile siyahlar arasında okulların ırksal olarak ayrılmasına izin verilmesini talep eden birçok dava var.
'Adalet özgürlüğün koruyucusudur’ yazan mahkeme kapılarında bekleyen bu davalar, Amerika toplumundaki en karma ırklar, milliyetler ve dinlerden gelen göçmenler üzerine inşa edilmiş eski çatışmanın doğasını yansıtıyor.
Hepsi siyah uzun kollu cübbeler giyen dokuz Yüksek Mahkeme yargıcı; farklı ırk, din ve eğilimlere sahip kişilerdir aslında, fakat şimdi muhafazakarlar hakim.. Yargıç, başkan tarafından atanır, senato tarafından onaylanır. Yargıç isterse ömür boyu, isterse de emekli olana kadar görevine devam eder.
Yargıçların kültür ve ideolojileri birbirinden farklıdır. Yaşları 48 ile 83 arasında değişen yargıçların hepsi, geçmişte neredeyse aynı mezheptendi; Protestanlık. Ancak günümüzde altı Katolik ve iki Yahudi yargıç arasında yalnızca bir Protestan yargıç bulunuyor.
Yargıçlar siyasi partilere bağlı değiller, ancak politikacılar tarafından atanıyor. Zira mevcut yargıçlardan altısı cumhuriyetçi başkanlar tarafından, üçü de demokrat başkanlar tarafından seçildi.
Siyasetle uğraşmamasına veya bu konuda yorum yapmamasına rağmen, ülkedeki en yüksek yargı mercii olan Yargıtay, politikacıları ve seçim programlarını etkileyen davalara giderek daha fazla müdahil olmaya başladı. Önümüzdeki dönemde iki büyük taraf arasındaki ihtilafın artması durumunda mahkemenin rolü artacaktır.
Mahkeme, daha önce eski Başkan Donald Trump'ın rakibi Biden'a yönelik posta oylaması ve diğer davalardaki şikayetlerinden uzak durmaya özen göstermişti.
Mahkemenin çekimser kalması, seçimleri Biden'ın kazanmasına zemin hazırladı.
Ancak kürtaj ve silahlanma gibi önemli davalarda alınan son kararlar, Biden’ın önünü tıkadı.
Bu yıl, 225'i aşan kitlesel cinayetlerin zirve sayılara ulaşmasıyla, Kongre, defalarca halka açık yerlerde ateşli silahların taşınmasını kısıtlamak için yasa çıkarmaya çağrıda bulundu.
Yüksek Mahkeme'nin referansı anayasaldır, popüler değildir. Silah taşıma gibi davalarda anketlere göre Amerikalıların çoğunluğu silah taşımayı yasaklamaktan veya kısıtlamaktan yana. Bu durum, öfkeli kesimin bile demokratlara yönelmesine ve lehte oy kullanmasına zemin hazırlayacaktır.
50 yıl önce aynı mahkeme tarafından yasaklanan kürtaj konusu da öyle. Bu, demokratlar için aykırı olsa da onlara, büyük şehirlerde yakın geçmişte cumhuriyetçilere yönelen beyaz kadınların oylarını kazanma fırsatı verecek.
Demokratlar, önümüzdeki kasım ayında yapılacak ara seçimleri kaybetmelerinin neredeyse kesin görüldüğü bir durumda, bu gibi konulara fazlasıyla ihtiyaç duymaktadırlar.
Her iki tarafı da tahrik eden aslında, her iki taraftaki aşırılık yanlılarıdır. Solcu demokratlar, erkek-kadın ayrımlarının kaldırılması gibi radikal çağrılarda bulunuyor. Bu durum, toplumun büyük çoğunluğunu öfkelendiriyor.
Demokrat Partide de Cumhuriyet partisi gibi, kendi içinde sol ve sağ çekişmeleri yaşanıyor.
Ancak demokratların birçok meselesi, iş, refah, sağlık ve hizmet vaatlerine dayanıyor. Rakipleri bunu vergileri yükseltmek, ekonomiyi sıkıntıya sokmak ve devleti rantçı bir devlete çevirme bahanesiyle eleştiriyor. Ancak dış politika açısından, barış ve savaşta iki tarafın da tutumları büyük oranda birbirine benziyor.