IMF’den uyarı: 2025 büyüme tahminleri düşüyor, enflasyon artıyor!

IMF Başkanı Georgieva, 2025 için büyüme tahminlerinin düşeceğini, bazı ülkelerde enflasyonun artacağını açıkladı. Resesyon yok, ama ticaret gerilimleri endişe yaratıyor.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, 21-26 Nisan’daki IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi küresel ekonomiye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gelecek hafta yayımlanacak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edileceğini, bazı ülkelerde enflasyonun artacağını ancak küresel resesyon öngörülmediğini belirtti. Ticaret gerilimleri ve finansal piyasalardaki belirsizlik ise alarm zillerini çaldırıyor.
IMF’den Küresel Ekonomi Uyarısı: Büyüme Düşüyor, Belirsizlik Zirvede
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, 21-26 Nisan 2025’te düzenlenecek IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi “Daha Dengeli ve Daha Dirençli Bir Dünya Ekonomisine Doğru” başlıklı konuşmasında küresel ekonominin nabzını tuttu. Georgieva, gelecek hafta yayımlanacak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda ekonomik büyüme tahminlerinin ciddi şekilde aşağı yönlü revize edileceğini duyurdu. Ancak küresel bir resesyon öngörülmediğini vurguladı. Bazı ülkeler için enflasyon tahminlerinde artışlar beklenirken, ticaret gerilimleri ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar küresel ekonomiyi tehdit ediyor.
Büyüme Tahminleri Düşüyor, Resesyon Kapıda Değil
Georgieva, IMF’nin 2025 büyüme projeksiyonlarının “önemli indirimler” içereceğini belirtti. Ocak 2024’te yayımlanan raporda küresel büyüme 2025 için %3,2 olarak öngörülmüştü, ancak yeni raporda bu oranın düşmesi bekleniyor. Buna rağmen Georgieva, “Resesyon olmayacak,” diyerek piyasalara bir nebze güven aşılamaya çalıştı. Bazı ülkelerde enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü revize edileceğini de ekledi, bu da özellikle gelişmekte olan ekonomiler için yeni zorluklar anlamına gelebilir.
Ticaret Gerilimleri: “Fokurdayan Tencere Taşıyor”
Georgieva, küresel ekonominin dayanıklılığını sınayan en büyük faktörlerden birinin ticaret politikalarındaki belirsizlik olduğunu vurguladı. “Ticaret gerilimleri, uzun süredir fokurdayan bir tencerenin artık taşmasına benziyor,” diyerek mevcut durumun güven erozyonundan kaynaklandığını ifade etti. Tarife ve tarife dışı engellerin artması, çok taraflı ticaret sistemine olan inancı zedeliyor. Georgieva, özellikle ABD, Çin ve AB gibi büyük ekonomilerin eylemlerinin küresel ticareti etkilediğini, küçük ve gelişmekte olan ülkelerin ise bu “devlerin” çatışmasında arada kaldığını belirtti.
ABD’nin gümrük tarifesi oranlarının yıllarca görülmemiş seviyelere ulaştığını aktaran Georgieva, diğer ülkelerin de misilleme yaptığını ve bu döngünün ekonomik maliyetleri artırdığını söyledi. “Ticari dengesizlikler gerilimleri körüklüyor. Ulusal güvenlik gerekçeleri, çipten çeliğe kadar stratejik ürünlerin yerel üretimini zorunlu kılıyor,” diyerek kendi kendine yetme politikalarının yeniden yükselişe geçtiğini vurguladı.
Finansal Piyasalarda Alarm Zilleri
Georgieva, finansal piyasalardaki dalgalanmaların da endişe verici olduğunu belirtti. Nisan başında tahvil ve döviz piyasalarında “alışılmadık hareketler” gözlemlendiğini, doların değer kaybetmesine rağmen ABD Hazine getirisi eğrilerinin “gülümseme” şeklinde olduğunu ifade etti. “Bu, görmek isteyeceğiniz türden bir gülümseme değil,” diyerek finansal koşulların kötüleşmesi halinde küresel ekonominin ciddi zarar görebileceği uyarısında bulundu. Uzun süren belirsizliğin finansal piyasa stresi riskini artırdığını ve bu durumun yatırım kararlarını, ticaret akışlarını ve tasarruf eğilimlerini olumsuz etkilediğini ekledi.
Küçük Ekonomiler ve Düşük Gelirli Ülkeler Tehlikede
Büyük ekonomilerin ticaret savaşları, özellikle küçük ve gelişmekte olan ülkeleri vuruyor. Georgieva, bu ülkelerin büyümelerinin ticarete bağımlı olduğunu ve sıkı finansal koşullardan daha fazla etkilendiklerini belirtti. Düşük gelirli ülkeler ise bağışçı ülkelerin iç sorunlara odaklanması nedeniyle yardım akışlarının azalmasıyla karşı karşıya. “Belirsizlik ne kadar uzun sürerse, maliyet o kadar büyük olur,” diyerek planlama zorluklarının ve ticaret aksamalarının ekonomilere ağır bir yük getirdiğini vurguladı.
Çözüm Önerileri: Reform ve Mali Disiplin
Georgieva, ülkelerin ekonomik istikrarı artırmak için yapısal reformları hızlandırması gerektiğini belirtti. Yüksek kamu borçları nedeniyle birçok ülkenin mali disiplin için kademeli düzenlemeler yapması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için sıkı para politikalarına devam etmesi gerektiğini, ancak bunun dikkatle yönetilmesi gerektiğini vurguladı.