İlk asgari ücret toplantısında rakam telaffuz eden olmadı
Merakla beklenen asgari ücret toplantısı son buldu. Yapılan açıklamaya göre; ilk toplantıda işçi ve işveren taraflarından hiç biri rakam telaffuz etmedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2025 asgari ücret belirleme sürecine yönelik ilk toplantısı gerçekleşirken, henüz rakam konusunda bir uzlaşı sağlanmaması dikkat çekiyor. Şu an geçerli olan asgari ücret 17 bin 2 lira seviyesinde bulunuyor ve yıl içinde herhangi bir ara zam yapılmadı. Bu nedenle milyonlarca işçi ve işveren için büyük önem taşıyan 2025 asgari ücret görüşmeleri, hem toplumun alım gücünü hem de ekonomik büyüme hedeflerini doğrudan etkileyecek bir kararın eşiğinde ilerliyor.
Toplam 15 üyeden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. Komisyon görüşmelerine biri gazeteci olmak üzere dört asgari ücretli de katılarak sürecin daha kapsayıcı bir zeminde ilerlemesine katkıda bulunuyor. Böylelikle sosyal diyalog mekanizmaları devreye girerek, hem işçi temsilcileri hem işveren tarafı hem de hükümet kanadı arasında adil ücret dengesi kurulması hedefleniyor. İlgili tüm tarafların, asgari ücretin sadece rakamsal bir değer olmadığı, emeğin karşılığını tam olarak alması gereken adil bir düzenleme olması gerektiği vurgulanıyor.
İlk toplantı sonrası TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, henüz bir rakam telaffuz edilmediğini belirterek ikinci toplantının 16 Aralık’ta gerçekleştirileceğini açıkladı. Ağar, bu tarihte de TÜRK-İŞ olarak herhangi bir asgari ücret rakamı sunmayacaklarını, işveren kanadından bir teklif beklediklerini ifade etti. Ağar aynı zamanda üç toplantıdan oluşacak bu sürecin nihai karar aşamasında uzlaşı sağlanmasını umduklarını ve oybirliği ile belirlenecek bir asgari ücret rakamının toplumsal refah açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, toplantının başında yaptığı açıklamada, asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon oranı, vatandaşın satın alma gücü, işgücü piyasalarının ihtiyaçları, ekonomik büyüme verileri, istihdamın korunması ve artırılması gibi çok yönlü faktörlerin dikkate alındığını vurguladı. Bakan Işıkhan, gerek işçi temsilcilerinin gerekse işveren çevrelerinin hassasiyetlerini özenle dinlediklerini ve hükümet olarak adalet terazisini dengede tutma niyetinde olduklarını belirtti. Bu noktada asgari ücret görüşmelerinin salt bir rakam belirleme süreci değil, emeğin ve sermayenin birlikte güçlendiği, adil ücret politikasının toplumsal dayanışma ve refahı desteklediği bir denge arayışı olduğunu özellikle vurguladı.