Cevdet Yılmaz: "Terörsüz Türkiye hedefi resmen devrede"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cecdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında "Terörsüz Türkiye" süreciyle alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz sürecin kendine has şartları olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı canlı yayınında yaptığı açıklamalarla gündeme damga vurdu. Yılmaz, Türkiye'nin yeni dönemdeki vizyonunun en kritik başlıklarından biri olan "Terörsüz Türkiye" hedefi üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği gibi iç cephede milli birlik ve beraberliğin güçlendirilmesinin, bu sürecin temel dayanağı olduğunu vurguladı.
Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi çağrısı ve sonrasında gelen örgüt içi açıklamalarla birlikte terör örgütünün silah bırakma ve kendini feshetme kararı aldığını hatırlattı. Bu gelişmenin ardından süreçte çok önemli bir aşamaya geçildiğini ifade eden Yılmaz, artık yalnızca söylemler değil, uygulama ve sahadaki somut adımların takip edilmesi gerektiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, son 20 yılda AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde hayata geçirilen demokratikleşme reformları sayesinde terör örgütlerinin istismar ettiği birçok konunun Türkiye'nin gündeminden çıktığını belirtti. Yeni teknolojilerin ve koordineli güvenlik politikalarının da katkısıyla, çoklu terör örgütlerine karşı eş zamanlı mücadele başarıyla yürütüldü ve Türkiye daha güvenli bir ortam kazandı.
Yılmaz, terörle mücadelede elde edilen başarının, sadece güvenlik değil aynı zamanda demokrasi ve kalkınma alanında da ciddi kazanımlar sağladığını vurguladı. Bu sürecin artık bir devlet politikası haline geldiğini ifade eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü iradesi ve Devlet Bahçeli'nin destekleyici çağrısıyla bu hedefin devlet aklının bir parçası olduğunu dile getirdi.
Terörün Türkiye’ye maliyeti sadece can kayıplarıyla sınırlı kalmadı. Ekonomik yatırımların engellenmesi, tarımsal faaliyetlerin sekteye uğraması, nitelikli iş gücünün bölgelerden göç etmesi gibi çok yönlü dolaylı maliyetlerin ülkeye faturası milyarlarca doları buldu. Yılmaz, terörden arındırılmış bölgelerde artık özel sektör yatırımları, istihdam artışı ve tarımsal gelişim gibi olumlu gelişmelerin daha görünür olacağını ifade etti.
Terörden arındırılmış bir Türkiye’nin en büyük faydayı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ne sağlayacağını ifade eden Yılmaz, özel sektörün artık bu bölgelerde daha aktif olacağını, bu sayede ekonomik büyüme ve bölgesel kalkınmanın hız kazanacağını söyledi. Bu kapsamda GAP Projesi’nin yeni bir anlayışla ele alınacağını, özellikle kültürel turizm, organik tarım ve yenilenebilir enerji alanlarına ağırlık verileceğini vurguladı.
Cevdet Yılmaz, yenilenebilir enerji yatırımlarının bölge ekonomisine ivme kazandıracağını belirterek, Gabar’da ulaşılan 80 bin varilin üzerinde günlük petrol üretimi, güneş, rüzgar ve jeotermal enerji potansiyelinin aktif kullanılmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca tarımsal sulama yatırımlarının hızlandırılmasıyla gıda fiyatlarının dengeleneceğini ve göçün azalacağını da ekledi.
ABD'nin Suriye yaptırımlarını kaldırma kararıyla ilgili olarak da konuşan Yılmaz, bu kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik girişimleri sayesinde alındığını ve Suriyelilerin gönüllü dönüş süreçlerine olumlu katkı sunacağını ifade etti. Güvenli bölgelerin oluşturulmasının ardından 1 milyondan fazla Suriyelinin ülkelerine döndüğünü söyledi.
Yılmaz, "Terörsüz Türkiye" vizyonunun sadece iç politika değil, aynı zamanda dış politika ve turizm açısından da çok kritik olduğunu belirtti. Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır gibi şehirlerin turizmde yükselişe geçtiğini, yalnızca bu dört şehirde 2,6 milyon konaklama gerçekleştiğini ve bu sayının her yıl arttığını ifade etti. Diziler ve şehir tanıtımları sayesinde kültürel turizmde büyük bir potansiyelin ortaya çıktığını da vurguladı.
İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri konusunda da konuşan Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin tarafsız ve yapıcı diplomasi anlayışı sayesinde bu tür krizlerde çözüm adresi haline geldiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin Somali-Etiyopya ve Hindistan-Pakistan gibi krizlerde de aktif rol oynadığını belirtti.
Yılmaz, 2023 ve 2024 yıllarında sadece deprem için 70 milyar dolara yakın harcama yapıldığını, bu yılın sonunda ise toplam harcamanın 100 milyar doları aşmasının beklendiğini aktardı. Küresel ekonomik zorluklara rağmen Türkiye’nin siyasi istikrarı ve koordineli ekonomik politikaları sayesinde olumlu bir konumda olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Türkiye’nin gündeminde artık kutuplaştırma ve popülist söylemler yerine kararlı ve gerçekçi ekonomi politikalarının olması gerektiğine işaret ederek, "Siyasi istikrar ve güçlü programlarla Türkiye, bu zorlu dönemi halkının lehine çevirecektir." ifadelerini kullandı.