BM'den vahim rapor! Liseli gençlerin 3'te 1'i okulu bırakıyor
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan ortak çalışma korkunç bir gerçeği gözler önüne serdi. Türkiye'de 3 liseli gençten 1'i maddi imkansızlıklar yüzünden eğitim hayatını tamamlayamıyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) tarafından 67 ilde yapılan kapsamlı araştırma, Türkiye'deki gençlerin yaşadığı maddi yetersizlikler ve eğitime erişim sorunlarını gözler önüne serdi. 3 bine yakın hanede 15-24 yaş grubundan gençlerle yapılan bu araştırmaya göre, lise düzeyindeki gençlerin üçte biri ailesinin ekonomik durumu nedeniyle okulu terk ettiğini beyan etti.
Araştırma, Türkiye'deki gençlerin eğitim hayatındaki kırılganlıklarına dikkat çekerken, çalışmak zorunda kalan gençlerin özellikle okulu bırakmak zorunda kaldıklarını ortaya koyuyor. Gençlerin yüzde 37'sinin lise öğrencisi, yüzde 23’ünün lise mezunu olduğu belirtilirken, yüzde 31’i maddi nedenlerden ötürü eğitimlerini sürdüremediğini ifade ediyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğini gözler önüne seriyor.
Gençlerin Yüzde 20’si Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alıyor
Araştırma, gençlerin istihdamda karşılaştıkları zorluklara da ışık tutuyor. 15-24 yaş grubundaki gençlerin beşte biri, ne eğitimde ne de herhangi bir istihdam programına dahil. Bu oran kadınlarda yüzde 29’a kadar yükselirken, erkeklerde ise yüzde 10 olarak kaydedildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların eğitim ve iş hayatına katılımını ciddi şekilde etkiliyor.
Çalışan gençlerin yüzde 42’sinin istihdamda olduğu belirtilirken, bunların sadece yüzde 46’sının sigortalı çalıştığı ifade edildi. Genç erkeklerin yüzde 61’i çalışırken, bu oran genç kadınlarda yüzde 24’te kalıyor. Özellikle ekonomik zorunluluklar ve cinsiyet temelli ayrımcılık, genç kadınların eğitime ve istihdama katılımını sınırlıyor.
Çocuk Yaşta Evlilik
Araştırmanın çarpıcı verilerinden biri de çocuk yaşta evlilik sorunu. Araştırmaya göre, 15-24 yaş arası evlenmiş genç kadınların yüzde 27’si çocuk yaşta evlendirildi. Ayrıca gençlerin yüzde 5’i, kadınların 18 yaşını doldurmadan evlenmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu bilmediğini ifade etti.
Toplumsal yapı, kadınların ev ve bakım işlerinden sorumlu olması gerektiğine dair yanlış algıları besliyor. Bu durum, özellikle kız çocuklarının eğitim hayatından kopmalarına ve erken yaşta evliliklerin bir çözüm gibi görülmesine neden oluyor.
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Konusunda Bilgi Eksikliği
Gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusundaki bilgi eksikliği dikkat çekici seviyede. Araştırmaya göre gençlerin yüzde 62’si, “kadınların evlilik öncesi cinsel deneyimi olmamalı” ifadesine katıldığını belirtti. Aynı zamanda yüzde 8’i, “kadının ergenliğe girmiş olmasının evlilik için yeterli olduğunu” düşünüyor.
Araştırmada, gençlerin ergen sağlığı konusundaki bilgi düzeyinin son 16 yılda beklenen gelişimi göstermediği de vurgulanıyor. Bu durum, gençlerin sağlık ve koruma alanında ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle bilgi eksikliği, gençlerin cinsel sağlık konularında doğru kararlara ulaşmasını engelliyor.
Gençlerin Eğitimden Beklentileri Azalıyor
Araştırmanın nitel verilerine göre, gençlerin eğitimden beklentileri giderek azalıyor. Diplomaların iş bulmak için yetersiz görüldüğü bir ortamda, birçok genç okul hayatının yaratacağı fırsatların sınırlı olduğuna inanıyor. Bu durum, özellikle erkek çocuklarının erken yaşta iş hayatına yönelmelerine neden oluyor. Aynı zamanda okullardaki şiddet, akran zorbalığı ve sınırlı öğretmen-öğrenci iletişimi gibi faktörler, gençleri okuldan uzaklaştıran önemli etkenler arasında.