Asgari ücret tartışmaları: IMF ve TCMB yüzde 25 derken, ekonomistler ne diyor?
2025 asgari ücret görüşmeleri öncesinde IMF'nin yüzde 25 zam önerisi ve TCMB Başkanı Karahan’ın açıklamaları tartışma yarattı. Ekonomistler, enflasyon ortamında bu oranın yetersiz kaldığını savunuyor.
2025 yılı asgari ücret görüşmeleri Aralık ayında başlamadan önce, enflasyonun yükselişi ve alım gücündeki düşüşle ilgili tartışmalar alevlendi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’ye yönelik değerlendirmesinde, yüzde 25 oranında sınırlı bir asgari ücret artışı önerirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan da ABD’deki sunumunda benzer bir orana işaret etti. Ancak, ekonomistlerin tahminleri ve görüşleri geniş bir yelpazede yer alıyor.
IMF’den düşük zam önerisi
IMF, Türkiye’de 2025 için asgari ücret artışını yüzde 25 olarak tavsiye ederken, bu oranın ülkede enflasyonist etkileri azaltmaya katkı sağlayacağını savundu. IMF'nin bu önerisi, geçen yıllara kıyasla daha düşük bir artışa işaret ediyor ve "yüksek zam oranları yerine sınırlı artış politikası" tartışmalarını gündeme getiriyor.
Merkez Bankası Başkanı Karahan’ın sunumu dikkat çekti
ABD’deki sunumunda, asgari ücret artışı konusunda IMF ile uyumlu bir tavır sergileyen TCMB Başkanı Fatih Karahan, önerilen oranın yüzde 25 civarında olabileceğini belirtti. Ancak ekonomistlerin görüşleri, bu seviyenin Türkiye’deki enflasyon ortamında yetersiz kalacağı yönünde. Prof. Dr. Aziz Çelik, Karahan’ın açıklamalarına karşı çıkarken, “Asgari ücret saptamak Merkez Bankası Başkanının işi değil,” diyerek eleştiride bulundu ve "Enflasyonun faturasını asgari ücretliler mi çeksin?" ifadelerini kullandı.
Ekonomistlerden farklı oranlar: Yüzde 25’ten 40’a kadar
Ekonomist Prof. Dr. Murat Batı, asgari ücret artışının yüzde 25 ile 40 arasında bir seviyede gerçekleşebileceğini düşünüyor. Enflasyon ve vergi istisnalarındaki artışların göz önüne alınması gerektiğini belirten Batı, "Asgari ücret artışı orta noktada, yüzde 33-35 bandında gerçekleşebilir," diyerek beklentilerini paylaştı. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Şişman ise, asgari ücretin yüzde 25 gibi sınırlı bir artışla kalmasının, halkın temel ihtiyaçlarındaki yüksek fiyat artışlarını karşılayamayacağı uyarısında bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Öner Günçavdı, IMF’nin asgari ücret artışını sınırlama önerisine karşı çıkarak, "Yanlış politikaların bedelini neden insanlar çeksin?" şeklinde tepki gösterdi. Ayrıca, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yakup Küçükkale ise yüzde 25 oranını eleştirerek, “Eğer ara zam verilecekse bu oran makul olabilir, aksi halde 2025'te de fakirleşme sürecek” değerlendirmesini yaptı.
Enflasyonun faturasını kim ödüyor?
Ekonomist Arda Tunca, IMF'nin düşük zam önerisinin yanlış olduğunu ifade ederek, Türkiye’de gelir dağılımındaki dengesizliğin ve özellikle alt gelir grubunun enflasyondan daha fazla etkilendiğine dikkat çekti. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan Dr. Ali Çufadar ise, asgari ücretin yüzde 25 seviyesinde tutulmasının enflasyonla mücadelede önemli olduğunu savundu ancak “Hükümet, yüzde 20’nin altında enflasyon hedefini garanti etmeli” diyerek bu oranın bir ön koşula bağlı olması gerektiğini belirtti.