Anadolu kuraklaşıyor, uzmanlardan kriz uyarısı
Türkiye'nin neredeyse yarısı kuraklaşmış durumda. Birçok irili ufaklı göl ya kurudu ya da kurumak üzere. Uzmanlara göre bunda, iklim değişikliğinin yanı sıra yanlış sulamanın da etkisi var.
Türkiye’de bulunan 300’e yakın gölün yüzde 180’i kurudu. Birçok göl de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya...
TRT Haberde yer alan habere göre Anadolu kuraklaşıyor. Veriler bunu gösteriyor. Uzmanlara göre bu durumu sadece iklim değişikliği ile açıklamak doğru değil. Doğrudan insan kaynaklı sebepler; aşırı sulama, yanlış tarım ve hayvancılık uygulamaları kuraklığı hızlandırıyor.
1990’larda suyu olan,“dünyanın nazar boncuğu” olarak nitelendirilen Meke Gölü yok artık. Akgöl, Ereğli sazlıkları, Hotamış sazlıkları yok olan sulak alanlar arasında.
ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, birçok gölün kurumasının en önemli nedenin meteorolojik değişimlerle bir ilişkisinin görülmediğini ama havzadaki tarım faaliyetlerindeki ve su kullanımın artışı ile doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı. “Yarı çöl statüsüne sahip havzalarda (Burdur ve Konya) sulu tarım yapılıyor ve salma suyla su ihtiyacı çok yüksek ürünler ekilerek yapılıyor. Çok sayıda sulak alan yok oldu. Bir felaketin içinde yuvarlanıyoruz" dedi.
Prof. Dr. Beklioğlu “Şu an bazı bölgelerde yeraltı suları çok derinlere inmiş durumda ve fosil suyu kullanıyoruz, yüzey suyu da yok” diye konuştu.
Beklioğlu, çok ciddi bir tatlı su krizinin içindeyiz diyerek yeraltı suyu ve göllerin kurumasının yanlış tarım değişmediği sürece devam edeceğine dikkat çekiyor...
En büyük göller bile tehlikede
Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü hatta Akdeniz havzasının en büyük gölü olan Beyşehir gölünün bile kuruyabileceğine dikkat çeken Beklioğlu, dramatik bir krizin eşiğinde olduğumuzu söylüyor...
“Eğirdir gölü, Burdur gölü küçülmüş durumda. Çok sayıda sığ ve büyük göl; Ak göl gibi, Ereğli sazlıkları gibi çok fazla göl ise yok olmuş durumda. Bunlar biyoçeşitlilik açısından dünyanın sıcak bölgelerinden biri; balık biyoçeşitliliği, kuşların göç yolları üzerinde, üreme ya da beslenme amaçlı konakladıkları yerler. Dolayısıyla kaybedilen biyoçeşitliliğin ölçeği ise düşündüğümüzün çok çok üstünde."
Çözüm ne?
Çok ciddi bir gıda krizinin de eşiğinde olduğumuzu ifade eden Beklioğlu, “Göller kurursa tarım yapamayacağız, çok ciddi bir gıda krizinin eşiğindeyiz ama bu kurumanın nedeni de yanlış yaptığımız tarım. Bunu iklim değişimi, olarak söylememiz mümkün değil, veriler bunu göstermiyor” diyor.
Ürün desenini değiştirerek ve damlama suyla tarım yaparak önlem alınacağına dikkat çeken Prof. Beklioğlu "Salma su ile sulamayı bırakmalıyız" uyarısında bulunuyor.