Ali Mahir Başarır'dan Çağlayan Adliyesi'ndeki polis önlemlerine tepki
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Ekrem İmamoğlu’nun “casusluk” soruşturması kapsamında ifade vermek üzere getirildiği Çağlayan Adliyesi önünde alınan yoğun güvenlik önlemlerine “Türkiye bunu hak etmiyor, bu ülkeye bu yakışmıyor” sözleriyle tepki
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Ekrem İmamoğlu’nun ifade için Çağlayan Adliyesi’ne getirildiği sırada yaşanan tabloya sert tepki gösterdi. Ekrem İmamoğlu, kendisine yöneltilen “casusluk” iddiası kapsamında yürütülen soruşturma çerçevesinde ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne getirildi. İmamoğlu’nun ifadesi için adliyeye geldiği bu süreçte, adliye çevresinde ve girişlerinde dikkat çeken bir hazırlık yapıldı ve polis, Çağlayan’da hem adliye önünde hem de çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı.
İmamoğlu’nun “casusluk” soruşturması kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan’a getirilmesi, özellikle İstanbul’da siyasi tansiyonun yükseldiği bir anda yaşandı. Süreci izlemek isteyen binlerce kişi, soruşturmanın boyutunu ve bu soruşturmanın nereye evrileceğini anlamak için sabah saatlerinden itibaren Çağlayan Adliyesi çevresine yöneldi. Bu durum, adliye çevresinde hem kalabalık hem de güvenlik açısından olağanüstü bir tablo ortaya çıkardı.
Bazı Vatandaşlar İstanbul Valiliği’nin Eylem Yasağına Rağmen Destek İçin Toplandı
Ekrem İmamoğlu’na destek vermek isteyen binlerce vatandaş, İstanbul Valiliği’nin 1 günlük eylem yasağına rağmen Çağlayan Adliyesi’nin önüne akın etti. Vatandaşlar, İmamoğlu’na destek göstermek ve “casusluk” soruşturması kapsamında ifadesinin alınacağı süreci yakından takip etmek için adliye çevresinde toplandı.
Kalabalığın adliye önünde toplanmaya başlamasıyla birlikte, polis, kalabalığı kontrol altında tutmak amacıyla adliye önünde ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Adliye girişlerine yerleştirilen bariyerler, polis konuşlanması, çevre kontrolü ve alanın çevresel olarak kapatılması dikkat çekti. Bu durum, Çağlayan Adliyesi çevresinde olağan günlerden farklı, yoğun bir güvenlik atmosferi oluşturdu ve bu tabloya “abluka” benzetmesi yapıldı.
Başarır: “Binlerce Polis, Panzerler… Niye? İnsanlar Yargılamayı Takip Etmesin Diye”
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Çağlayan Adliyesi çevresindeki tabloya ilişkin olarak sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı ve çok net ifadeler kullandı. Başarır, özellikle polis ablukası, binlerce polis, panzerler ve Çağlayan’ın çevresinin kapatılması üzerinden sert eleştiriler yöneltti. Başarır paylaşımında, “Bugün Çağlayan'dayız. Görüyorsunuz, binlerce polis, panzerler. Niye? Yapılan yargılamayı insanlar takip etmesin diye” ifadelerini kullandı.
Ali Mahir Başarır, Çağlayan Adliyesi’nin ablukaya alınmasına tepki gösterirken, bu durumu yalnızca bir güvenlik tedbiri olarak görmediğini açık biçimde dile getirdi. Başarır’ın vurguladığı temel nokta, yargılamanın kamuoyu tarafından izlenmesinin engellenmesi iddiası oldu. Bu nedenle CHP Grup Başkan Vekili, Çağlayan etrafına konuşlandırılan polis güçlerinin yoğunluğu, panzerler ve adliye girişlerinde yaşanan güvenlik hattını eleştirerek, söz konusu tablonun demokrasi açısından kabul edilir olmadığını belirtti.
Başarır’ın “Yapılan yargılamayı insanlar takip etmesin diye” cümlesi, Ekrem İmamoğlu’nun casusluk soruşturması kapsamında ifade vermeye getirilmesi sürecinin şeffaflıktan uzak bir atmosferde yürütüldüğü eleştirisini içerdi. Bu nedenle CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, yaşanan tabloyu bir güvenlik tedbiri olmaktan çok daha fazlası olarak tanımladı.
“Türkiye Bunu Hak Etmiyor, Bu Ülke Bunu Hak Etmiyor”
Ali Mahir Başarır, Çağlayan Adliyesi önünde yaşananlara ilişkin tepkisini sürdürürken, sözlerine “Türkiye bunu hak etmiyor. Bu ülke bunu hak etmiyor” diyerek devam etti. Başarır, “Pazar günü bu ülkenin cumhurbaşkanı adayını, İstanbul'un belediye başkanını buraya getiriyorsun ve vatandaşları adliyeye, adliyenin çevresine almıyorsun. Olmaz. Bu olmaz. Bu ülkeye bu yakışmıyor. Yazık.” ifadelerini kullandı.
Başarır’ın “bu ülkenin cumhurbaşkanı adayını” ifadesiyle verdiği mesaj, İmamoğlu’nun siyasi konumuna vurgu yaparken, aynı zamanda adliye önüne gelen vatandaşların adliyeye yaklaştırılmaması eleştirisini de güçlendirdi.
Başarır’ın “Bu ülkeye bu yakışmıyor” ve “Yazık” ifadesi, Çağlayan Adliyesi’nde alınan yoğun güvenlik önlemi, adliye önü polis ablukası, panzerler ve vatandaşların sınırlanması üzerinden kurulan sert bir politik dille kayda geçti.
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Çağlayan Adliyesi’ndeki tabloyu bir “abluka” olarak tanımlarken, bu müdahaleyi doğrudan “vatandaşların adliyeye alınmaması” üzerinden ele aldı. Başarır’a göre, Çağlayan çevresindeki binlerce polis, panzerler ve güvenlik önlemi, Ekrem İmamoğlu’nun ifadesinin alınacağı bir süreçte kamuoyunun uzak tutulması anlamına geliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun casusluk iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınması, yalnızca hukuki bir başlık olarak değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal bir sınav olarak da okunurken, CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, yaşananları “vatandaşın adliyeye alınmaması” üzerinden değerlendirdi. Bu çerçevede ortaya çıkan tablo, İstanbul Valiliği’nin 1 günlük eylem yasağı, Çağlayan Adliyesi önünde toplanan binlerce vatandaş, polis ablukası, geniş güvenlik önlemleri ve panzerlerle çevrilen adliye görüntüsüyle birlikte aynı fotoğrafın parçaları olarak kayda geçti.
Başarır, yaptığı açıklamada defalarca aynı noktaya dikkat çekti. “Türkiye bunu hak etmiyor. Bu ülke bunu hak etmiyor.” Bu tekrar, CHP’nin yaşananlara dair kurduğu siyasal dilin merkezine yerleşti. Özellikle “Bu ülkeye bu yakışmıyor. Yazık.” ifadesi, CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’ın güvenlik tablosunu demokrasi ve temsil açısından sorunlu bulduğunu gösteren bir vurgu olarak öne çıktı.
“Vatandaşları Adliyeye Almıyorsun… Olmaz, Bu Olmaz”
Ali Mahir Başarır, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Çağlayan Adliyesi’ne getirilen kısıtlamayı açık bir dille eleştirerek, “Pazar günü bu ülkenin cumhurbaşkanı adayını, İstanbul'un belediye başkanını buraya getiriyorsun ve vatandaşları adliyeye, adliyenin çevresine almıyorsun. Olmaz. Bu olmaz.” dedi.
Başarır’ın bu açıklamasıyla birlikte, Çağlayan Adliyesi önündeki durum, yalnızca güvenlik gerekçesiyle alınmış bir tedbir olarak değil, kamuoyunun süreci izlemesinin engellendiği bir uygulama olarak tarif edildi. Böylece tartışma, İmamoğlu’nun casusluk soruşturması ve ifade süreci kadar, adliye önünde oluşturulan güvenlik hattının demokratik niteliği üzerinden de yürümeye başladı.
