15 Temmuz İstanbul’da Gece Yaşanan Askeri Girişim

15 Temmuz 2016’da İstanbul, askeri girişiminin en sıcak noktalarından biri oldu. Köprülerden havalimanlarına kadar her adım, girişimin yönünü değiştirdi.
2016 yılının 15 Temmuz gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçti. Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grup asker tarafından başlatılan yönetimi ele geçirme girişimi, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde etkili oldu. İstanbul'da yaşanan gelişmeler ise bu kalkışmanın seyrini belirleyen en önemli noktalardan biri haline geldi.
Boğaz köprüleri trafiğe kapatıldı, halk sokaklara indi
Akşam saatlerinde İstanbul’un simge noktalarından 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Kuleli Askeri Lisesi’nden çıkan askerler tarafından Anadolu’dan Avrupa yönünde trafiğe kapatıldı. Bu ani gelişme kamuoyunda büyük merak uyandırdı ve kısa sürede televizyon kanallarında son dakika gelişmesi olarak yer aldı.
Saatler ilerledikçe İstanbul semalarında alçak uçuş yapan savaş uçakları, oluşturduğu sonik patlamalarla halk üzerinde baskı yaratmayı amaçladı. O sırada dönemin Başbakanı Binali Yıldırım saat 23.10'da yaptığı açıklamayla durumu “kalkışma” olarak niteledi. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN Türk canlı yayınına bağlanarak halkı meydanlara davet etmesiyle İstanbul genelinde binlerce kişi sokağa çıktı.
Şehirdeki stratejik noktalar hedef alındı
İstanbul’daki kalkışma süresince askeri girişiminde bulunanlar, birçok stratejik noktayı hedef aldı. Maltepe’de bulunan General Nurettin Baransel Kışlası'nda kalkışma öncesi toplantılar yapıldığı ve harekat planlamalarının bu merkezden yönlendirildiği belirlendi.
Atatürk Havalimanı saat 22.15’te tanklarla kapatıldı, uçuş kontrol kulesi işgal edildi. F-16’lar ile yapılan alçak uçuşlarla hava sahasında kontrol kurmaya çalışıldı. Ancak halkın direnişi sonucu girişim burada da başarısız oldu. Havalimanında tankların önüne yatan vatandaş Metin Doğan’ın görüntüsü, hafızalara kazındı.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ağır bilanço
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde saat 01.40 sıralarında askeri girişiminde bulunanlar, vatandaşların üzerine ateş açtı. Tankların da kullanıldığı saldırılarda, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un da bulunduğu 34 kişi şehit oldu. Olayın ardından köprünün adı “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” olarak değiştirildi.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde ise Anadolu yakasında yaşanan çatışmalarda 2 vatandaş yaşamını yitirdi. Ümraniye'deki olaylarda da bir kişi tankla ezilerek hayatını kaybetti.
Medya binaları hedef alındı
Ülke yönetimine el koyma girişimde bulunan askerler medya kuruluşlarını da susturma girişiminde bulundu. TRT Ulus ve Harbiye binaları ile CNN Türk binası hedef alındı. TRT Ulus yerleşkesi helikopterlerle işgal edilirken, CNN Türk yayını silah zoruyla kesilmeye çalışıldı. Ancak halk ve güvenlik güçlerinin mücadelesiyle bu girişimler de akamete uğratıldı.
Digitürk binasına yapılan baskınla yayın durdurulmak istendi, ancak teknik sistemler zarar görse de halkın ve emniyetin kararlılığıyla darbeciler teslim alındı.
Devlet kurumları işgal edilmek istendi
İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Emniyet Müdürlüğü gibi devlet kurumları da darbecilerin hedefindeydi. Valilik binasına giren askerler, sayıca az olan polis ekipleri tarafından oyalandı. Takviye ekipler ve halkın desteğiyle darbeciler etkisiz hale getirildi.
Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası önünde çıkan olaylarda 14 vatandaş şehit oldu. AK Parti İl Başkanlığı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü, Borsa İstanbul gibi noktalarda da benzer işgal girişimleri yaşandı.
Harp okulu öğrencileri ve askeri birlikler sahaya sürüldü
Yalova’daki kamptan getirilen Hava Harp Okulu öğrencileri, Kavacık’ta polis ekiplerince durduruldu. Ayrıca birçok kışladan çıkan birliklerle İstanbul genelindeki gişe noktaları kapatılmaya çalışıldı. Mahmutbey, Ispartakule, Kartal ve Samandıra gibi bölgelerdeki çatışmalarda çok sayıda kişi yaralandı, bazı vatandaşlar hayatını kaybetti.
Komutanlara yönelik gözaltı ve esir alma girişimleri
O gece sadece siviller değil, darbe karşıtı askerler de hedefteydi. Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekiroğlu, Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel gibi üst düzey komutanlar, görevlerinden zorla alınarak askeri cezaevlerine götürüldü. Ancak bazı girişimler başarısız oldu ve kontrolü sağlayamadı.
Halkın direnişiyle askeri girişimi püskürtüldü
Saat 06.00'ya doğru dönemin İstanbul Valisi Vasip Şahin, devletin kontrolü sağladığını duyurdu. Boğaz Köprüsü’nde sabah 06.42’de barikat kuran askerlerin teslim olmasıyla İstanbul’daki girişim sona erdi.
İstanbul’da o gece yaşananlar, sadece bir şehrin değil, tüm Türkiye’nin kaderini değiştirdi. 99 kişinin şehit olduğu bu karanlık gece, halkın kararlılığı ve birlik ruhuyla aydınlığa kavuştu.