Sert Düşüşe Aldanmayın: Altın Yeni Zirveye Hazırlanıyor!
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altındaki sert düşüşün kalıcı olmadığını belirterek, “Altın fırtınalı dönemlerin en sessiz kazananıdır. Dalgalanmadan korkan, değerden uzak kalır” dedi.
Son haftalarda küresel piyasalarda yaşanan sert hareketler, altın fiyatlarını da etkiledi. Altın ons fiyatı 10 Ekim’de 4.000 dolar seviyesini aşarak tarihî zirvesine ulaşırken, 21 Ekim’de yüzde 6’ya varan düşüşle son 12 yılın en sert günlük kaybını yaşadı.
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altındaki bu hareketliliğin rallinin sona erdiği anlamına gelmediğini, aksine küresel sistemdeki kırılganlıkların göstergesi olduğunu belirtti.
“Altın artık yalnızca bir yatırım aracı değil, ülkelerin egemenlik sembolüdür. Fiyatlardaki sert düzeltme, değerini kaybettiği anlamına gelmez. Dalgalanmadan korkan, değerden uzak kalır,”
ifadelerini kullandı.
“Bu Düşüş Altının Trendini Bozmaz”
Kitiş, altın fiyatlarındaki düzeltmenin arkasında hem ekonomik hem psikolojik faktörlerin bulunduğunu belirtti. Uzmanın değerlendirmesine göre, kâr satışları, doların güçlenmesi, faiz beklentilerindeki değişiklikler ve jeopolitik risk algısındaki geçici azalma, bu düşüşte etkili oldu.
“Yatırımcılar kısa vadeli hareketlere göre pozisyon almamalı. Altın, uzun vadede hâlâ güvenli limandır,”
dedi.
Kitiş ayrıca, merkez bankalarının altın alımlarını sürdürmesinin fiyatları desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Küresel Gerilimler Güvenli Liman Talebini Artırıyor
Ahmet Cumhur Kitiş, son dönemdeki jeopolitik krizlerin altın talebini güçlendirdiğini belirtti. Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi, Avrupa’da enerji güvenliği sorunları ve Orta Doğu’daki istikrarsızlıkların, yatırımcıları yeniden güvenli varlıklara yönlendirdiğini söyledi.
“Krizlerin coğrafyası değişse de sığınak hep aynı: altın,”
diyen Kitiş, küresel ölçüdeki belirsizliklerin altın fiyatlarını destekleyeceğini ifade etti.
“Altın Egemenlik Sembolü Haline Geldi”
Kitiş, altının sadece yatırım aracı olmaktan çıkıp ülkelerin para sisteminde denge unsuru haline geldiğini belirtti. Hindistan Merkez Bankası’nın rezervlerini 880 tona çıkarması, Çin ve Rusya’nın alımlarını hızlandırması gibi gelişmelerin, “doların tahtından inişi” tartışmalarını yeniden gündeme getirdiğini söyledi.
“Artık mesele sadece enflasyondan korunmak değil, ülkeler yeni bir finansal denge arıyor,”
ifadelerini kullandı.
Türkiye özelinde ise, yüksek enflasyonun halkın birikimlerini altınla koruma refleksini güçlendirdiğini belirtti.
“4 Bin Dolar Altı Fırsat, 4.600 Dolar Hedef”
Kitiş, kısa vadede 4.000 doların altındaki fiyatların alım fırsatı sunduğunu, orta vadede ise 4.500 – 4.600 dolar seviyelerinin teknik hedef olarak görüldüğünü ifade etti.
“Altın, fırtınalı dönemlerin en sessiz kazananıdır. Sert yükselişler göz kamaştırabilir ama asıl kazanç, sakin kalabilenlerindir,” diyerek yatırımcılara sabırlı olmaları çağrısında bulundu.
Öte yandan, takı talebinin ikinci çeyrekte 2020’den bu yana en düşük seviyeye gerilediği vurgulandı.