Seçim gecesi tüm gözler AA ve ANKA’da olacak!
Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Anadolu Ajansı (AA), ANKA Haber Ajansı ve CHP'nin sağladığı sonuçlar arasında görülen çelişkiler, hangi kaynağın daha güvenilir olduğu konusunda soru işaretleri oluşturdu
Bu durum, 28 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimler öncesi hangi veri kaynağının takip edilmesi gerektiği tartışmasını gündeme getirdi.
Seçim gününde yayın yasağının kaldırılmasının ardından AA, ilk sonuçları açıkladığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oy oranını yüzde 59,4 olarak belirtti, bu durum sonuçları manipüle etmekle eleştirildi. Aynı verilere göre, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy oranı yüzde 34,7 idi.
Öte yandan, ANKA Haber Ajansı'nın ilk verilerinde, seçim yasağı kalkmadan hemen önce, Erdoğan'ın oy oranı yüzde 10,77, Kılıçdaroğlu'nun oy oranı ise yüzde 89,23 olarak görüldü. ANKA'nın sonraki raporunda, Erdoğan'ın oyu yüzde 49,8, Kılıçdaroğlu'nun oyu yüzde 45,09'a düştü.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medya paylaşımında, partinin elindeki verilere dayanarak, Kılıçdaroğlu'nun yüzde 51,33 ile önde olduğunu, Erdoğan'ın oy oranının yüzde 43,94 olduğunu belirtti.
Bu durum, AA, ANKA ve CHP'nin sahadan aldığı ilk verilerin birbirinden çok farklı olduğunu gösterdi. İlerleyen saatlerde AA ve ANKA'nın verileri birbirine yaklaştı, ancak CHP yetkilileri gece boyunca Kılıçdaroğlu'nun önde olduğunu belirten açıklamalar yaptı.
Bu durumun, seçim verilerinin belirli bölgelerden öncelikli olarak alındığını ya da sandık verisi henüz gelmeden sonuçlar üzerinde tahmin yürütüldüğünü düşündürüyor.
BBC Türkçe’ye konuşan Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mert Moral, “Seçimlerin şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleşmesi için sonuçların doğru bir şekilde aktarılması ve sonuçların herkes tarafından kontrol edilebilmesi gerekiyor" dedi.
Moral “Bu nedenle, YSK'nın seçim sonuçlarını doğrudan medya kuruluşlarıyla paylaşması ve sonuçların herkes tarafından kontrol edilebilmesini sağlaması gerekiyor. Bunun yanı sıra, AA, ANKA ve CHP'nin veri akışının birbirinden farklı eğilimler gösterdiğini ve sonuçların bazı bölgelerden öncelikli olarak verilmiş olabileceğini belirten Moral, “Bu, seçim sonuçlarının doğru bir şekilde aktarılmasını ve sonuçların herkes tarafından kontrol edilebilmesini engelliyor. Bu nedenle, seçim sonuçlarının herkes tarafından kontrol edilebilir ve şeffaf olması için, sonuçların doğru bir şekilde aktarılmasını ve sonuçların herkes tarafından kontrol edilebilmesini sağlamak amacıyla, YSK'nın seçim sonuçlarını doğrudan medya kuruluşlarıyla paylaşması gerekiyor” diye konuştu.
Birçok uzman, seçim sonuçlarının doğru bir şekilde aktarılması ve sonuçların herkes tarafından kontrol edilebilmesi için YSK'nın seçim sonuçlarını doğrudan medya kuruluşlarıyla paylaşmasını öneriyor. Ayrıca, sonuçların daha hızlı ve etkili bir şekilde analiz edilebilmesi için, YSK'nın veri tabanının yapısı hakkında daha fazla bilgi paylaşması gerektiği belirtiliyor.
Buna ek olarak, seçim gözlemcileri ve hukukçular, YSK'nın seçim sürecinin şeffaflığını artırmak için daha çok çaba sarf etmesi gerektiğini belirtiyorlar. Seçim sürecinin her aşamasında, özellikle sonuçların toplanması, işlenmesi ve ilan edilmesi aşamasında daha fazla şeffaflığın sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
Bu konuda çalışmalar yürüten ve seçim şeffaflığı konusunda önerilerde bulunan çeşitli sivil toplum örgütleri de bulunmaktadır. Bu örgütler, seçim sonuçlarının halka açık bir şekilde paylaşılmasının, demokrasinin sağlıklı işleyişi için hayati önem taşıdığını belirtiyorlar.