Dr. Sakman yanıtladı: Türkiye ve İran’ın ekonomik iş birliğinde çıkarları neler? Al Ain Türkçe Özel
DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman, Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyonu’na yönelik değerlendirmelerinde “Türkiye için maliyetlerin daha az olacağı ticaret zemin ve rotası, ekonomik öngörülere daha uygun” dedi.
Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyonu toplandı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile İran Yol ve Şehircilik Bakanı Ferzane Sadık, Türkiye-İran Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı kapsamında bir araya geldi.
Bolat, söz konusu toplantıda iki ülke arasında mutabakat zaptı imzalandığını anımsatarak, "Bu anlaşmada ticaret, gümrük, tarım, yatırım, finans, ulaştırma, turizm sektörlerinde iş birliğinin ve ticaretin arttırılmasını kapsıyordu. İki ülkenin cumhurbaşkanları, iki ülke arasındaki ticareti orta vadede 30 milyar dolara yükseltme konusunda hedef koydular” dedi.
Peki Türkiye ve İran’ın ekonomik iş birliğini güçlendirmeye yönelik karşılıklı çıkarları neler? Türkiye, İran ile olan ekonomik iş birliğini sürdürürken uluslararası yaptırımlar karşısında nasıl bir denge kurabilir?
Bu soruları Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, Al Ain Türkçe için yanıtladı. Sakman sözlerine “Türkiye ile İran’ın özellikle son dönemde Orta Doğu’daki gelişmeler üzerinde birçok noktadaki rekabeti somut hale geldi” diyerek başladı.
“BÖLGEDEKİ TİCARET YOLLARININ İRAN’A FAYDA SAĞLAYACAĞI SÖYLENİYOR”
Azerbaycan’daki Zengezur Koridoru ve Irak’taki Kalkınma Yolu projeleri dahilindeki iki farklı ticaret yoluyla Türkiye’nin İran’ın elindeki ticaret yolu dominasyonunu etkilediğini hatırlatan Sakman, “Türkiye’nin uluslararası arz güvenliğini sağlamak ve ticaretin bir politik silah haline getirilmesini engellemek üzerine girişimler, İran ile ekonomik rekabeti de kızıştırdı. Ancak aynı zamanda Türkiye bölge ülkelerinin ekonomik olarak birbirini destekleyen bir sistem inşa etmesi sürecini öngörüyor. Bu sebeple Türkiye ve İran arasında daha önce varılan kararlar doğrultusunda ticaret hacminin artması isteniyor. Bunun özellikle hem Türkiye’nin doğu illerinde hem de ekonomik sıkıntılar yaşayan İran’da etkili bir adım olması bekleniyor. Akabinde bölgedeki tüm ticaret yollarının tüm bölge ülkelerine olduğu gibi İran’a da fayda sağlayacağı söyleniyor” dedi.
İran’a yönelik yaptırımların ekonomik faaliyetlerde belirleyici bir hal aldığını belirten Sakman, “Yaklaşık 22 milyar dolara kadar çıkmış olan ikili ticaret 500 milyonun altına inmişti. Buna karşı Türkiye İran’ın dış ticareti için önemli hale geldi. Bazı ürünlerin ticaretine devam edilmesi için alınan taviz ve yerel para birimi ile ödemelerin yapılması gibi konular hem yaptırımları atlatmak hem de iki devletin ekonomik ilişkilerini farklı bir zemine taşımak için önemli adımlardı. Ankara yaptırımların kalkması yönündeki tercihini ilgili zaman ve ortamlarda deklare ediyor. Türkiye için maliyetleri çok daha az olacak böyle bir ticaret zemin ve rotası, hem ulusal hem de uluslararası ekonomik öngörülere daha uygun. Zaten yaptırımlara neden olan nükleer gerginlik konusundaki yapıcı tarafsızlığı bu anlamda yorumlayabiliriz. Daha önce varılan anlaşmanın tekrar yürürlüğe girmesi veya yeni bir anlaşma yapılması noktasında İran ile Batı ilişkilerinin ilerlemesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Tolga Sakman
"TÜRKİYE'NİN ÇOK TARAFLARI HAMLELERİ KULLANDIĞI TAHMİN EDİLEBİLİR"
Sakman, “Yaptırımlar nedeniyle uluslararası sistem dışına itilmesi Tahran’ın üretim ve uluslararası ticaret gibi konularda sürdürülebilirliğini tartışmalı hale getiriyor. Türkiye bu anlamda enerji krizi gibi sistematik eksikleri de giderme noktasında attığı adımlarla İran’ın iç dinamikleri olduğu kadar batı için de kabul edilebilir ortamına katkı sağlıyor.
Yaptırımların devam etmesi, artırılması veya Türkiye’ye sağlanan tavizlerin kaldırılması gibi gelişmeler öngörülen Türkiye-İran ekonomik ilişkilerine ve Türkiye’nin bölgesel politikalarına etki edecektir. Bunun için Türkiye’nin çok taraflı diplomatik hamlelerini kullandığı tahmin edilebilir” diye konuştu.