PKK sonrası yeni dönem: Gözler saha, diplomasi ve siyasette / Al Ain Türkçe Özel

PKK’nın fesih kararının ardından gözler hem sahadaki uygulamalara hem de diplomasi ve iç siyasette atılacak adımlara çevrildi. Kamuoyu araştırmacısı sayın İbrahim Uslu, Al Ain Türkçe’ye konuştu.
Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, Al Ain Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, PKK’nın fesih kararının ardından ortaya çıkan çok katmanlı sürece dikkat çekti. Uslu, bu yeni dönemde sahada atılacak adımlar, uluslararası diplomasi trafiği ve iç siyasette yapılması gereken düzenlemelerin belirleyici olacağını vurguladı. Abdullah Öcalan’ın hukuki statüsüne yönelik tartışmalara ve iç siyasette doğabilecek anayasal reform taleplerine işaret eden Uslu, "Süreç henüz başında, ama bundan sonrası iktidarın atacağı somut adımlarla şekillenecek" ifadelerini kullandı.
PKK’nın fesih kararı sonrası sürecin işleyişine ilişkin ne öngörüyorsunuz?
Sürecin önümüzdeki dönemde ikbal edilmesi gereken birden fazla boyutu var. Bunlardan birincisi sahada yürütülecek işlemler; silahların teslim edilmesi örgüt yapısının örgüt mensup olanların bölgeden uzaklaştırılması bağlamında yapılması gereken çokça iş var. Bu insanlar nereye gidecekler, lider kadrosunu ne olacak? Suça bulaşmamış insanlar ne olacak? Terör ne olacak falan gibi çok sayıda soru var. Bunlar devlet kurumları tarafından yerine getirilecek işler ve o konuda devletin kendi planlarını yaptığına dair açıklamalar daha önce yetkililer tarafından defalarca dile getirildi. Bu süreçlerin uygulamasını göreceğiz.
İkinci ayağı diplomasi ile ilgili ayağı. Suriye bu olayın bir parçası, Irak bir parçası, Kuzey Irak bir başka parçası orada da yapılması gereken işler var. Aynı zamanda Amerika, İngiltere, Fransa falan gibi ülkeleri Rusya yine bu sürecin parçası olacak. O yüzden diplomaside de büyük işler yapılması gerekiyor. Önemli adımlar atılması gerekiyor. Bugün içişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye dışişleri Bakanıyla bir araya gelmişti. Eminim ki konuşulan konuların başında Kuzey Suriye meselesi de önemli bir tartışma konusu olmuştur.
Üçüncü ayağı iç siyaset. İç siyasetle ilgili orada da önemli gelişmeler bekleniyor. Birincisi bugüne kadar DEM Parti'nin dillendirdiği Abdullah Öcalan'ın çalışma koşullarının iyileştirilmesi var. Hasta mahkumlar hususu var. Onun dışında zorunlu olarak gündeme gelmesi gereken konular var. Mesela terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü üyesi olmadığı halde terör örgütüne yardım etmiş olmak, terör örgütünün propagandası yapmış olmak suçlarından yargılanmakta olan ve yargılanmış mahkumiyet almış çok sayıda binlerce insan söz konusu. Bunların durumu ne olacak? Görevden alınan yerlerine kayyum atanan belediye başkanları ne olacak? Sadece bu demirlerle ilgili değil, CHP’yi de ilgilendiriyor. Esenyurt belediye başkanı ya da Şişli belediye başkanı görevlerine geri dönecekler mi gibi çok sayıda acil yanıtlanması gereken düzenlenmesi gereken konu var. Dolayısıyla bütün bunlar iç siyasetin önümüzdeki süreçte yakından çok tartışacağı ve zamanını çok meşgul edecek işler olacak. Orada iktidarın atacağı somut adımlar önemli. Sayın Cumhurbaşkanının başdanışmanı sayın Mehmet Uçum açıklamaları oldu ve orada anayasa reformun da kapsayacak bir biçimde kapsamlı reformlardan bahsetti. Bunların içeriği ne olacak falan gibi iç siyasetin yapılması gereken önemli işler var ama bunların içeriğini henüz bilmiyoruz. Yine daha sürecin başlangıcında Sayın Devlet Bahçeli’nin bahsettiği umut hakkı konusunda bir düzenleme olacak mı olmayacak mı bu konuda ne tür gelişmeler yaşanacak bunları bekleyeceğiz. Dolayısıyla iç siyasetin bu çözüm süreci ile ilgili ajandası çok yoğun ve önemli tartışmaların yaşanmasını bekliyoruz.
Abdullah Öcalan’ın ev hapsine alınmasının gündeme gelebileceğini düşünüyor musunuz?
Abdullah Öcalan’ın ev hapsine çıkmak gibi bir talebi olmadığını biliyoruz. Bunu DEM Parti'de istemedi ama çalışma koşullarını iyileştirilmesi gibi bir ifade kullanılıyor. Onun nasıl şekilleneceğini kestiremiyoruz. Ayrıca bugün yayınlanan PKK bildirisinde de yine Abdullah Öcalan ile ilgili hukuksal teminatlar verilmesi gerektiğine dair bir ifade vardı. Bunun içeriği nedir bunu bilmiyoruz. Aslında kafamızda bir sürü soru işareti var. Yapılması gereken işler ve atılması gereken adımlar var. Önümüzdeki süreç iktidarın atacağı somut adımlarla şekillenecek. Bu içeride atılacak adımlar, dışarıdaki gelişmeleri etkileyecek. Dışarıda atılacak adımlar da içerideki gelişmeleri etkileyecek öyle görünüyor. Dolayısıyla sürecin karşılıklı yürümesi lazım. Zaten sayın Ömer Çelik'in ve Sayın Hakan Fidan'ın sahada atılacak adımları dikkatlice gözlemleyeceğiz dediği durumda bununla ilgili benim gördüğüm. Henüz sürecin başlangıcındayız. Biten bir şey yok önemli bir aşama gelişti gerçekleşti ama bugünden sonra atılması gereken yapılması gereken çok sayıda adım ve iş var. Onların da birlikte nasıl gerçekleşeceğini göreceğiz ve ona göre de sürecin gidişatı şekillenecek.