Mithat Sancar: Bize saldıranlara büyük kaybettireceğiz
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar iktidara seslenerek, "Kapatma davasıyla kendilerince bizleri tasfiye edecekler, susturacaklar, nafile bir çaba. Bize ağır saldıranlara büyük kaybettireceğiz!" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sancar, HDP'ye yönelik kapatma davasının sürmesine de tepki gösterirken, partisinin Hazine yardımı hesabına blokaj konulması konusunda, "AKP'ye en ağır yenilgiyi yaşattığımız 7 Haziran seçimlerine girerken 1 kuruş Hazine yardımı almış değildik, milyonların gönlünü almıştık! Yine oradan yürüyeceğiz, yine oradan başaracağız!" dedi.
"HDP KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEDİ, GENİŞLEMEYİ HEDEF ALDI"
Sancar'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Partimize yönelik kumpas, operasyon, dava süreci... Bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sözlü mütalaası vardı kapatma davası kapsamında. Hazine yardımı hesaplarına da bloke konmuştu. Bu gelişmeler HDP'ye yönelik baskılar olarak algılandıkça büyük tahribatlar ortaya çıkıyor. Türkiye'nin geleceğiyle çok yakından ilişkili bu gelişmeler.
11 yıl önce HDP'yi ortaya çıkaran fikriyat bu ülkedeki bütün kimlik ve inançları, ötekileştirilenleri, emekçileri, kadınları gençleri eşit yurttaşlıkta buluşturmaktı.
HDP kimseyi ötekileştirmedi, genişlemeyi hedef aldı. Sesi kesilmek istenenlerin sesi oldu. Boğazı sıkılan toplumun nefesi oldu. HDP yeni yollar yarattı.
7 Haziran'da AKP'ye yaşatılan yenilgi, Türkiye halklarına yeni bir düzenin mümkün olduğunu gösterdi. Saray'ın, yalanın, savaşın karşısında durup hakikatin mücadelesini yürüttük. İktidarın özgüveni çöktü. Geleceği belirleme konusunda hazırladığı planlar bozuldu. bunu başaran güç HDP'dir.
Birbiriyle benzemez olan, birbirinin boğazına sarılmak için geçmişte fırsat arayan güçler birleştiler. Yeni bir devlet koalisyonu kurdular. Temel harcını Kürt karşıtlığından kardılar. HDP'yi halkların ortak mücadelesinin en güçlü adresi olarak gördükleri için de HDP'ye saldırdılar. Komplo kurdular, dokunulmazlıkları kaldırdılar, 4 Kasım siyasi darbesiyle vekil arkadaşlarımızı, yöneticilerimizi tutukladılar, kurmaca davalarla yargılamaya çalıştılar. Operasyonlar kesintisiz devam etti.
"BİZE AĞIR SALDIRANLARI BÜYÜK KAYBETTİRECEĞİZ"
Şimdi de bu kapatma davasıyla kendilerince bizleri tasfiye edecekler, susturacaklar, nafile bir çaba. Bize ağır saldıranlara büyük kaybettireceğiz!
HDP, siyasette kutup yıldızı olma işlevini sürdürüyor. İktidarın seçim sürecini, siyaseti dizayn etme çabalarına karşı ilkeli tutumunda, kararlı duruşunu ortaya koyuyor.
Bütün muhalefete ve toplumsal demokrasi güçlerine yol gösteriyor. HDP, bu toplumun demokrasiye giden yolunda kutup yıldızıdır!
İktidarın seçime endeksli bir hesapla başörtüsü meselesini istismar etmesine izin vermedik, ve bu yolu kapattık. Şimdi de muhalefet buradan devam ediyor.
Bütün inançların eşit olduğu geleceği bizler kuracağız, sizin gibi samimiyetsiz küçük hesaplara dayalı hamleler ve planlarla değil, halkın en geniş katılımı ile ve halkın gücü ile inşa edeceğiz o özgürlük düzenini. Kimse yasağa, baskıya uğramayacak. Siyaseti dizayn etme amaçlı ucuz hesaplara prim vermeyeceğiz, vermedik.
AYM geçen hafta bir karar aldı. HDP'nin anayasal hakkı olan Hazine yardımını gasp etmeye yönelik... Kapatma davası MHP'nin ve çeşitli karanlık güçlerin kampanyası ve siyasi baskısı sonucu açılmıştır. 17 Mart'ta açıldı dava, 18 Mart'ta MHP'nin kongresi vardı. Büyük ortak, küçük ortaya kongre hediyesi verdi. AYM, iddianamenin çöp olduğu anlamına gelen gerekçelerle bunu iade etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden bir iddianame hazırladığını iddia ederek 7 Haziran'da yine bir metin verdi. Hepsi bir tesadüf olabilir mi? Bu, kuyruk acısı. HDP'yi siyasetle yenemeyen, HDP'ye baskılarla, zulümlerle baş eğdiremeyenlerin bir siyasi kumpasıdır.
"BUNLARIN SİYASİ BİR YASAK OLDUĞU AÇIKTIR"
Aynı şey Hazine yardımı hesaplarına bloke konulması öncesinde de yaşandı. MHP çıktı, tehditlerle HDP'ye verilecek Hazine yardımının durdurulması kampanyasını yürüttü. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu taleple AYM'ye başvurdu. Oysa daha önce bu talebi iki kez dile getirmişti. Her ikisi de reddedilmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu talebini AYM'ye iletiyor, AYM bize bilgi vermiyor, biz basından öğreniyoruz. Kanun devletinin zerresinin olduğu bir sistemde böyle bir işlem mümkün değil. Sonuca baktığınızda AYM'nin yedi üyesinin de vicdanını sızlatan bir durum ortaya çıktığını görüyorsunuz. Bize bilgi verilmiyor, biz başvuruyoruz. 13 Aralık'ta başvurmuş. Bize savunma için de hak tanımıyorlar. Saray'dan gelen emri uygulayan üyelerle, bizim hakkımız olan Hazine yardımına bloke koyma kararını alıyorlar. Bütün bunların bir siyasi operasyon olduğu açıktır. Türkiye'yi anayasayı ayaklar altına alan uygulamalar gibi bu da aykırılıktır. Şaşırmıyoruz.
Bu sistem hiçbir kural tanımadan ancak varlığını sürdürebileceğini görüyor. Ne hukuk ne ahlak tanıyor. Ne vicdanı ne insafı var. Tek derdi var kendi varlığını sürdürmek. Kendi varlığını sürdürmek için bu iktidar her yola başvurmayı kendine hak sayıyor. Her yolu bu uğurda mübah görüyor. Bu da toplumda çürümeye, siyasette çöküşe yol açıyor. Biz bu savunmalarımızı, siyasette çökertme ve toplumu çürütme operasyonlarına karşı tarihsel sorumluluk olarak görüyoruz. HDP'yi savunurken, bu toplumu savunuyoruz.
"HEPİMİZE YÖNELİK BİR OPERASYON VAR"
Bu karar bizim için yok hükmündedir. Bizim hazinemiz, fikrimizdir, halkımızın gönlüdür.
AKP'ye en ağır yenilgiyi yaşattığımız 7 Haziran seçimlerine girerken 1 kuruş Hazine yardımı almış değildik, milyonların gönlünü almıştık! Yine oradan yürüyeceğiz, yine oradan başaracağız!
Buradaki operasyon HDP'yi hedef almakla sınırlı değil. Türkiye, tarihinin en kritik seçimine gidiyor. Bu kritik seçimde iktidar bloğu kendi korkusuyla, varlık-yokluk korkusuyla her yolu deniyor. Bize karşı olan bu hukuksuzluklar, bu süreci dizayn etmek için. Türkiye'de demokrasi güçlerini bölmek ve dağıtmak içindir. Seçim sürecini kendi emellerine uygun şekilde şekillendirmek içindir. Onun için yapıyorlar bunu. Ses çıkarın demokrasi isteyenler, adaleti savunanlar, karanlığı istemediklerini ve gelecek aydınlık günleri aydınladıklarını söyleyenler... Hepinize yönelik bir operasyon var. Bu operasyonları boşa çıkarmanın yolu da kararlı bir duruş sergilemektir. HDP bunu yapmaya devam edecek.
"KARANLIĞI DAĞITMAYA GELİYORUZ"
Şimdi yaratılan hava, bu ülkede yaşayanların iki seçeneğe mahkûm olduğu şeklindeydi. İki seçeneğe mahkûm değilsiniz, biz varız, demokrasi güçleri var, üçüncü yol var! Karanlığı dağıtmaya geliyoruz!
Siyasetimizle de mücadelemizle de bu yolun nasıl yürünmesi gerektiğini gösteriyoruz. Bu yol, bu ilkelerle, bu kararlılıkla yürünür.
Cumhuriyetin 100. yılı bitmek üzereyken yapılacak seçimlerin ne kadar önemli olduğunu söyledim. Hakikatleri yok sayarak, etrafında dolanarak değişimi sağlayamazsınız.
Yarım ağızla reform vaatleri bu ülke için çare değil. Bu ülkenin en büyük hakikati, büyük tarihsel mücadele mirası üzerinden geleceği inşa etmek isteyen, HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı ve en geniş demokrasi bloğudur. Bu hakikati görmeden, tanımadan, bu ülkede karanlığı sona erdirmenin de, yalan, talan, sömürü düzenini de değiştirmek mümkün olmayacaktır. Kendimizi kandırmayalım. Yalancı masallar üreterek geleceği demokratik bir temelde kurabileceğimiz rüyasında uyanalım. HDP ne yaptığını bilen bir partidir.
"HDP ÜZERİNDEN BOŞ POLEMİKLERE GİRMENİN DEMOKRASİ MÜCADELESİNE KATKISI OLMAYACAKTIR"
Kimse, bizim belirlediğimiz politikalar üzerinden ucuz spekülasyonlar yapmasın. Tam tersine, bizim her adımımız bu ülkede gerçek değişimi, demokrasiyi, barışı getirme özlemi duyan her kesime hakikatlerle yüzleşme imkanı sağlamaktır. Bu hakikatlerle yürünecektir. Yoksa kısa süreli hafif değişimin bu ülke için nefes almaya yeteceği gibi vaatlerin karşılığı olmayacaktır. Kısır döngü on yıllardır sürüyor. Bu ülkede en önemli hakikati, Kürt sorununu savaş politikalarıyla imha ve inkâr anlayışıyla ele alan zihniyetin yarattığı kısır döngünün iki çarpıcı özelliği var: Kan ve kir... Biz bu ülkeyi kandan, şiddetten, kirden, çürümeden kurtarmak için demokratik çözümün yolunu gösteriyoruz. O yolda yürüyerek başarabileceğimiz söylüyoruz.
HDP üzerinden boş polemiklere girmenin bu ülkede demokrasi mücadelesine katkısı olmayacaktır. Bizler bedeller ödemeyi göze alıyoruz. Korunaklı köşelerimizden, yuvarlak sözlerle mücadele yürütüyor değiliz. Hakikatlere gözlerimizi yummuyoruz. Hakikatin her yanını bütün gücümüzle çalışarak görme uğraşındayız. Görerek ilerlemeye çalışıyoruz, hakiki çözümün hakikatlerle yüzleşmekten geçtiğini söylüyoruz. Hakiki çözüm, hakikatlerle yüzleşmeden olmaz.
"BİZ YOLUMUZDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Bizler yolumuzu şeffaf, açık şekilde dürüst tavırlarla ortaya koyuyoruz. Eylül 2021'de deklarasyon yayımladık. İlan ettiğimiz hedef ve ilkeleri somutlaştırarak ilerliyoruz, çalışarak yolumuza devam ediyoruz, büyüyerek geliyoruz. Aldığımız kararları da bu çerçevede değerlendirsin herkes. Hakikatle yüzleşerek, hakiki çözümler üretiyoruz. Hakiki yöntemler öneriyoruz herkese.
Bu ülkenin geleceğini inşa etmede merkezi güç olma iddiamızı her geçen gün daha da sağlamlaştırıyoruz.
Saray'ın danışmanları ahkam keserek AYM'ye talimatlar yağdırarak bu yolu engelleyeceklerini sanıyorlar. Hangi oy çokluğunu AYM'den çıkartmaya çalışırsanız çalışın, belirleyici olan sandıkta milyonların oy birliğidir. Bunu sağlamak da bizim asli görevimizdir.
Biz yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Parti kapatılırmış, kapatılmazmış bunlara kulak asmayacağız. İlk günden seçenekler ürettik, yollar vardır. Hakikatten aldığımız bu gücü, seçimlerde de mutlaka ortaya koyacağız. Seçimlerin sonucuna bunu yansıtacağız. İktidar bloğu, oyunlarla bu gerçeği değiştirmeyeceksiniz; HDP geliyor, büyük kaybedeceksiniz, biz hepimiz birlikte büyük kazanacağız!"