Metro tünelleri 1 milyon 374 bin kişi için sığınak görevi görecek
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, güncellenen Sığınak Yönetmeliği kapsamında metro ve demir yolu tünelleri ile TÜRKSAT’ın yedeklik altyapısının, afet ve kriz anlarında milyonlarca kişiye acil barınma imkanı ve kesintisiz devlet yayını sağla
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, güncellenen Sığınak Yönetmeliği kapsamında metro tünelleri ve demir yolu tünellerinin olası kriz, savaş ve afet senaryolarında nasıl kullanılacağına ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, ulaştırma ve haberleşme ağlarının sadece günlük ulaşım ve iletişim ihtiyacını karşılayan birer altyapı olmaktan çıkıp, aynı zamanda ulusal güvenlik ve sivil koruma sisteminin kritik birer bileşeni haline geldiğini vurguladı. Güncellenen Sığınak Yönetmeliği ile mevcut hatların yanında yeni projelendirilecek hatlarda da acil barınma imkanı, sığınma altyapısı ve tahliye koridoru niteliğinin güçlendirileceğine dikkat çekildi.
Bakan Uraloğlu, mevcut ulaştırma altyapısının olağanüstü durumlarda güvenli barınma alanı olarak değerlendirilebileceğine işaret ederek, Türkiye genelinde 687 kilometre uzunluğunda metro tüneli bulunduğunu hatırlattı. Uraloğlu’nun verdiği bilgiye göre bu metro tünelleri, olağanüstü bir durumda yaklaşık 1 milyon 374 bin kişiye acil barınma imkanı sağlayabilecek kapasiteye sahip. Özellikle İstanbul’da 500 kilometreyi aşan metro tünelleri, kent için güçlü bir sığınak altyapısı oluşturuyor ve büyükşehir ölçeğinde afet yönetimi, sivil savunma ve kriz anı güvenliği açısından stratejik önem taşıyor.
Yeni metro hatları sığınak vasfıyla projelendirilecek
Abdulkadir Uraloğlu, sadece mevcut değil, bundan sonra inşa edilecek yeni metro hatlarının da daha ilk planlama aşamasından itibaren sığınak vasfında projelendirileceğini belirtti. Bakan, halihazırda kullanılan metro tünellerinde tespit edilen eksikliklerin giderileceğini, gerekli teknik ve fiziki düzenlemelerin yapılarak bu tünellerin de aynı nitelikte acil sığınma alanı standardına yükseltileceğini ifade etti. Böylece şehir içi raylı sistemler, hem normal zamanlarda kesintisiz ulaşım sağlayan, hem de olağanüstü durumlarda güvenli barınma, toplu tahliye ve korunaklı alan imkanı sunan çok amaçlı bir altyapı haline getirilecek.
Bakan Uraloğlu, açıklamalarında yalnızca metro tünellerine değil, demir yolu tünelleri ve makas yapılarına da ayrı bir parantez açtı. Buna göre, özellikle çift hatlı demir yolu tünelleri, gerektiğinde sığınma veya tahliye koridoru olarak değerlendirilebilecek. Uraloğlu, “Çift hatlı demir yolu tünellerimiz de yalnızca lojistik taşımaları değil, özel durumlarda sığınma, barınma ve tahliye gibi amaçları da mümkün kılıyor.” ifadelerini kullanarak, bu hatların sadece yük ve yolcu taşımaya hizmet etmeyeceğini, aynı zamanda kriz senaryolarında hayati bir güvenlik altyapısı olarak devreye gireceğini vurguladı.
Çift hatlı demir yolu tünelleri M60 tank ve F-16 sığacak kadar geniş
Uraloğlu’nun verdiği teknik bilgilere göre, çift hatlı demir yolu tünellerinin faydalı genişliği 12,5 metre, yüksekliği ise 8 metreyi buluyor. Bu ölçüler, tünellerin büyüklüğünü ve olası sığınak altyapısı olarak ne denli geniş bir hareket alanı sunduğunu ortaya koyuyor. Bakan, bu tünellerin iki M60 tankın yan yana geçişine imkan tanıyan, hatta bir F-16 uçağının sığabileceği kadar geniş hacme sahip olduğunu belirterek, ulaştırma altyapısının kriz anlarında yalnızca insan sığınması için değil, gerektiğinde askeri ve stratejik unsurların da korunması ve konuşlandırılması açısından kritik rol üstlenebileceğine işaret etti.
Normal koşullarda TRT, yayınlarını kendi anten sistemleri üzerinden sürdürüyor. Ancak ihtiyaç halinde yayın akışı, TÜRKSAT ve TRT arasındaki karasal hat üzerinden TÜRKSAT’a devrediliyor ve buradan teleport ve uplink altyapısı üzerinden uydulara iletilerek yayın kesintisiz biçimde devam ettiriliyor.
Uraloğlu, Uydu Yer Sistemleri Yedeklik Merkezi ile bu güvence katmanının daha da güçlendirildiğini belirterek, yedekli enerji, iletişim ve kontrol altyapısı sayesinde kriz, afet veya geniş çaplı kesinti durumlarında bile devlet yayınlarının TÜRKSAT tarafından yedek istasyona aktarılarak sürdürülebileceğini ifade etti. Böylece güncellenen Sığınak Yönetmeliği, yalnızca fiziki sığınak alanları, metro tünelleri ve demir yolu tünelleri ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda haberleşme sürekliliği ve devletin kesintisiz yayını üzerinden de ulusal güvenlik çerçevesini tamamlayan bir bütünlük sunuyor.

