Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecine özel bir kanun çıkarılmalı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Terörsüz Türkiye” süreci için özel bir geçiş süreci kanununun çıkarılmasının en doğru adım olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, iktidarın “Terörsüz Türkiye” vizyonu kapsamında başlatılan yeni sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TBMM’de kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçiş sürecinin hukuk boyutuna dair yol gösterici bir çerçeve oluşturması gerektiğini vurguladı.
Uçum, mevcut mevzuata eklemeler yapılması yerine sürecin doğasına uygun, özel ve bağımsız bir “geçiş süreci kanunu” çıkarılmasının daha isabetli bir yaklaşım olacağını belirtti. Böyle bir yasal düzenlemenin hem siyasi hem de hukuki açıdan süreci daha sağlıklı yürüteceğini ifade etti.
Mehmet Uçum, yeni düzenlemenin ayrı bir özel kanunla yapılması gerektiğini belirtti. Uçum, “Genel kanunlar içinde özel düzenlemeler yapmak eşitlik yönü dahil hukuki tartışma çıkarır. Bu yüzden mevcut duruma uygun ayrı ve özel bir ‘geçiş süreci kanunu’ çıkarılması en isabetli çözüm olur” dedi.
Uçum, yazısının devamında çıkarılması gerektiğini söylediği kanunu özelliklerini sıraları ve şunları kaydetti:
"Geçiş Süreci Kanununun Özellikleri!
Terörsüz Türkiye’ye yönelik toplumsal bütünleşme ile maddi ve şekli ceza hukuku politikası geçiş sürecinin özelliklerine göre geliştirilmelidir. Buna göre kanuna ilişkin hukuk politikası unsurları şöyle sıralanabilir:
Teklik: Tüm ihtiyaçları ilgili genel kanunlardan ayrı tek bir özel kanunla karşılamak, ilave norm gerekirse bu kanuna ek yaparak ilerlemek bir çok açıdan doğru bir hukuk politikasıdır.
Geçicilik: Geçiş sürecinde uygulanan ve sürecin bitmesiyle sona eren geçici bir kanun olmalıdır.
Hususilik: Kanun özel kanun olmalı sadece münfesih terör örgütünün aktif ve destek unsurları olan kişileri kapsamalıdır. Bu husus norm olarak net ve tartışmaya kapalı yazılmalıdır. Anayasal eşitlik ilkesi aynı durumda olanlara aynı kuralları uygulamaktır. Farklı durumda olanlara farklı kurallar uygulanabilir. Bu nedenle münfesih terör örgütünün bu farklı durumunu dikkate alan özel bir kanun yapılması eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez.
Özgünlük: Kanunun içeriği Türkiye’ye has çatışma çözüm modeli olan Terörsüz Türkiye hedefinin özgünlüğüne dayanmalıdır. Terörün kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız sona erdirilmesi, demokratik alanın genişletilmesi, dar kimlik siyasetlerinin bitmesi, her mecrada ülke ve toplum esaslı siyasetin egemen olması ve demokrasinin güçlendirilmesi bu modelin ana karakteridir. Bu karaktere uygun özgün yönler hukuki yaklaşımın da temelini oluşturur.
Kapsayıcılık: Kanun geçişte ihtiyaç duyulan tüm hususları içermelidir. Bu kapsamda toplumsal ve ekonomik hayata katılım ve entegrasyon hukuku, ceza ve infaz hukuku ile sosyal hukuk öne çıkan ana konular olur.
Mutabıklık: Geçiş sürecinin en önemli gereklerinden birisi de, olabildiğince geniş veya yeterli toplumsal ve siyasal mutabakat sağlamaktır. Mutabakat konusunda komisyon çalışmaları önemli imkanlar sunabilir.
Genel İlkeler!
Geçiş süreci kanununa ilişkin genel ilkeler iki başlıkta ifade edilebilir.
Birincisi kanunun Anayasaya uygun olarak düzenlenmesi gereğidir. Anayasaya aykırılık oluşturacak yaklaşımları zorlamak sonuçsuz kalır ve geçiş sürecine zarar verir.
İkincisi geçiş süreci kanunu hazırlanırken Devlet, Ülke ve Millet hassasiyetlerine ve kırmızı çizgilere uygunluk temel bir kriter olarak dikkate alınmalıdır.
Sonuç:
Geçiş süreçleri hukukunun temel niteliği, geçişi başarıyla tamamlamak için gereken koşulları düzenlemektir. Geçiş sürecinde genel talepler ve haklar değil kapsamdaki kişiler için geçişi sağlayacak teknik ve pratik hukuki koşullar esastır. Geçiş süreci bittiğinde bu kişilerin mevcut hak ve yükümlülük sistemine entegrasyonu gerçekleşir. Devamında ulusal demokrasiyi güçlendirecek, hak ve özgürlükleri geliştirecek çalışmalar gündeme gelir ve sağlanacak mutabakatla hayata geçer”