Macron'dan beklenen karar! Başbakan Attal'ın istifası resmen kabul edildi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Başbakan Gabriel Attal ve kabine üyelerinin istifalarını kabul etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yaşanan siyasi depremin ardından Başbakan Gabriel Attal başta olmak üzere tüm kabine üyelerinin istifalarını onayladı. Bu karar, "Cumhuriyet İçin Hep Birlikte" ittifakının son genel seçimlerde aldığı ağır yenilgi sonrası geldi.
Fransız iktidar bloğunun, 30 Haziran ve 7 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen erken genel seçimlerde üst üste yaşadığı başarısızlıkların ardından, Cumhurbaşkanı Macron ve ekibi, resmi görevlerini devretmek üzere son bir kez toplandı. Bu toplantı, Elysee Sarayı'nın tarihi odalarında gerçekleştirildi ve Fransız siyasi hayatında yeni bir sayfanın başlangıcı olarak nitelendirildi.
Toplantının detaylarına ilişkin Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu akşam Başbakan Gabriel Attal tarafından sunulan hükümetin istifasını onayladı," denildi. İstifa sürecinin ardından, Attal ve diğer kabine üyeleri, yeni hükümet resmen göreve başlayıncaya kadar Fransa'nın günlük işlerini yürütmeye devam edecekler.
Saray tarafından yapılan açıklamada ayrıca, bu zor dönemde tüm cumhuriyet yanlısı siyasi güçlerin, Fransız halkının yararına olacak projelerde ve adımlarda bir araya gelmelerinin önemi vurgulandı. Macron'un bu adımları, erken seçimlerde milletvekili olarak seçilen 17 bakanın yasama faaliyetlerine katılabilmesi için atıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu kararları, 18 Temmuz'da toplanacak yeni Meclisin ilk genel kurulundan sadece iki gün önce açıklanması, siyasi analistler tarafından stratejik bir hamle olarak değerlendirildi.
Fransa'da politik arenada yaşanan son gelişmeler, ülkeyi derin bir siyasi belirsizliğe sürükledi. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yaşanan ağır yenilgi, Cumhurbaşkanı Macron'u radikal kararlar almaya itti.
Başlangıç olarak, 6-9 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen Avrupa Parlamentosu seçimlerinde iktidardaki Rönesans partisinin büyük bir mağlubiyet yaşaması, Macron'un 9 Haziran’da Ulusal Meclis'i feshederek erken seçime gitme kararı almasına neden oldu. Bu süreç, Fransa siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedildi.
Erken seçim kararı sonrasında, bir ay gibi kısa bir sürede organize edilen genel seçimlerde 577 milletvekili adayı belirlendi. Ancak sonuçlar, herhangi bir partinin veya ittifakın Meclis’te çoğunluğu sağlaması için gerekli 289 sandalye sayısına ulaşamadığını gösterdi. Bu durum, mecliste çoğunluğu sağlayacak bir yapılanmanın oluşmamasına ve siyasi belirsizliğin devam etmesine neden oldu.
Seçim süreci boyunca, anketler aşırı sağ ittifakının güçlü bir performans sergilediğini öngörmüştü. Ancak yarış, solcu ittifak Yeni Halk Cephesi’nin sürpriz bir galibiyetiyle sonuçlandı. İktidar kanadı, 2022 genel seçimlerine kıyasla yaklaşık 90 milletvekilini kaybederek, seçimde üçüncü sıraya düştü.
Genel seçimlerin ikinci tur sonuçları sonrasında dönemin Başbakanı Attal, başbakanlık ofisinde yaptığı konuşmada, siyasi grubunun çoğunluğu sağlayamadığını belirterek, Cumhuriyet geleneği ve prensipleri gereği ertesi gün Cumhurbaşkanı'na istifasını sunacağını duyurdu. Attal, bu sözünü tutarak istifasını sundu; ancak Macron, 8 Temmuz’da istifayı reddetti ve Attal'ın "ülkenin istikrarı" adına görevine devam etmesini istedi.
Sol eğilimli partilerin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi, başbakan adayını belirlemek için uzun süredir devam eden müzakerelerde henüz bir sonuca varamadı. İttifaka katılan dört farklı çevre ve solcu parti, adaylık için çeşitli isimler önerse de, ortak bir karara ulaşamadı.
Müzakerelerin başlamasından bu yana geçen bir haftadan fazla süre zarfında, solcu ittifak içerisinde öne çıkan isimler Huguette Bello ve Laurence Tubiana oldu. Ancak bu adaylardan Bello’nun Sosyalist Parti (PS) tarafından desteklenmemesi, ittifak içindeki uyumu zora soktu.
Özellikle Bello'nun adaylığına karşı çıkan Sosyalist Parti, ittifak içindeki dengeleri değiştiren bir tutum sergiledi. Laurence Tubiana ismine ise, ittifakın bir diğer önemli üyesi olan aşırı sol görüşlü Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi sıcak bakmadı.
İttifakın önümüzdeki günlerde nasıl bir yol izleyeceği ve hangi aday etrafında birleşeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Sol partilerin birlikteliği, bu müzakereler sonucunda sağlanacak ortak kararla yeni bir aşamaya geçiş yapmayı umut ediyor.