İsrail’de tarım sektörüne ağır darbe: İthalat kalıcı çözüm değil

İsrail ekonomisine verilen kayıplar, özellikle tarım sektöründe yabancı işçilerin kitlesel göçüyle savaşın doğrudan maliyetini aştı.
CNN tarafından yayınlanan bir rapor, özellikle tarım sektöründe kitlesel bir yabancı işçi göçünün meydana gelmesi nedeniyle İsrail ekonomisindeki kayıpların savaşın doğrudan maliyetini aştığını değerlendirdi.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Al Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
Rapora göre, geçtiğimiz haftalar İsrail'de birçok ürünün hasat mevsimi olurken, tarım sektöründe yaklaşık 10.000 işçinin yerinden edilmesi varoluşsal bir sorun oluşturdu.
Bir sonraki en dikkate değer etki, ineklerin özel eğitimli personel tarafından günde birkaç kez sağılmasının gerektiği süt çiftlikleri üzerinde.
Çiftliklerde çalışan olmazsa mahsuller ve hayvanlar ölür. İsrail'in dört bir yanından gönüllüler onları desteklemek için devreye girdi, ancak çok ihtiyaç duyulan yabancı işçiler henüz geri dönmedi. Çiftçiler, güvenlik garantileri olmadan Gazze yakınındaki İsrail tarımının geleceğinin imkansız olmasından korkuyor.
Raporda, 7 Ekim saldırılarından sonra memleketi Tayland'a dönen çiftlik işçisi Nattavong Duangchan'ın şu sözleri aktarılıyor: "Hala korkuyorum ve geri dönmek benim için bir seçenek değil."
Duangshan şarapnel nedeniyle yaralandı ve İsrail güvenlik güçleri onu kurtarmadan önce Gazze sınırında çalıştığı çiftlikte iki gün boyunca saklandı.
İsrail'deki antropolog Matan Kaminer şunları söyledi: "Artık İsrail çiftliklerinde acil işçi ihtiyacı var çünkü ağır işlerde çalışan insanların büyük çoğunluğu Taylandlıydı ve 1990'ların başından beri de öyleydi."
İsrail çiftlikleri 1990'lara kadar büyük ölçüde Filistinli işçilere dayanıyordu, ancak ilk Filistin intifadası sırasındaki şiddet dalgasının ve ardından İsrail'in Filistinlilerin işgal altındaki topraklar dışında çalışma özgürlüğüne yönelik baskılarının ardından İsrail, başka yerlerde tarım işçisi aramaya başladı.
Tarım işçilerinin çoğu kuzeydoğu Tayland'ın yoksul bölgelerinden geliyor ve İsrail'e ucuz iş gücü sağlıyor. İsrail'de, ailelerini burada ağırlama hakları olmadan kısa süreli sözleşmelerle çalışmaları sıkı koşullar altında yürütülüyor.
İsrail İçişleri Bakanlığı'na göre, savaş başlamadan önce Gazze'yi çevreleyen çiftliklerde yaklaşık 6.000 Taylandlı işçi çalışıyordu.
İsrail Tarım Bakanlığı CNN'e, şu anda ülkedeki çiftliklerde 30.000 ila 40.000 arasında işçinin kayıp olduğunu, bunların yarısının Ekim saldırılarından bu yana İsrail işgali altındaki Batı Şeria'dan İsrail'e girmeleri yasaklanan Filistinlilerden oluştuğunu söyledi.
YARDIMA İHTİYAÇ DUYAN BİR SEKTÖR
Taylandlı işçilerin toplu olarak geri döndüğüne dair bir işaret olmamasına rağmen İsrail hükümeti, Sri Lanka da dahil olmak üzere diğer ülkelerden yaklaşık 5.000 işçiyi işe almayı planlıyor.
İsrail Tarım Bakanı Avi Dichter, CNN'e, Hamas'ın 7 Ekim'de yerel sanayiye verdikleri zarar gibi kasıtlı olarak İsrail ekonomisini hedef aldığına inandığını söyledi.
Süt Üreticileri Birliği CEO'su Lior Simha, İsrail ekonomisi geliştikçe ülke vatandaşlarının çeşitli sektörlerde daha yüksek maaşlı işler aldığını ve tarımdaki işlerin boş kaldığını söyledi.
Raporda, teknoloji alanındaki günlük çalışmalarından izin gününde gönüllü olarak çalışan genç bir İsraillinin, İsrail çiftliklerinin hayatta kalmasına yardım etmek için geldiğini söylediği aktarıldı.
İsrailli genç, "O olmasaydı, pazarlar muhtemelen boş olurdu. Bu tür bir sanayinin yalnızca ithalata bağlı olabileceğini düşünmüyorum." dedi.
Yabancı ürünler, hükümetin işgücü krizine sağladığı kısa vadeli çözümlerden biri olarak değerlendiriliyor. Süt ve bitkisel ürünlerde ithalat kotalarının artırılması için çalışıyor.