İklim değişikliğinin göçmen kuşlara etkisi!
İklim değişikliği, göçmen büyük kuşların üreme oranını azaltırken, göç etmeyen küçük kuşlarda artışa sebep oldu.
Uluslararası çapta gerçekleştirilen yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin kuş popülasyonları üzerindeki etkisini derinlemesine inceliyor.
Yapılan bu çalışma, göçmen özelliğe sahip büyük kuş türlerinin üreme oranlarında belirgin bir azalma, göç etmeyen küçük kuş türlerinde ise artış olduğunu ortaya koydu.
Bu araştırma, 104 farklı kuş türü üzerinde 1970 ile 2019 yılları arasında yapılan gözlemlere dayanarak gerçekleştirildi ve sonuçları "Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS)" dergisinde yayımlandı.
İncelemeler sırasında, göç eden kuşların, özellikle yağış modellerindeki ve iklim kuşaklarındaki değişikliklere, ayrıca göç sırasında karşılaştıkları yeni zorluklara adaptasyon sağlamakta zorlandıkları belirlendi.
Bu, göçmen kuşların üreme alanlarına daha erken varmalarına, fakat aynı zamanda yiyecek bulma ve enerji ihtiyaçlarının zamanlamasında uyumsuzluklar yaşamalarına yol açtı. Özellikle aşırı hava olayları, avlanma baskısı ve besin bulma sıkıntıları bu kuşların üreme oranları üzerinde olumsuz bir etkiye neden oldu.
Diğer yandan, göç etmeyen küçük kuşların değişen iklim koşullarına daha hızlı adapte oldukları gözlemlendi. Bu adaptasyon yeteneği, iklim değişikliğinin yol açtığı sıcaklık artışlarının bu türlerin üremelerini olumlu etkilemesine sebep oldu.
Araştırmanın bir diğer çarpıcı bulgusu, kuş popülasyonundaki genel yavru sayısının son yarım yüzyılda azalmış olması. Eğer bu eğilim devam ederse, bu durum kuş popülasyonunun geleceğini tehlikeye atabilir.
OSTİM Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu konu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Küçük kuş türlerinin, hızlı adaptasyon yetenekleri sayesinde iklim değişikliklerine daha hızlı cevap verdiklerini ifade eden Kiziroğlu, büyük gövdeli kuşların ise bu adaptasyonu sağlamakta zorlandıklarını belirtti.
Ayrıca, küçük kuşların yılda birkaç kez üreyebildiğini, bu sayede değişen iklim koşullarından daha az etkilendiğini vurguladı.
Son olarak, Prof. Dr. Kiziroğlu, sera gazı sorununun uzun süredir bilinmesine rağmen, bu konuda etkili adımların henüz atılamamış olmasının endişe verici olduğunu dile getirdi.