Gemilerin iklim değişikliği krizlerine katkısı hakkında acı gerçekler
Bu yazın korkunç yangınları ve sellerinin ortasında, iklim değişikliğinin gerçekte ne olduğu konusunda pek çok kafa karışıklığı var.
Birleşmiş Milletler'e bağlı iklim değişikliği ile ilgili hükümet kurumu tarafından sunulan en karamsar iklim bilimi raporu, fosil yakıt kullanımımızın küresel sıcaklıkları artırmaya devam etmesi nedeniyle "insanlık için kırmızı alarm" verdi.
LNG'nin dizel yerine nakliye yakıtı olarak kullanılması hava kalitesini artırır ve insan sağlığı üzerindeki zararlı etkilerini azaltır. Ancak iklim değişikliğinin artan yansımaları nedeniyle, iklim değişikliği krizine önemli ölçüde katkıda bulunan metan gibi fosil yakıt seçimleri giderek daha fazla inceleniyor. Bu fosil yakıtlar, iklim değişikliği krizine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır.
Deniz taşımacılığı endüstrisi, dünya yüzeyinin sıcaklığını net sıfıra "2050 veya civarına kadar" düşürmek için iklim taahhüdünde bulunsa da, bu yüksek emisyonlu endüstrinin iklim hedeflerine yönelik artan taahhütleri, iklim krizine karşı yetersiz olarak eleştirilmektedir.
METAN VE ATMOSFERE OLAN ZARARLARI
Bloomberg'e göre, Metan (CH4), sıvılaştırılmış doğal gazın temel bileşeni ve karbondan (CO2) sonra dünyada en bol bulunan ikinci sera gazıdır. Gezegenin ısısının yaklaşık %30'undan sorumludur.
Metan gazı, dünyayı saran güçlü bir sera gazıdır ve dünyanın sıcaklığının artışını yavaşlatan ve enerjiyi emen bir yalıtkan tabaka görevi görür. Metan gazı kısa ömürlü olabilir, ancak dünya sıcaklığındaki artışta önemli bir rol oynar. CO2'ye göre, dünya ısınmasına katkısı 28 kat daha güçlüdür ve 20 yıl içinde bu oran neredeyse 80 kat artmıştır.
MSC Cruises şirketi, dünya çapında 23 gemi işleten özel bir şirket, MSC World Europa için tanıtım videosunda sıvılaştırılmış doğal gazla çalışan gemilerin "günümüzde yaygın olarak kullanılan en temiz deniz yakıtını" kullandığını ve CO2 emisyonlarının azaldığını belirtiyor.
Sıvılaştırılmış doğal gazın kullanılması, deniz taşımacılığı endüstrisinin CO2 emisyonlarını geleneksel deniz yakıtlarına göre %25 azaltma eğiliminde olmasına rağmen, gemiler genellikle tüm görünmez gazı yakamazlar. Bu da kısmen gazın doğrudan atmosfere sızmasına neden olur ve iklim üzerinde yıkıcı etkileri olur.
Avrupa Komisyonu'nun tahminlerine göre, sıvılaştırılmış doğal gazla çalışan gemilerde en yaygın olarak kullanılan bir motorun yakıtından %3.1 oranında sızıntı olduğu tahmin edilmektedir.
METANIN DEĞİŞTİRİLMESİ
Gezegeni yıkıcı gazların salınımını durdurmak, yüksek dünya sıcaklıklarını azaltmanın en etkili yollarından biridir. bu nedenle deniz seyahati işletmecileri gemilerini sıvılaştırılmış doğal gazla çalışan yakıtlardan vazgeçmeye ve daha çevre dostu bir dönüşüm yapmaya yönelirler. Bu gemilerin daha yeşil yakıtları benimsemek için yapacakları herhangi bir hamle, enerji geçişini yönlendirmede önemli bir etkiye sahip olacaktır.
Taşımacılık ve çevre şirketi T&E LNG'de denizcilik aktivisti olan Constance Dijkstra, günümüzde zararlı fosil yakıtlar kullanan gemi operatörlerini yeşile dönmeye çağırdı. Dexter, gemilerin yeşil hidrojen tabanlı yakıtlara doğru ilerlemesi gerektiğini vurguladı.
TEMİZ DENİZ TAŞIMACILIĞI
T&E şirketi, turistik gemi işletmecilerinin hidrojen veya yenilenebilir enerjiyle üretilmiş amonyak kullanmaları gerektiğini savunuyor, böylece daha temiz alternatiflere daha geniş çapta erişilebilir hale gelindiğinde hızlı bir geçiş yapabilmeleri sağlanacaktır.
Bu doğrultuda, motor üreticileri yeni teknolojilerle daha temiz deniz taşımacılığına olanak sağlayabilir. MAN Energy Solutions şirketi, yaklaşık olarak 2026 yılında ticari deniz taşımacılığı pazarına amonyaktan üretilmiş ilk motorunu teslim etmeyi planlamaktadır.