İklim değişikliği küresel şehirleri yok ediyor: Hangi şehirler ön planda?
İklim değişikliği küresel şehirleri onlarca yıl içinde yok ediyor. Amsterdam ve Bangkok ön planda yer alıyor.
Financial Times'ın bir raporu, gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 80'ini ve gezegen nüfusunun çoğunluğunu barındıran dünya şehirlerinin çoğunun büyük tehdit altında olduğunu doğruladı.
Rapora göre, Amerika'nın Doğu ve Batı kıyılarındaki büyük şehir limanları, önümüzdeki on yıllarda giderek artan bir batma riskiyle karşı karşıya.
İklim araştırma platformu Nest Pick tarafından hazırlanan 2050 Şehirler İklim Değişikliği Endeksi, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle risk altındaki yüksek ve düşük gelirli şehirleri listeliyor.
Tehdide karşı karşıya kalan yalnızca kıyı şehirleri değil. Ancak Paris, Kahire ve Yeni Delhi de dahil olmak üzere nehir kıyısındaki pek çok şehir de su baskını tehlikesiyle karşı karşıya.
Phoenix, Brasilia ve Mexico City gibi su akışından uzak şehirler ise kuraklığın tehdidi altında.
Aşırı sıcağa maruz kalan şehir sayısının 2030 yılına kadar neredeyse üç katına çıkması bekleniyor. Aşırı hava olaylarının da daha yoğun ve sık hale gelmesi bekleniyor.
İnsani ve ekonomik maliyetler çok büyük olabilir. Yükselen ve hızla gelişen Afrika ve Asya ülkelerinde kentleşmenin hız kesmeden devam etmesi bekleniyor.
Bu durum, milyonlarca yoksul şehir sakinini doğrudan sel, sıcak hastalıkları ve kıtlık riskine maruz bırakacak…
Şehirlerin kırsal alanlara göre daha sıcak olmasına neden olan kentsel ısı adası etkisi, ısı hapsi ve binalardan kaynaklanan emisyonlar gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Bu etki, nüfusun ve ekonomik faaliyetin artmasıyla birlikte daha da kötüleşebilir.
Kent merkezlerindeki yüksek katlı ticari merkezler, gökdelenler ve fabrikalar yaşanmaz hale gelme riskiyle karşı karşıya.
Rapora göre iklim kaynaklı sel ve kuraklıkların dünyanın büyük şehirlerine yıllık maliyeti yaklaşık 194 milyar dolar olabilir.
Paris iklim anlaşmasının küresel ısınmayı 1,5°C veya 2°C'nin altında sınırlama hedefi muhtemelen ulaşılamayacak durumda olduğundan, şehirlerin uyum ve dayanıklılık çabalarında adım adım değişiklik yapması gerekiyor.
Endonezya hükümeti, şu anda deniz seviyesinin yüzde 40'ının altında bulunan başkenti Jakarta'yı terk ederek, bin kilometreden daha uzakta yeni bir başkent kurma planları yaparken, bazı topluluklar ise bu konuda iddialı ulusal projeler geliştiriyor.
Diğer ülkeler ise, kentsel alanları serinletmeye ve sel riskini azaltmaya yardımcı olan parklar ve bahçeler kurarak şehirleri "yeşil" hale getirmeye başladı.
Ancak birçok şehir yetersiz önlem alıyor. Londra hakkındaki raporda başkentin iklim değişikliğinin etkilerine karşı “hazırlıksız” olduğu belirtildi.
Eski altyapının yoğun kentsel alanlarda yeşillendirilmesi ve düzenli olarak yenilenmesi, genellikle karmaşık ve maliyetli bir süreç olarak değerlendiriliyor.
Bu sorunun üstesinden gelmek için daha fazla şehrin öncelikle uyum stratejileri oluşturması gerekiyor.