2024, iklim değişikliği konusunda nasıl bir yıl olacak, dünya nelerle karşılaşacak? Al Ain Türkçe Özel
Sıcaklık rekorunun kırıldığı 2023’ün sonlanmasıyla birlikte 2024’te dünyamızı nelerin beklediği konusu merak edilmeye başlandı. Bazı uzmanlar sıcaklık rekorunun 2024’te de üst seviyede tekrarlanabileceği belirtirken kayda değer gelişmeler yaşandığı da aşi
2023, iklim krizinin etkilerini oldukça sert şekilde gördüğümüz bir yıl oldu.
İklim krizi her alanda dünyayı etkilemeye devam ederken küresel sağlık kuruluşları, insan kaynaklı iklim krizinin halk sağlığı için büyük bir tehdit olduğunu ilan etti.
2023’ü iklim krizi kaynaklı yangın, sel, taşkın ve kuraklık gibi afetlerle geçirdik ancak birçok dünya devletiyle gerçekleştirilen COP28 gibi konferanslar da sık sık gündeme geldi.
İklim krizinin etkilerini sert bir şekilde görmek insanları ve uzmanları ona karşı önlem almaya teşvik etti.
2024’TE NELER BEKLENİYOR?
İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023 yılında kırılan sıcaklık rekorunun, 2024 yılında üst seviyede tekrarlanabileceğini belirtti.
Kurnaz Daha önce yaşanan en yüksek sıcaklık ise 24 Temmuz 2022 ve 13 Ağustos 2016’da ölçülen 16,92℃ idi. Ancak unutmayalım, el Nino, yani sıcaklıkların ortalama artışın da üzerine çıkacağı dönemi henüz görmeye başlamadık, yalnız o etkiyi yavaş yavaş görmeye başladığımızda bu rekor sıcaklıklar artarak devam edecek. Daha şimdiden 2024 yılının tarihteki en sıcak sene olabileceğini söylemek mümkün” dedi.
Prof. Dr. Emine Didem Evci Kiraz ise, UVR ışınlarının başta göz olmak üzere vücudun birçok bölgesini etkileyebilecek kanser çeşitlerini artırabileceğini söyledi.
COP28 GİBİ KONFERANSLAR UMUDU ARTIRIYOR
Ancak diğer yandan 2024, iklim krizine karşı alınacak önlemler sebebiyle umutlu olacağımız bir yıl.
Çünkü on yıl önce, toplumun yalnızca bir kısmı iklim değişikliğinin anlamlı bir şekilde farkındaydı ve bu konuda endişe duyuyordu. Bu durum, son yıllarda büyük bir değişime uğradı. 2014 yılında BBC’nin dünya çapında 17 ülkeyi kapsayan bir araştırması, ankete katılanların yüzde 40’ının iklim değişikliğini ciddi bir sorun olarak algıladığını gösterdi. 2020 yılında bu sayı yüzde 60’a yükseldi.
Doğu Avrupa ve Orta Asya’da ankete katılanların yüzde 85’i iklim değişikliğini küresel bir acil durum olarak değerlendirdi. Batı Avrupalıların ve Kuzey Amerikalıların yüzde 72’si, Arap ülkelerindeki insanların yüzde 64’ü, Latin Amerika, Karayipler ve Asya Pasifik‘tekilerin yüzde 63’ü ve Sahra Altı Afrika’dakilerin yüzde 61’i bu görüşe katıldı.
Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen COP28 Taraflar Konferansı ile pek çok devlet iklim krizine karşı harekete geçme kararı aldı.
Konferansa yenilenebilir kaynaklara geçiş önemli bir yer tutmuştu. Bu durumun iklim krizine karşı oldukça etkili olabileceği belirtiliyor.
IPCC‘ye göre güneş enerjisi, kara ve deniz rüzgarı maliyetinin son 10 yılda yüzde 60 ila 90 oranında düşmesiyle bu geçişin hızı beklentileri aştı. Yeni yenilenebilir enerji kaynakları artık dünyanın yüzde 90’ında yeni fosil yakıtlardan daha ucuz.