İklim değişikliği sebebiyle 2020'de Arap bölgesinde 2 milyon kişi göç etmek zorunda kaldı
ESCWA tarafından yakın zamanda yayınlanan bir araştırma, Arap bölgesindeki iklim değişikliği ve göçü birbirine bağladı.
Çalışma, yalnızca 2020 yılında 2 milyon kişinin ülke içinde yerinden edildiğini ortaya koydu.
Ocak 2024'te yayınlanan çalışma, Arap bölgesindeki iklim değişikliği ile göç arasındaki ilişkiyi izledi.
Çalışma aynı zamanda, krizin temel zorlukları ve hükümetlerin bunlarla yüzleşmek için dikkate alması gereken öncelikleri ele aldı.
Belgede ayrıca bölgedeki karar vericilere yönelik bir dizi öneri de yer alıyor. Belge, Birleşmiş Milletler'in yerel koordinatör ofislerine yönelik bir çağrıda bulunarak etkilenen gruplar arasında yer alan mülteciler ve iç göçmenleri koruma ve güçlendirme amacı güden, iklim değişikliğinin doğrudan ve uzun vadeli etkilerini aşmak için adımlar atılmasını savunuyor.
Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA), Birleşik Arap Emirlikleri dahil Arap ülkelerinden 21 üyeden oluşuyor.
Bu da Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin yetkisi altındaki 5 bölgesel komisyondan biri sayılıyor.
Komite, Batı Asya'nın ekonomik ve sosyal kalkınmasını ilerletmek için bölgesel ve alt bölgesel düzeylerde işbirliği ve entegrasyonu güçlendirmeyi amaçlıyor.
GÖÇ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Çalışma, Arap bölgesinin karmaşık insan hareketliliği kalıplarına ve eğilimlerine tanık olduğunu öne sürdü. Bu da iç göçü, özellikle kırsal alanlardan şehirlere göçü, uluslararası göçü ve çatışma ve felaketler nedeniyle göçü içeriyor.
Bu kalıp ve eğilimler bölgedeki milyonlarca insanın hayatını etkiliyor, üstelik iklim değişikliği her Arap ülkesini farklı derecelerde tehdit ediyor.
Çevresel stres, kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi, ani su baskınları ve çölleşme gibi iklim olaylarının etkileriyle daha da kötüleşiyor. Bu durum, göçü diğer olumsuz etkenlerle birlikte daha da artırarak, çevresel zorlukları daha belirgin hale getiriyor.
Rapora göre, 2010 ile 2019 yılları arasında Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da afetler nedeniyle yerinden edilenlerin yüzde 58’ini sel mağdurları oluşturdu.
Arap bölgesindeki iklim değişikliği ve doğal afetler de yalnızca 2020 yılında yaklaşık 2 milyon kişinin ülke içinde yerinden edilmesine neden oldu.
Genel olarak iklim değişikliğinin etkileri, bölgedeki nüfusun çok çeşitli insan haklarından yararlanmasını olumsuz yönde etkiliyor.
TARIM VE GIDA GÜVENLİĞİ
Çalışma, iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ve kırsal kesimdeki insanların geçim kaynaklarını tehdit ettiğini belirtti. Değişen ve öngörülemeyen yağış ve sıcaklık düzenleri nedeniyle yer değiştirme ve göçün artmasına neden oluyor.
Arap bölgesindeki kötüleşen sıcaklık ve kuraklık koşulları, gıda üretimi üzerinde ciddi etkiler yaratacak şekilde tarımın sürdürülebilirliğine zarar veriyor.
Gelirleri ve geçimleri için doğrudan iklime duyarlı doğal kaynaklara bağımlı olan kırsal nüfus, iklim değişikliğinin etkilerinden orantısız bir şekilde etkileniyor.
Çalışma ayrıca iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileri yoluyla Arap bölgesindeki gıda güvenliğinin doğasını şekillendirdiğini vurguluyor.
Bu bağlamda çalışma, Arap bölgesinde gıda güvensizliği ve yetersiz beslenme oranlarının arttığını ortaya koyuyor.
Rapor, Arap bölgesindeki yetersiz beslenen insan sayısının 2021'de 54,3 milyon kişiye ulaştığını, yaklaşık 53,9 milyon kişinin ise ciddi gıda güvensizliğinden muzdarip olarak sınıflandırıldığını gösteriyor.
KENTLEŞME
Öte yandan iklim değişikliği bölgedeki barışı ve istikrarı tehdit edebilir, kırılgan ve çatışmalardan etkilenen ülkelerde mevcut yerinden edilmelerin süresini uzatabilir.
Bölgedeki bazı ülkelerde kentleşme, arazi bozulması ve giderek azalan doğal kaynaklara yönelik rekabet, çatışma ve gerilimi şiddetlendirebilir. Bu da daha fazla yerinden edilmeye ve zorunlu göçe yol açabiliyor.
Rapora göre Arap nüfusunun yarısından fazlası artık gayri resmi şehirlerde yaşıyor.
Bölgedeki hızlı iklim değişikliği, politik çatışmalar, fosil yakıtlara olan bağımlılık, özellikle kırsaldan kente göçü ve çatışma kaynaklı göçü tetikleyerek artırdı.
Göçmen nüfustaki bu artış, özellikle büyük şehirlerde kentleşmenin önünde büyük zorluklar yaratıyor.