Gelir dağılımında fark büyük: Türkiye, ABD ve AB ülkeleriyle kıyaslama

Türkiye’nin Gini katsayısı 2022’de 0,433’e çıkarak son 10 yılın zirvesine ulaştı. ABD, Almanya ve Fransa ile karşılaştırmalı analiz dikkat çekiyor. ürkiye, ABD ve AB ülkeleriyle gelir dağılımı haberimizde...
Gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısı, Türkiye’de son on yılda yükseliş eğilimi gösterdi. 2022 yılında katsayı 0,433’e çıkarak veri setindeki en yüksek seviyeye ulaştı. Bu durum, Türkiye’yi Avrupa kıtasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ülke konumuna getirdi.
Türkiye’de Gini katsayısındaki değişim
2013 yılında 0,391’e kadar gerileyen Gini katsayısı, 2016 sonrası dönemde ekonomik dalgalanmalar, kur krizleri ve pandeminin etkisiyle artış gösterdi. 2021’de 0,415 olan değer, 2022’de 0,433 seviyesine ulaştı. Aynı yıl Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim toplam gelirin %49,8’ini alırken, en düşük yüzde 20’lik kesimin payı %5,9’a geriledi.
Uluslararası karşılaştırmalar: ABD, Almanya ve Fransa
2022 verilerine göre ABD’nin Gini katsayısı yaklaşık 0,41 seviyesinde gerçekleşti. Almanya ve Fransa’da ise bu oran 0,29–0,30 aralığında kaldı. Avrupa Birliği ortalaması ise 0,296 olarak hesaplandı. Bu veriler, Türkiye’nin gelir eşitsizliğinde hem ABD hem de AB ortalamasının üzerinde olduğunu gösterdi.
ABD’de gelir eşitsizliği yüksek seviyesini korurken Almanya ve Fransa’da sosyal transferlerin ve artan oranlı vergi sistemlerinin etkisiyle daha dengeli bir dağılım gözlemlendi. Türkiye ise G20 ülkeleri arasında Güney Afrika ve Brezilya gibi ülkelerle birlikte en yüksek eşitsizliğe sahip ülkeler arasında yer aldı.
Orta sınıfın gelirden aldığı pay geriledi
Türkiye’de 2012–2022 döneminde nüfusun orta ve üst-orta gelir dilimlerinin toplam gelirden aldığı pay azaldı. Nüfusun %5’lik dilimlerine göre yapılan analizler, en alt %50 ve en üst %5’lik grupların gelir paylarının arttığını, buna karşın arada kalan orta gelir gruplarının paylarının gerilediğini ortaya koydu. Bu durum, orta sınıfın ekonomik konumunun zayıfladığını gösterdi.
Benzer bir eğilim ABD’de de görüldü. 1970’lerde nüfusun %60’ından fazlasını oluşturan orta gelirli kesim, 2021 itibarıyla %50’ye geriledi. Almanya ve Fransa’da ise çeşitli sosyal refah politikaları sayesinde orta sınıfın göreli konumunun daha istikrarlı kaldığı belirtilmektedir.
Vergi yapısı gelir eşitsizliğini etkiliyor
Türkiye’deki vergi sistemi, dolaylı vergilerin yüksek payı nedeniyle gelir eşitsizliğini etkileyen önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. 2023 yılı ilk yarı verilerine göre devlet gelirlerinin %65,6’sı dolaylı vergilerden sağlandı. Gelir ve kurumlar vergisi gibi doğrudan vergilerin payı ise %29’da kaldı.
OECD verileri, Türkiye’nin doğrudan vergilerin milli gelire oranında %5,5 ile en düşük ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor. OECD ortalaması %11,2, ABD’de %12,8, Almanya’da yaklaşık %11 seviyesindedir. Norveç gibi bazı ülkelerde ise bu oran %20’yi aşmaktadır. Dolaylı vergilerin yüksekliği, düşük gelirli hanelerin daha fazla vergi yükü taşımasına neden olmaktadır.
Sosyal transferlerin etkisi sınırlı kalıyor
Sosyal yardımlar Türkiye’de gelir eşitsizliğini kısmen azaltıyor. TÜİK verilerine göre, sosyal transferler dahil edildiğinde Gini katsayısı 0,520’den 0,433’e düşüyor. Ancak bu düzeltme, eşitsizliğin Avrupa ülkelerindeki seviyelere gerilemesine yetmiyor.
Örneğin Belçika gibi ülkelerde piyasa öncesi Gini 0,50 civarındayken sosyal yardımlar ve vergilerle bu oran yarı yarıya azaltılabiliyor. ABD ise vergi ve sosyal transferlerle Gini katsayısını %20 oranında düşürüyor. Türkiye’de bu oran sınırlı kalmakta ve gelir dağılımında önemli bir bozulma devam etmektedir.
Evrensel temel gelir ve sosyal refah uygulamaları
Avrupa’da Finlandiya, Hollanda ve İspanya gibi ülkelerde sınırlı kapsamlı evrensel temel gelir (ETG) denemeleri yapıldı. Finlandiya’nın 2017–2018 yıllarında yürüttüğü pilot projede 2.000 işsize aylık 560 avro ödeme yapılmış ve bireylerin ruhsal durumlarında iyileşme gözlemlenmiştir. Ancak bu uygulamanın istihdam üzerinde belirgin bir etkisi görülmemiştir.
Almanya’da Bürgergeld, Fransa’da RSA gibi sistemler aracılığıyla dar gelirli kesimlere düzenli sosyal yardımlar sağlanmaktadır. Türkiye’de de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen şartlı eğitim yardımları, yaşlı ve engelli aylıkları gibi programlar mevcuttur. Ancak bu yardımlar, Avrupa’daki sosyal refah devletlerinin sunduğu desteklere kıyasla daha sınırlı kapsamda kalmaktadır.