Erdoğan’ın ‘AB ile yolları ayırabiliriz’ açıklaması neye işaret ediyor? Al Ain Türkçe Özel
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Levent Ersin Orallı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Avrupa Birliği ile yolları ayırabiliriz” açıklamasının Türkiye’nin alternatifsiz olmadığını ortaya koyduğunu belirtti. Orallı, “Türkiyesiz bir AB güdük kalacaktır” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) “Türk hükümeti yönünü değiştirmedikçe AB’ye katılım süreci devam edemez” açıklaması uluslararası camiadaki yerini koruyor.
Karar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da gündeminde. Cumartesi günü gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun 2022 Türkiye Raporu'na tepki göstererek "Avrupa Birliği Türkiye'den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği ile yolları gerekirse ayırabiliriz" ifadelerini kullandı.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Levent Ersin Orallı, AP’nin kararını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin uluslararası camiadaki karşılığına ilişkin değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
Türkiye’nin kararlardan nasıl etkileneceğine ve ticari hareketliliğe de değinen Orallı, Türkiye’nin hiçbir anlamda hiçbir zaman alternatifsiz kalmayacağını belirtti.
“TÜRKİYE’NİN ÇOK SAYIDA ALTERNATİFİ BULUNUYOR”
Sözlerine “Erdoğan’ın Avrupa Birliği ile olası bir kopuş sinyali uluslararası camiada büyük etki yarattı. Türkiye’ye ilişkin ilerleme raporlarında doğan haksızlıklar tahammül edilebilirliği aşmış durumda” diyerek başlayan Orallı, “Uzun yıllardan beri rest çekmeyen, güdülmeye hazır koyunmuş vazifesi üstlenen bir ilişki düzeyinden Türkiye’nin de alternatiflere sahip olabildiğini ortaya koyması, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki tepkisi, Türkistan coğrafyasındaki varlığı, Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ndeki pozisyonu, Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkileri değerlendirildiğinde Türkiye’nin alternatiflerinin olduğunun açık bir şekilde ifade edilişidir. Türkiye’nin önünde çok sayıda alternatif bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Orallı, “Türkiye’nin AB ile olası diyalog kopuşunun Türkiye için önemli alternatifler oluşturabileceğini ama Avrupa Birliği’nin daha objektif şekilde Türkiye’ye doğu bloğundaki devletlere davrandığı gibi davranarak orta vadede AB’ye tam üyeliğin mesajını doğurabileceğini düşünüyorum. Türkiyesiz bir Avrupa İttifakı’nın güdük kalacağını anlamak açısından Türkiye’nin refleksleri silkeleyici bir etki yaratacaktır” dedi.
TİCARİ İLİŞKİLER NASIL ETKİLENECEK?
Türkiye’nin coğrafi konum ve siyasi açıdan oldukça kritik bir pozisyonu olduğuna dikkat çeken Orallı, ticari ilişkilere ilişkin ise şunları kaydetti:
“Türkistan coğrafyasında Türk Devletleri Teşkilatları üzerinden konumlandırabileceği yeni bir yapılanma, Hindistan üzerinden konumlanacak yeni projede Anadolu coğrafyasının da etki doğuracak olması, Körfez iş birliği yapısını doğrudan güçlendirebilecek, Karadeniz coğrafyasıyla ilintili yeni bir strateji de Türkiye’nin önemli alternatiflerinden birini oluşturacak. Asya’da Şangay İşbirliği Teşkilatı’ndaki pozisyonu da Türkiye’nin hiçbir zaman alternatifsiz olmayacağını, doğunun en batısı, batının en doğusu pozisyonunu korumaya devam edeceğini gösteriyor.
“TÜRKİYE YUMUŞAK GEÇİŞİ MAKUL BULACAKTIR”
Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin zaman zaman zedeleniyor olması iktisadi anlamda bu ortaklık ilişkisinin çözüldüğü anlamına gelmemelidir. Türkiye’nin en önemli dış ticaret partnerleri Avrupa Birliği üyeleri ülkelerdir. Türkiye yumuşak bir geçişi makul bulacaktır. Bu noktada Türkiye’nin hazmedemediği hadise tam üyelik perspektifinin Türkiye’ye sunulmamış olmasıdır. Nitelikli satış ve pazarımızın Avrupa Birliği olduğunu bilerek süreci yöneteceğimizi düşünüyorum. Türkiye önemli alternatifi nihai anlamda oluşturmadığı müddetçe AB pazarına bir sırt dönmeyle doğrudan mesafe koymayacaktır. Türkiye-Almanya, Türkiye-Fransa ilişkilerinin ikili ilişkiler bağlamında ilerleyebileceğini söyleyebiliriz”