Ekrem İmamoğlu’nun Savcılık İfadesi Ortaya Çıktı: “Casusluk Hayatıma Hakarettir”
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “casusluk” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma kapsamında bugün Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi.
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “casusluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcılığa ifade verdi.
Sabah saat 10.55’te adliyeye getirilen İmamoğlu, yaklaşık 5 saat bekletildikten sonra ifadesine alındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda milletvekili, adliye önünde nöbet tutarak destek verdi.
7 ay sonra Silivri Cezaevi’nden ilk kez dışarı çıkan İmamoğlu, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. CHP’liler ve vatandaşlar, Çağlayan Meydanı çevresinde toplanarak destek gösterilerinde bulundu.
“Casusluk Benim Hayatıma Hakarettir”
Ekrem İmamoğlu, savcılıkta verdiği ifadede suçlamaları kesin bir dille reddetti:
“Casusluk benim hayatıma hakarettir. Bu suçlama bana yöneltilebilecek en ağır ve en saçma ithamdır.”
İmamoğlu, soruşturma dosyasında adı geçen bazı kişilerle ilişkisini şöyle anlattı:
“Merdan Yanardağ’ı gazeteci olması nedeniyle tanırım. Melih Geçek’i 12 yıldır tanırım, İSTTELKOM Genel Müdürü olarak görev yapmıştı. Necati Özkan, 2014, 2019 ve 2024 seçimlerinde kampanyalarımı yöneten kişidir. Hüseyin Gün isimli şahsı tanımam, ancak 2019’da tebrik ziyareti sırasında bir kez görmüş olabilirim.”
İmamoğlu, iddia edilen yazışmalardan haberdar olmadığını belirtti:
“Söz konusu ‘Wickr Me’ programını ilk defa duydum. Bu programda hiçbir zaman hesabım olmadı. Bahsi geçen ‘Bluestar81’ veya ‘Jupiter1881’ kullanıcılarının yaptığı yazışmalardan da haberim yoktur. Yazışmalarda bahsedilen ‘150 bin kişilik dijital ordu’ ifadesinin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ancak İstanbul Gönüllüleri’ni kastediyor olabilirler.”
“Fotoğraf Tebrik Ziyaretinde Çekildi”
Savcılığın kendisine gösterdiği fotoğraflara ilişkin İmamoğlu, şu ifadeyi kullandı:
“Hüseyin Gün ve Seher Erçili Alaçam isimli şahısların fotoğrafta yer aldığı kare, 2019’da yapılan tebrik ziyareti sırasında çekilmiştir. Bu kişilerin özel yazışmalarıyla veya bana atfedilen iddialarla hiçbir ilgim yoktur.”
İmamoğlu, hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“15-20 günlük bir temasla bir kampanyayı yönlendirmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Ben 7 aylık bir seçim süreci yürüttüm. CIA çalışanı olduğu iddia edilen bir şahsın bana siyasi tavsiyelerde bulunması iddiası akla mantığa sığmaz.”
“Komplo Teorisiyle Karşı Karşıyayım”
İmamoğlu, savcılığa verdiği ifadenin sonunda, yürütülen soruşturmayı “komplo” olarak nitelendirdi:
“Casusluk suçu bana yöneltilebilecek en ağır ithamdır. Bu suçlama vatan hainliğiyle eşdeğerdir. Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum. Bu dosyada adı geçen, süreci yönlendiren ya da kurgulayan kişiler hakkında hukuki haklarımı kullanacağım.
Komplo teorisiyle karşı karşıyayım; Roma’yı benim yaktığım iddiası bile bundan daha mantıklıdır.”