Deprem izolatörü farkındalığı artıyor!
Kahramanmaraş'taki depremler sonrası geçen 5 ay, bina güvenliği konusunda en kritik sorunları ortaya çıkardı.
'Deprem izolatörü' konusu hala popüler ve Türkiye genelinden yoğun ilgi görüyor, ancak bu alanda bilgili mühendis sayısının azlığı bir sorun teşkil ediyor.
Kahramanmaraş merkezli deprem, Türkiye'nin bugüne kadar karşılaştığı en büyük felaket oldu ve 12 il bu felaketten doğrudan etkilendi. Yıkımın büyüklüğü, bir dizi ciddi zorlukları da beraberinde getirdi.
Deprem izolatörleri o dönem sıkça tartışıldı. Tamamen tahrip olan bölgelerde, neredeyse hasarsız bir şekilde depremi atlatan devlet hastaneleri uzun süre gündemde kaldı ve bunların izolatör sistemleri detaylıca açıklandı.
Bu durumda, 5 ay sonunda tekrar deprem izolatörleri konusunu incelemek istedik. Bu tür yapılar için talebin artıp artmadığı ya da bu taleplerin sadece deprem sonrası hissedilen yıkımın etkisiyle ortaya çıktığı hala belirsiz.
Türkiye'de yerli imkanlarla deprem izolatörü üreten tek şirket olan Teknolojik İzolatör Sistemleri (TİS) Genel Müdürü Uğurcan Özçamur ile depremden bu yana sektörde ne tür değişiklikler olduğunu konuştuk.
Özçamur, deprem izolatörlerinin geniş toplum kesimleri tarafından tanındığını ve bu teknolojinin genel olarak yayıldığını belirtiyor. Bu durum, yeni ev almak isteyenler için önemli bir husus haline geldi.
Özçamur, deprem izolatörü kullanmanın tüm yapısal sorunları çözebileceği ya da tek başına yeterli olacağı algısının yayıldığını da belirtiyor.
Özçamur, deprem izolatörlerinin tüm yapılar için uygun olmadığını, mevcut yapının güçlendirilmesinin bu sistemle çok zor olduğunu ve bitişik nizam binaların deprem izolatörü kullanımını imkansız kıldığını ifade ediyor.
Uğurcan Özçamur, deprem izolatörü uygulamasının, deprem sırasında ve hemen sonra binanın kesintisiz kullanımını sağlayan tek yöntem olduğunu belirtiyor. Ancak, bunun sağlanabilmesi için mimari ve statik detaylara dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Özçamur, deprem izolatörü kullanımıyla ilgili geniş çapta talepler aldıklarını belirtiyor ve bu farkındalığın Türkiye genelinde yayıldığını söylüyor.
Özçamur, deprem izolatörlü yapıların artması için bilgili mühendis sayısının azlığının çözülmesi gerektiğini belirtiyor. Bu konuda henüz etkili bir eğitim programı olmadığını ve proje ve statik tasarım süreçlerinin tamamen durma noktasına gelebileceğini belirtiyor.
Özçamur, deprem izolatörlü binaların çoğunlukla kamu kurumlarına ait olduğunu ve özel sektörde bu farkındalığın artması için çeşitli teşvik ve indirimlerin uygulanabileceğini belirterek, tüm kamu binalarında, özellikle deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde deprem izolatörü kullanımının genişletilebileceğini kaydediyor.
Uğurcan Özçamur ayrıca bu teknolojinin geniş toplum kısmı tarafından öğrenildiğini ve bu durumun en büyük değişiklik olduğunu belirterek, "İnşaat sektöründe daha önce bilinen bu teknoloji artık genel bilgiye dönüşmüştür. Bu nedenle, yeni bir ev almayı düşünenlerin ilk sorusu genellikle "Deprem izolatörü var mı?" veya "Depreme karşı hangi önlemler alındı?" olmuştur." ifadelerini kullanıyor.
Ancak, Özçamur, yanlış bilgilerin yaygınlaştığını ve deprem izolatörlerinin tüm yapısal sorunları çözemediği veya tek başına yeterli olamayacağı algısının yaygın olduğunu belirtiyor.
Deprem izolatörlerinin tüm yapılar için uygun olmadığını, mevcut bir yapının bu sistemle güçlendirilmesinin zor olduğunu vurgulayan Özçamur, deprem izolatörü uygulamasının her durumda mümkün olmadığını ifade ediyor.
Deprem izolatörünün uygulamasının, bir yapının deprem esnasında ve sonrasında kesintisiz kullanımını sağlayan tek yöntem olduğuna dikkat çeken Uğurcan Özçamur, tasarım ve uygulamanın karmaşık ve detaylı olması gerektiğini belirtiyor.
Özçamur, ülkenin çeşitli yerlerinden konut projeleri için talep aldıklarını belirtiyor ve deprem izolatörlerinin özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası Türkiye'nin her yerinden talep aldığını vurguluyor.
Özçamur, tecrübeli mühendis sayısının azlığının deprem izolatörlü proje sayısının artması halinde sorun oluşturabileceğini belirtiyor ve bu alanda etkin bir eğitim programının olmadığının altını çiziyor.
Uğurcan Özçamur, özellikle kamu kurumlarına ait binalarda yaygın olarak kullanılan deprem izolatörlerinin özel sektörde daha yaygın hale gelmesi için çeşitli teşvikler ve indirimlerin uygulanabileceğini belirtiyor. Ayrıca, depremden hemen sonra kullanımının kritik olduğu yapıların öncelikli olması gerektiğini ve deprem riskinin yüksek olduğu tüm kamu binaları için bu teknolojinin kullanımının zorunlu hale getirilebileceğini belirtiyor.