Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla tam bağımsız Türkiye yolunda Altay’ın ilk teslimatı yapıldı
Altay Tankı, Ankara’daki törenle TSK envanterine girdi. Törene katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Altay'ın "Tam bağımsız Türkiye" hedefi doğrultusunda önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Altay Tankı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine resmen girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Altay Tanklarının TSK’ya Teslimat Törenine katılarak, Türkiye’nin tam bağımsız Türkiye hedefi doğrultusunda savunma sanayiinde yakaladığı ivmeyi vurguladı. Tören kapsamında Altay Tankı Seri Üretim Tesisi gezildi ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile birlikte üretim hatları incelendi. Erdoğan, sahada ve masada caydırıcı gücün önemine dikkat çekerek, yerli ve milli üretim anlayışıyla savunma ekosisteminin kararlılıkla büyütüldüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hava, kara ve deniz araçlarıyla destan yazıyoruz” diyerek, yerlilik ve bağımsızlık ekseninde atılan adımların kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Ambargolara rağmen bugün gelinen aşamanın tesadüf olmadığını, planlı ve uzun soluklu bir stratejinin sonucu olduğunu dile getiren Erdoğan, “Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız” sözleriyle savunma sanayiinde bağımsızlığın stratejik önemini öne çıkardı. Türkiye’nin yeni jeopolitik düzen içerisinde güçlü ve caydırıcı bir aktör olma iddiasını koruduğunu vurgulayan Erdoğan, “Önümüze çıkan engeller bizi sadece yavaşlatır; menzile varmamıza mani olamaz” mesajını verdi.
Seri Üretim Hattı
Altay Tankı Seri Üretim Tesisi, 63 bin metrekare kapalı alana sahip üretim hattıyla dikkat çekiyor. Tesiste 1.500’ü aşkın personel görev yapacak. Planlamaya göre, her ay 8 Altay Tankı üretilecek ve bununla birlikte aynı hatta 10 adet Altuğ platformunun da imal edilmesi öngörülüyor. Üretim takviminde sürdürülebilirlik ve verimlilik esas alınırken, parça tedarikinden nihai montaja kadar tüm süreçlerde yerli katkı oranı hassasiyetle korunuyor.
Tesisteki üretim modeli, kritik bileşenlerde kimseye bağlı olmamak üzerine kurgulandı. Ambargolar karşısında geliştirilen çözüm seti, tedarik güvenliği, yurt içi üretim kabiliyeti ve saha ihtiyaçlarına hızlı uyum başlıklarında toplanıyor. Bu yaklaşım, TSK envanterine giren her platformda olduğu gibi Altay Tankı için de standart bir ilke hâline getirildi. Erdoğan’ın konuşmasında altını çizdiği “takip eden değil, takip edilen ülke” vurgusu bu bağlamda üretim bandının kurumsal vizyonunu da yansıtıyor.
Milli Savunma Bakanı Güler: “Altay Muharebe Gücümüzü Artıracak”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, törende yaptığı değerlendirmede Altay Tankının muharebe gücünü artıracağını söyledi. Türkiye’nin dünya tarafından gıptayla izlendiğini belirten Güler, savunma sanayii projelerinin etkinliği ve gücünün bölgesel dengelerde rol model etkisi doğurduğunu vurguladı.
İlk Tankların Orduya Katıldı
Tören kapsamında Altay Tankının ilk teslimatı yapılırken, bu adım yalnızca bir platformun envantere girmesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayii ekosisteminin ulaştığı teknolojik eşiklerin de teyidi niteliği taşıyor. “Ulaştığımız noktayı asla yeterli bulmuyoruz” diyen Erdoğan, daha ileri teknoloji ve daha yüksek yerlilik oranı hedefinin altını çizdi. Böylece Altay’ın TSK’ya girişinin, yeni bir dönemin kapısını açtığı vurgulandı.
Altay Tankı Özellikleri
Altay Tankı modern harp sahasının tüm gereksinimleri gözetilerek geliştirildi. Tankın 120 milimetre, 55 kalibre ana silah sistemi MKE tarafından üretildi. NATO standardına uyumlu mühimmat kullanabilen bu sistemin toplam uzunluğu 7 metre 118 santimetre, ağırlığı yaklaşık 3 ton olarak veriliyor. Ana silah sistemi 3.000 metre etkili menzile sahip ve dakikada 6 atış yapabiliyor. Bu yapı, ateş gücü, isabet oranı ve operasyonel süreklilik açısından Altay’a belirgin bir üstünlük sağlıyor.
Altay’a entegre edilen yardımcı silah sistemi PMT 76/57T de MKE mühendislerinin imzasını taşıyor. Çanakkale’de destan yazan 57’nci Alaya ithafen adında “57T” ibaresi bulunan makineli tüfek, yaklaşık 12 kilogram ağırlığında ve dakikada 950 atış kapasitesine sahip. Bu değerler, tankın yakın tehditlere karşı hızlı ve etkin reaksiyon verebilmesini destekliyor.
Altay Tankı, 40 adet mühimmat taşıyabiliyor. MKE, 120 milimetre tank mühimmatı üretimiyle harp sahasında belirlenen hedeflerin etkili biçimde vurulmasını sağlayacak mühimmat ekosistemini de destekliyor.
Altay Tankı Projesi kapsamında yüklenici firma BMC’ye, şu ana kadar muhtelif miktarda “ana silah sistemi” ve “yardımcı silah sistemi” teslimatı MKE tarafından gerçekleştirildi. Burada yalnızca üretim ve teslimat değil, aynı zamanda teknik destek süreçlerinin de MKE sorumluluğunda yürütülmesi planlandı. Sürdürülebilir bakım-idame, yedek parça yönetimi ve saha destek kabiliyeti, TSK envanterindeki tankların yüksek görev oranı ile sahada kalış süresini doğrudan etkileyen unsurlar olarak öne çıkıyor.
Altay’ın üretim modeli, yerli tedarik zincirini güçlendiriyor. Kritik malzemelerde kimseye bağlı olmama hedefi doğrultusunda, ana sistemlerden alt bileşenlere kadar geniş bir yelpazede yerli üretim gözetiliyor. Bu, savunma sanayii şirketleri, mühendisler ve işçiler için ölçeklenen bir istihdam ve teknoloji tabanı anlamına geliyor. Üretimin her ay 8 Altay Tankı seviyesine ulaşması, TSK’nın modernizasyon programına hız katarken, sanayi kapasitesinin istikrarlı biçimde büyümesine katkı sunuyor.
Erdoğan’ın konuşmasındaki “yalnızca takip eden değil, takip edilen bir devletiz” vurgusu, modern silah sistemlerinden elektronik harp altyapısına uzanan geniş bir yelpazede Türkiye’nin teknoloji takviminin dikkatle izlendiğini ortaya koyuyor. SİHA/İHA alanındaki başarılar ve savunma projelerinin ölçeklenmesi, Altay gibi ana muharebe tankı projelerinin de küresel rekabet içinde konumunu güçlendiriyor. Genç beyinlere ve yerli mühendislik kabiliyetine yapılan atıf, insan kaynağı odaklı kalkınma anlayışını merkeze alıyor.

