Suriyeli bir yetkili Al-Ain News'e konuştu: BAE ile seçkin ilişkilerimiz var
Suriye Bakanlar Konseyi Başkanlığı Danışmanı Dr. Abdülkadir Azuz, Suriye ile BAE arasındaki seçkin ilişkilere övgüde bulundu.
Azuz, Al-Ain News'e, Suriye-BAE koordinasyonunun bölgede durumun sakinleştirilmesi ve istikrarın artırılmasında olumlu bir etkisi olduğunu söyledi.
Azuz, BAE'nin 2011'den bu yana ortaya çıkan Arap kaosunun tüm izlerini silmek ve ortadan kaldırmak için iyi ve net diplomatik çabalara sahip olduğunu vurguladı.
Suriyeli yetkili, Amerika'nın Suriye ve Irak topraklarındaki hedeflere yönelik son saldırılarının bölgedeki aşırıcılığı, terörizmi, kaosu ve istikrarsızlığı artırdığını değerlendirdi.
- Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, geçtiğimiz günlerde BAE'nin Suriye büyükelçisi Hasan Ahmed el-Şehhi'nin güven mektubunu teslim alırken, Şam, Suudi Arabistan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Abdullah el-Huraisi'nin gelişini bekliyor. BAE ve Suudi Arabistan’ın diplomatik varlığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu zamanda ortaya çıkmasının önemi nedir?
BAE Büyükelçisinin güven mektubunun teslim alınması, iki ülke aralarındaki iş birliği ve ilişkileri geliştirme çabaları çerçevesinde gerçekleşiyor. Ayrıca, her iki ülkenin siyasi liderlerinin işbirliğini geliştirme, Arap ilişkilerini güçlendirme ve ortak Arap eylemini pekiştirme konusundaki kararlılığını yansıtıyor.
BAE'nin, Suriye ile işbirliği ihtiyacına yönelik çözümler bulmaya çalışmak da dahil olmak üzere, 2011'de patlak veren Arap kaosunun tüm izlerini ortadan kaldırmak için iyi ve net diplomatik çabalar gösterdiğini vurguluyoruz. Suriye-BAE koordinasyonu, bölgede durumun sakinleştirilmesi ve istikrarın artırılmasında olumlu bir etkisi oldu.
- BAE-Suriye ilişkileri son zamanlarda dikkat çekici bir şekilde gelişti. İki ülke arasında yakın ve uzak gelecekte işbirliği olanaklarına ilişkin beklentileriniz nelerdir?
BAE ile, iki ülkenin ikili düzeyde ilişkileri güçlendirme çabaları ve iradesi ışığında son dönemde gelişen kadim tarihi ilişkilerimiz var. İki taraf, birçok Arap sorununu ve anlaşmazlığını ele almak ve bölgenin karşı karşıya olduğu zorluklarla yüzleşmek için ortak Arap eylemi geliştirmek için çalışıyor.
İki ülke, farklılıkların yapıcı diyalog ve ortak Arap eylemi yoluyla ele alınması gerektiğine inanıyor ve bunun bölgede hazırlanan tüm komplolarla yüzleşmenin tek yolu olduğuna inanıyor. Ayrıca sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde halklarımızın isteklerini gerçekleştirebileceğimiz daha istikrarlı ve güvenli bir dünya inşa etmeyi amaçlıyor.
- Amerika'nın Suriye ve Irak'ta çeşitli hedeflere yönelik son saldırılarına bakıldığında, bunların Suriye ve bölge üzerindeki etkisi nedir? Ortadoğu'da çatışmaların alevlenmesine yol açacak mı?
ABD'nin son saldırıları Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğinin ihlali anlamına gelirken, kaos ve istikrarsızlığı da artırdı.
Bu saldırılar, özellikle İsrail'in Filistin halkının iradesini kırma konusundaki başarısızlığı ışığında, Amerikan tarafının kaybedilen caydırıcılığı yeniden tesis etme girişimiyle gerçekleşti.
- Saldırılar gerçekleşmeden önce dolaylı diplomatik kanallar aracılığıyla bilgilendirildiniz mi?
Bize bilgi verilmedi ve Şam, Suriye'nin egemenliğinin her türlü ihlalini veya topraklarına saldırıyı reddediyor ve her türlü sorunun doğrudan diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyor.
Dengesizliğin tezahürlerinin daha büyük vahşetlerle giderilemeyeceğini görüyoruz. Son dönemdeki Amerikan saldırganlığı düzinelerce masum sivilin hayatına mal oldu.
- Suriye hükümeti son yıllarda IŞİD'in kalıntılarıyla mücadeleye katkıda bulundu ancak IŞİD'in Suriye'de veya diğer ülkelerdeki faaliyetlerine geri dönme olasılığına ilişkin güvenlik endişeleri veya tahminler var mı? Suriye hükümetinin terör örgütüyle kısa ve uzun vadede mücadele çabaları nelerdir?
Evet korkular var ve gelen bilgiler, Amerikan üslerinin bulunduğu bölgelerde Suriye ordusunun bulunmadığı için IŞİD hücrelerinin aktif olduğunu gösteriyor. Çünkü Amerikan güçleri terör örgütünün kalıntılarını takip etmelerini engelledi.