Akyener: Türkiye, yenilenebilir enerjide AB standartlarının üzerinde biz pozisyon elde etti | Al Ain Türkçe Özel
TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, Türkiye’nin yenilenebilir enerjide Avrupa Birliği standartlarının üzerinde bir pozisyon elde ettiğini belirterek “Temiz enerji kısmında da Avrupa’nın çok daha üzerine çıkmış olacağız” dedi.
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ve yerli petrol ile doğalgaz arama faaliyetlerinde gösterdiği artışı Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Akyener, Türkiye’nin bu konudaki hedeflerine ulaşmak için attığı adımlara da değindi. “Türkiye yenilenebilir elektrik gücü anlamında son 20 senede çok büyük hamleler yaptı. Mevcut gücü neredeyse 3 katına çıkarttı. Gayrisafi hasıla, büyüme, talep gibi hususlar da eş zamanlı değerlendirilmeli ama büyük başarı kaydedildi” diyen Akyener, “Öte yandan farklı YEKA modelleri de denendi. Devletin ihaleye çıkardığı alanlarda kurulu güç oluşturmayla alakalı çalışmalar da yapıldı. Devletin üzerindeki süreci sübvanse edebilmeyle alakalı yük de azalmış oldu, yerli teknolojiye yönelmek de pekiştirildi. Bu bağlamda kapasite artışı noktasında planlı bir aşama yakalandı” diye konuştu.
“TÜRKİYE TEMİZ ENERJİ KAPSAMINDA DA AVRUPA’NIN ÇOK DAHA ÜZERİNE ÇIKACAK”
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) standartlarının üzerinde bir pozisyonda yer aldığını vurgulayan Akyener, “Avrupa Birliği dünyanın yenilenebilir enerji bağlamında en başarılı yapıların başında gelir. Planlı yatırım noktasında dünyadaki en önemli yapıdır. Mevzuat sistemleri, modelleri, serbest piyasa oluşturma mantığıyla Avrupa Birliği öncü yapıdır. Türkiye, mevcut yenilenebilir enerji piyasalarının geliştirilmesi, temiz elektrik sertifikası gibi uygulamalarının hayata geçirilmesiyle Avrupa Birliği standartlarının üzerinde biz pozisyon elde edebildi. Temiz elektrik perspektifinden baktığımızda Türkiye, Avrupa ortalamasının üzerinde yenilenebilirden elektrik üretiyor. Temiz enerji klasmanında da Avrupa’nın çok daha üzerine çıkmış olacak. Yerli enerji konsepti noktasında yenilenebilir enerjiye yönelim de artacak” ifadelerini kullandı.
“YEKA MODELLERİYLE GİRİŞİMLER DEVAM EDECEK”
Türkiye’nin bu konuda attığı adımları hatırlatan Akyener “YEKA mekanizmalarında adım adım oynandı ve bu mekanizmalar geliştirildi. Büyük teşvik içeren bir sistemle başlanıldı yola daha sonra yerli teknolojiyi teşvik edecek hamleler yapıldı. Devletin verdiği alım garantilerinde yerli teknoloji kullanılmasıyla daha yüksek fiyatlardan alım garantisi temini sağlandı. Ekipman üretimi noktasında da ciddi teşvikler sağlandı. Türkiye hem rüzgarda, hem jeotermalde hem HES’te ortalama yüzde 90’ın üzerinde yerli üretim kapasitesine ulaştı. Bu büyük bir adım oldu. Bu süreci de destekleyen devletin üzerindeki yükü yatırımcıya atan orta ölçekli YEKA modelleriyle girişimler devam edecek” dedi.
Akyener şunları kaydetti:
“Bu yatırımların sonunda Doğu Akdeniz’de başlayan yerli milli enerji politikaları konseptinde kendi gemilerimizi aldık. Bölgedeki en büyük sahalardan biri olan Karadeniz keşfini gerçekleştirdik. Arama, üretim potansiyelimizi geliştirdik. Yakalanan bu sinerjiyle birlikte hem rezerv hem cari açıkta dışa bağımlılık gibi süreçler noktasında lehimize adımlar atabildik. Bakir alanlarda yeni rezervler keşfedebildik.
Türkiye bir milli enerji politikası noktasında yenilenebilir, nükleer, hidrokarbon alanında önemli yol kat etti. Türkiye’nin ilk nükleer tesisi yakın zamanda üretime alınacak. Kömürden elektrik üretimi de artırıldı. Türkiye’nin milli enerji politikası, ilk önce ülkenin arzını sağlamak ve bunu sağlarken yerli kaynaklara önem vermek bunu yaparken de mümkün olduğunca temiz enerji potansiyelini geliştirmek sıfır karbon hedefine ulaşmak. Buna ulaşırken sanayi ve üretimdeki büyüme hedeflerinden taviz vermemek şeklinde bir konsept çizebiliriz. Temiz ve yerli enerjiye önem veriliyor. Bu perspektifte milli büyüme hedefleri, talebin karşılanması gibi hususlardan da taviz verilmiyor.
Temiz sertifikalı elektrik piyasamız hazır. Avrupa Birliği ile eş zamanlı biz de bunu sürece dahil edeceğiz”