Tropik meyve üretimi artışı, Türkiye'de su kaynaklarına baskı yaratıyor
Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde tropik meyve üretimi artarken, su kaynakları üzerindeki baskı ve çevresel endişeler de derinleşiyor.
Türkiye, özellikle Akdeniz bölgesinde, yarı tropik ve tropik meyvelerin üretiminde son yıllarda önemli bir artış gösteriyor. Üretilen meyveler arasında muz, avokado, mango, ejder meyvesi ve passiflora gibi çeşitler bulunuyor.
Küresel ısınma ile birlikte artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, bu tür meyvelerin üretimi için elverişli koşullar oluşturuyor. Ancak, bu durum su tasarrufu çağrıları ile çelişiyor ve çevresel eleştirilere neden oluyor.
AŞIRI SU KULLANIMI VE ÇEVRESEL RİSKLER
Bu meyvelerin üretimi, özellikle Antalya ve Mersin gibi illerde yoğunlaşmış durumda. Yeraltı su kaynaklarının hızla azalmasına rağmen, üretim için derin sondaj kuyuları açılıyor. Bu durum, mevcut su kaynaklarının daha da azalmasına yol açıyor ve çevresel bir risk oluşturuyor.
PANDEMİ DÖNEMİNDE ARTAN ÜRETİM
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, pandemi döneminde bu tür meyve bahçelerinin sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirtiyor. Özellikle Alanya bölgesinde kurulan çok sayıda muz ve avokado bahçesi, yeraltı su kaynaklarının kurumasına ve verimsizliğe yol açmış durumda.
DAMLA SULAMA SİSTEMİNE UYGUN DEĞİLLER
Dr. Kesici'ye göre, bu tür meyve bitkileri damla sulama sistemine uygun değil ve fazla miktarda su tüketiyor. Özellikle mango, tropikal bir bitki olduğu için bol yağışlı ve sıcak iklim koşullarına ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle Türkiye'nin iklim şartlarına uygun olmadığı vurgulanıyor.
Kesici, Türkiye'de bu tür 50'ye yakın meyvenin yetiştirilmeye çalışıldığını ancak üretim yapılan yerlerin susuz kaldığına dikkat çekiyor. Mango gibi ağaçların çok fazla suya ihtiyaç duyması ve bu tür bitkilerin yer altı su kaynaklarını tüketmesi, üreticilerin verim alamamasına ve bazı üretim alanlarının sökülmesine neden oluyor. Dr. Kesici, üretimin devam etmemesi gerektiğini ve ithalata devam edilmesi gerektiğini savunuyor.
DÜNYADA BENZER ZORUNLAR YAŞANIYOR
Dünya genelinde tropik meyve tüketiminin artışı, su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Muz, ananas ve mango gibi meyvelerin yetiştirilmesi, yoğun su tüketimi gerektiriyor. Bu durum, özellikle su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde ciddi zorluklara yol açıyor.
Tropik meyve tarımında kullanılan kimyasal gübreler ve pestisitler, yeraltı su kaynaklarının kirlenmesine neden oluyor. Bu kimyasalların topraktan sızarak yeraltı sularına karışması, içme suyu kaynaklarının ve ekosistemlerin zarar görmesine sebep oluyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİ
İklim değişikliği, dünya genelinde su kaynaklarını etkiliyor. Tropik meyve üretiminin yoğun olduğu bölgelerde, iklim değişikliğine bağlı olarak yağış düzenlerindeki değişiklikler ve sıcaklık artışları su stresini artırıyor. Bu durum, hem meyve üretimini hem de bölgedeki su kaynaklarını olumsuz yönde etkiliyor.
Uzmanlara göre tropik meyve üretiminin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için sürdürülebilir tarım uygulamalarının benimsenmesi büyük önem taşıyor. Su tasarrufu sağlayan sulama teknikleri, organik tarım uygulamaları ve yerel ekosistemleri koruyacak tarım yöntemleri, bu konuda atılacak önemli adımlar arasında yer alıyor.