Kudubeş: Ziyaret Türkiye ve Mısır’ın ticari partnerliğini perçinleyecek / Al Ain Türkçe Özel
Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı’nın Türkiye ziyareti, iki ülke ticari ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası olarak yorumlanıyor. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Emir Kudubeş, ziyareti Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı Ahmed Samir Saleh, Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın daveti üzerine Türkiye'ye geliyor.
Ziyaret, ticaret bakanları düzeyinde 10 yıl sonra bir ilk olacak. Mısırlı bakanın heyetinde Mısırlı iş insanları da yer alıyor. Ziyareti ve olası sonuçlarını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Emir Kudubeş’le konuştuk.
Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanı Ahmed Samir Saleh'in Türkiye'ye ziyareti, iki ülke arasında ticaret ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını mı simgeliyor? Bu ziyaretin iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler üzerinde hangi potansiyel etkileri olabilir?
Öncelikle Ekonomik işbirliğinin güçlenmesi, iki ülke için de kazançtır. 2013 yılından beri yaşanan süreç nedeniyle Türkiye ile Mısır arasındaki ticaret hacmi bir miktar azalmış olsa da, bölgede Türkiye'nin hali hazırda en fazla ihracat yaptığı ülkelerden biri yine Mısırdır. 2022 yılı itibariyle Mısır’ın Türkiye’den ithalatı (yani Türkiye’nin ihracatı) 3,1 milyar dolar iken Mısır’ın Türkiye’ye ihracatı (yani Türkiye’nin ithalatı) 2,6 milyar dolardır. Daha basit ifade etmek gerekirse Türkiye Mısır’la ticaretinde 500 milyon dolar artı bakiyededir.
Türkiye’nin Mısır’a en çok sattığı ürünlere bakarsak; motorlu kara taşıtları (bunun büyük kısmı 1600 cc motor altı binek otomobil) , demir – çelik, metal ürünler gibi doğrudan sanayi ürünleri geliyor. En az satılan ürün grubunun başında ise meyve geliyor. Dolayısıyla hali hazırda sattığımız ürünlerin yanında potansiyel ürünlerimiz de mevcut... Bu da iki ülke ticaretinde ürün gamının daha da genişleyebileceği anlamına geliyor.
Burada değinilmesi gereken unsulardan birisi de bence Mısır’ın milli gelirindeki artış trendi. 2012 yılında yaklaşık 279 milyar dolar olan milli gelir 2022 yılı itibariyle 471 milyar doları aşmış durumda. Bu veri neden önemli; bir ülkenin dışarıdan mal ya da hizmet alabilmesi için öncelikle gelire ihtiyacı vardır. Diğer bir ifade ile bir ülkenin ithalatı geliri ile doğru orantılı çalışır. Yani geliri arttıkça ithalatı da artar.
İlişkilerin iyileşmesi inşaat sektörünün de hareketlenmesine imkan tanıyacaktır. Türk müteahhitlik firmaları Mısır'da bugüne kadar 1 milyar dolar değerinde 26 projeye imza attı. Eğer ticari ilişkiler daha da kuvvetlenirse bu projeler de şüphesiz artacaktır.
Sonuç olarak esasında 2013 yılından beri Türkiye ve Mısır arasında ekonomik ilişkiler hiçbir zaman durma noktasına gelmedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’den 2014 – 2020 yılları arasında Mısır’a 21,9 milyar dolarlık ihracat yapılırken, aynı dönemde Mısır’dan 12,1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu görüşmeler ve potansiyel anlaşmalar aracılığıyla Mısır, Türkiye’nin Kuzey Afrika’daki önemli ticaret partnerlerinden biri olma özelliğini perçinleyecek ve söz konusu ilişki sağlıklı ve sağlam temellere oturtulursa iki ülke ekonomisine de fayda sağlayacaktır.
İki ülke arasında karşılıklı yerli para birimleri ile ihracatın artırılması, döviz sorununu aşmak için etkili bir yöntem olabilir mi? Türkiye'nin enerji ithalatı ve ihracatı dengesinde bu tür bir yaklaşımın olası sonuçları neler olabilir?
Bir ülkenin parası diğer ülkeler tarafından kabul gördüğü ölçüde kuvvetlidir. Teknik ifade ile buna konvertibilite denir. Örneğin dünyanın en konvertibl parası tahmin edileceği üzere Amerikan Dolarıdır. Türk Lirası da konvertibl bir paradır. Nisan 1990’da IMF, Türkiye’nin başvurusunu değerlendirerek Türkiye’nin, IMF Ana sözleşmesinin 8. Maddesinin 2, 3 ve 4 numaralı bölümlerindeki yükümlülükleri kabul ettiğini ve dolayısıyla TL’nin konvertibl hale geldiğini duyurdu.
Ülkeler arası yerli para birimleri ile ticaret de ülke parasının konvertibl olmasının yanında rezerv para olmasını da destekleyecek dolayısıyla değerini arttıracaktır.
Türkiye ile Mısır arasında karşılıklı yerli para birimleri ile ihracat yapılması bunun oransal olarak arttırılması tabi ki yerli paranın değerlenmesine katkı sağlayabilir ya da en azından değer kaybını yavaşlatabilir fakat söz konusu döviz sorunu için başka tedbirlerin de alınması gerektiğini söylemek gerekiyor.
Burada yerli para birimi ile ihracatın yanında 2005 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’na değinmek faydalı olabilir. Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA), ülkelerin birbirleriyle imzaladıkları ve aralarındaki ticareti arttırmak için karşılıklı olarak ihracatın önündeki engelleri kaldırdıkları ikili anlaşmalardır.
Türkiye ile Mısır arasında imzalanan anlaşma 2007 yılında yürürlüğe girmiş ve bu sözleşmeye göre iki ülke kendi aralarındaki ticaretin kademeli olarak liberalleşmesini sağlamışlardır. Yapılan akademik çalışmalar da söz konusu anlaşmanın Türkiye dış ticaretine olumlu katkı sağladığını göstermiştir.
Mısır, yerel doğal gaz piyasasını serbestleştirmek ve özel sektör şirketlerinin ülkeye gaz ithal etmesini ve dağıtmasını sağlamak için yeni bir düzenleyici sistem üzerinde çalışmaktadır. Bu girişimler ile doğacak olan keşif ve saha geliştirme, rafineriler ve petrokimya projelerini takip etmek ve iş birliği fırsatlarını değerlendirmek Türkiye için faydalı olacaktır. Mısır hükümeti ayrıca yeni şehirler inşa etme, ulaşım altyapısını geliştirme ve daha iyi atık su arıtma ve su tuzdan arındırma tesisleri geliştirme üzerine büyük ölçekli altyapı projeleri planlamaktadır. Bu projelerden doğacak inşaat malzemeleri, makineler ve ara madde ihtiyaçları için verilecek teklifler Türkiye’ye ihracat geliri olarak geri dönüş potansiyeli taşımaktadır.
Bu ticari ilişkilerin gerçekleşmesi dövize talebi azaltarak söz konusu döviz sorununun çözümüne katkı sağlayabilir. Çünkü dövizin değerindeki artışın en önemli sebepleri ona olan talebin artması ya da arzının az olmasıdır. O talebin kırılması ya da bir şekilde döviz girişi ile arzın artması yerel paralar için olumlu bir adım olacaktır.