COP28 Başkanlığı’ndan yenilenebilir enerjiyi artırma çağrısı
COP28 Başkanlığı ve iki yenilenebilir enerji kuruluşu, bugün, küresel ısınmanın 1,5 santigrat dereceyi aşmasını önleme çabalarının bir parçası olarak hükümetleri 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmaya çağırdı.
Ülkeler, Kasım ayının sonlarında Dubai'de başlaması planlanan küresel iklim müzakerelerinin son turunda bu kapasitenin artırılması konusunda anlaşmaya varmayı umuyor.
İklim müzakereleri, 1,5°C tavan belirleyen 2015 Paris Anlaşması'nın uygulanmasındaki boşlukların kapatılmasına odaklanacak.
BAE'nin COP28 başkanlığı, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı ve Küresel Yenilenebilir Enerji İttifakı ortak bir raporda yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar "11.000 gigawatt'ın üzerine çıkması" gerektiğini söyledi.
Büyük ekonomilerin çoğu bu hedefe katılıyor. Çin, ABD ve Hindistan'ın da aralarında bulunduğu G20, Eylül ayında küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarma çabalarına devam etme kararı aldı.
Bilim adamları, karbondioksit emisyonlarını azaltmak için hızlı bir şekilde harekete geçilmezse, Dünya'nın önümüzdeki on yılda 1,5°C eşiğini aşacağını ve iklim değişikliğinin insanlar, yaban hayatı ve ekosistemler üzerinde en ciddi etkilerini ortaya çıkaracağını söylüyor.
Ancak COP28 toplantılarına katılan 200'e yakın ülke arasında anlaşmaya varmak kolay olmayacak.
Avrupa ülkeleri ve iklim değişikliğinin sonuçlarına karşı en savunmasız ülkeler, eğer ülkeler aynı zamanda iklim değişikliğine neden olan kirletici enerjiden de vazgeçmeyi kabul etmezlerse, temiz enerjiyi artırmayı kabul etmenin yeterli olmadığına inanıyorlar.
COP28'de yenilenebilir enerjiye ilişkin herhangi bir anlaşmaya, karbondioksit yayan fosil yakıtların aşamalı olarak durdurulması taahhüdünün eşlik etmesi gerektiğini söylüyorlar.
Bu taahhüt Suudi Arabistan, Rusya ve diğer fosil yakıta bağımlı ekonomilerin direnciyle karşı karşıya.
Raporda ayrıca enerji verimliliğinin iki katına çıkarılması ve belirli zaman dilimleri ve güçlü düzenleyici çerçevelere sahip hedeflerin yanı sıra mali teşvikler ve farkındalık kampanyaları çağrısında bulunuldu.