Türkiye'de yapay zekâ: Sanat eğitiminde yeni fırsatlar
Yapay zekâ, duyguları anlama yetisiyle sanat dünyasında devrim yaratıyor. Uzmanların görüşlerini sizin için derledik.
Yapay zekâ, 21. yy'da teknolojik anlamda öne çıkan en büyük gelişmelerden biri olarak dikkat çekiyor. Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (Sodimer) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan'a göre, yapay zekâ, kendisine verilen veriler üzerinden öğrenen bir organizma olarak, büyük miktarda metin ve görüntü verisi üzerinde eğitilerek duyguları ve fikirleri anlamaya başlayabiliyor.
Eraslan, yapay zekânın duyguları anlaması ve bunları sanata yansıtması konusunda hala gelişmekte olan bir teknoloji olduğunu belirtiyor. Yapay zekânın, insan duygularını daha iyi anladıkça, ürettiği sanat eserlerinin daha insani hissetmeye başlayacağını ifade ediyor.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık ise yapay zekânın günümüzde resim, müzik, edebiyat ve performans sanatları gibi birçok farklı sanat dalında üretim yapabildiğini vurguluyor. Kırık, yapay zekânın duyguları anlatabilmek için bilimsel yöntemler ve psikolojik testler kullanabileceğini düşünüyor.
Türkiye'de yapay zekânın insanı etkileyen sanatlar üretmesinin, sanat dünyasında önemli bir gelişme olacağını belirten uzmanlar, yapay zekânın sanata yeni bir bakış açısı getirerek, sanatın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabileceğini ifade ediyorlar. Türkiye'de yapay zekâ teknolojisinin henüz yeni gelişmeye başladığına dikkat çeken uzmanlar, bu teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, yapay zekânın insan duygularını anlatabilen sanatlar üretmesinin mümkün olabileceğini dile getirdi. Bu durumun aynı zamanda sanat eğitiminde yeni fırsatlar yaratabileceği de vurgulanıyor.