Merkez Bankası'nın faiz kararı öncesi yabancı yatırımcılar ne düşünüyor?

Merkez Bankası'nın 22 Haziran'daki toplantısı öncesi, büyük yabancı yatırım bankaları, yeni ekonomi yönetiminin faiz oranlarında önemli artışlar yapılacağını tahmin ediyor.
Dünyanın önde gelen yatırım bankalarının analistleri, 22 Haziran'da Hafize Gaye Erkan başkanlığında yapılacak olan Türkiye Merkez Bankası'nın ilk toplantısında faiz artırımı beklentisi içinde. Bu beklenti, Türkiye'nin ekonomi politikalarının yeni bir düzene oturtulması çerçevesinde şekilleniyor.
Geçtiğimiz ay göreve başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski bankacı Hafize Gaye Erkan'ı Merkez Bankası başkanlığına atamış ve bu atama Erkan'ın 2019'dan bu yana bu pozisyona getirilen beşinci kişi olmasını sağlamıştı. Ayrıca, Erdoğan uluslararası yatırımcıların takdirini kazanmış olan eski başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek'i Maliye Bakanı olarak atadı.
Türkiye ekonomisi, her döviz piyasası krizinde faiz oranlarını ciddi şekilde düşürüp ardından sert bir şekilde yükseltme eğilimi gösterdi. Son olarak Merkez Bankası, iki yıl önce yüzde 19 olan faiz oranlarını yüzde 8,5'a kadar indirdi. Bu ayın faiz kararı toplantısı ise gelecek perşembe günü yapılacak.
Bankaların öne çıkan tahminlerinden bazıları şöyle:
JPMorgan, 22 Haziran'daki toplantıda politika faizinin mevcut yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 25'e çıkacağını ve gerek duyulması durumunda daha küçük faiz artışlarının geleceğine dair sinyaller verileceğini tahmin ediyor. Yıl sonu politika faizi tahminini yüzde 30'da tutan banka, kredi koşullarındaki sıkılaşma nedeniyle 2023'ün ikinci yarısında bir resesyon beklentisi içinde.
Deutsche Bank, para biriminin son dönemde hızlı değer kaybının inandırıcı bir ilk faiz artışı gerektirdiğini savunuyor ve mevcut lira mevduat faizlerinin (yüzde 27) biraz altındaki seviyelerin yeterli olacağını düşünüyor.
Goldman Sachs, Merkez Bankası'nın marjinal borç verme faizinde büyük bir artış yapmasını ve döviz kuru istikrara kavuştuğunda marjinal oranın hızlı bir şekilde düşeceğini öngörüyor.
Morgan Stanley ise daha geleneksel politikaların uygulanacağı beklentisiyle, faizlerin Haziran ayında yüzde 20'ye, Ağustos ayında ise yüzde 25'e ulaşacağını tahmin ediyor. Ancak belirsizliğin çok yüksek olduğunu ve para politikasının ve ekonomik programın diğer yönlerinin uygulanması beklenene kadar para biriminde daha küçük hareketler olacağını öngörüyor.
Bununla birlikte, Türkiye'nin faiz politikasındaki hızlı değişikliklerle ilgili geçmiş deneyimlerine bakıldığında, kredibiliteyi artırmanın zaman alacağı, ancak bu dönüşün, döviz işlemlerine ilişkin daha sıkı düzenlemeler de dahil olmak üzere, daha geleneksel olmayan önlemlere başvurma riskini ortadan kaldıracağı görüşü benimseniyor.
Bütün bu tahminler ve beklentiler ışığında, önümüzdeki hafta yapılacak olan Merkez Bankası toplantısı Türkiye'nin ekonomi politikalarının geleceği açısından oldukça kritik bir öneme sahip.
Bu toplantı ve sonrasında alınacak kararlar, hem yerel hem de uluslararası yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini ve ülkeye yönelik yatırım stratejilerini şekillendirecek. Bu nedenle, toplantı sonuçları ve alınacak kararlar yakından takip ediliyor.