Wagner isyanı sonrası Afrika'da beklenen dört senaryo!
Wagner Grubu'nun isyanı sonrası Afrika'da ne olacağı belirsizliğini korurken, uzmanlar dört potansiyel senaryo üzerinde duruyor: Devamlılık, liderlik değişikliği, devralma ve Rus özel askeri şirketlerinin yükselişi...
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın önemli eksenlerinden biri olan Rus paralı askeri örgütü Wagner'in lideri Yevgeniy Prigojin'in kendi hükümetine karşı başlattığı isyan, tüm dünya üzerinde yoğun bir şekilde izlendi. Özellikle Wagner'in faaliyet gösterdiği bölgeler, bu gelişmeyi dikkatle takip etti.
Rusya'nın Şubat 2022'deki Ukrayna saldırısı, Wagner'in Ukrayna dahil olmak üzere Suriye, Libya ve Mali gibi ülkelerde çatışmalara dahil olmasına zemin hazırladı. Ancak, yoğun çatışmaların meydana geldiği Bahmut beldesinde, Wagner'ın önemli kayıplar verdiği ve Rus ordusunun yeterli desteği sağlamadığı belirtildi.
Bunun ardından, Wagner'ın lideri Prigojin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Ukrayna'daki ordu komutanı Valery Gerasimov'u Ukrayna'da savaşan Wagner birimlerine yeterli ikmal sağlamadıkları gerekçesiyle eleştirdi.
Bu durum, Rusya Savunma Bakanlığı tarafından memnuniyetsizlikle karşılandı ve Ukrayna'daki 'gönüllü oluşumların' haziran sonuna kadar bakanlıkla sözleşme imzalaması talep edildi.
Yaşananlar, Wagner üzerinde daha fazla kontrol sağlama çabası olarak değerlendirildi. Ancak, Prigojin bu talebi reddetti ve 23 Haziran'da Rus ordusuna saldırı tehdidinde bulundu. İsyanı başlatan bu olay, Wagner ve Rus ordusu arasındaki uzun süreli çatışmanın doruk noktası olarak kabul ediliyor.
Ancak, 24 Haziran'da Prigojin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun krizi çözme önerisini kabul ederek isyanı sonlandırdı. Prigojin, ayrıca Rus kanının dökülmesinden dolayı sorumlu olduklarını kabul ederek birliklerinin geri çekileceğini duyurdu.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Prigojin hakkındaki davanın düşeceğini ve 'isyancı liderin' Belarus'a gideceğini duyurdu.
Bununla birlikte, Wagner Grubu ve Prigojin'in geleceği hala belirsiz. Bu durum, özellikle Afrika'da Wagner Grubu'nun faaliyetlerine dayanan devletlerde endişe yaratıyor.
Wagner Grubu'nun Afrika'daki faaliyetleri, özellikle Libya, Mali, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Eritre, Burkina Faso, Kamerun, Mozambik, Zimbabwe, Madagaskar ve Cezayir gibi kıta ülkelerinde askeri, siyasi ve ekonomik faaliyetler içeriyor. Grubun madencilik ve kereste ticareti gibi yüksek gelirli ekonomik işlerle meşgul olduğu biliniyor. Prigojin'in bu ülkelerdeki faaliyetlerinin çoğunlukla kişisel bağlantılarından kaynaklandığı düşünülüyor.
Wagner isyanının başlamasından kısa bir süre sonra Libya'nın orta bölgesindeki bir Wagner üssüne hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırı, Rusya'nın Afrika'da önemli bir çatlak yaşadığının işareti olarak değerlendirildi. Bu durum, Wagner'in faaliyetlerinden uzun süredir rahatsız olan ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından da dikkatle izlendi.
Ancak, Afrika'daki Wagner'in geleceği hala belirsiz. Bu belirsizliğin çözülmesi, büyük oranda Prigojin ve Wagner milislerinin Rusya'daki durumuna bağlı.
TASAM Afrika Enstitüsü Eş-Direktörü Huriye Yıldırım Çınar, Afrika'da gerçekleşebilecek dört önemli senaryo öne sürdü:
- Wagner'in Afrika'daki faaliyetlerinin Prigojin liderliğinde sürdürülmesi
- Wagner'in liderlik ve komuta yapısını değiştirerek faaliyetlerini devam ettirmesi
- Wagner'in faaliyetlerinin, kaynaklarının ve gücünün Rus askerleri tarafından ele geçirilmesi
- Wagner'in faaliyetlerinin, kaynaklarının ve gücünün diğer Rus özel askeri şirketleri tarafından ele geçirilmesi
Hangi senaryonun gerçekleşeceği hala belirsiz. Ancak, Wall Street Journal'ın haberine göre, kriz sonrasında Rus yetkililer hızla Wagner'in etkin olduğu Suriye, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkeleri ziyaret ederek üst düzey temaslar kurmaya başladılar. Rusya'nın Afrika'daki çıkarları, Wagner'in çıkarlarından çok daha önemli.
Wagner'e güvenliklerini kısmen ya da tamamen emanet etmiş olan ülkelerde ise henüz herhangi bir endişe belirtisi görünmüyor.