Vatandaşın enflasyon beklentisi düşerken altın ve dövize ilgi sürüyor
Ağustos 2025’te halkın enflasyon beklentisi geriledi. Altın ve döviz tasarruf aracı olarak öne çıkarken dolarizasyon eğilimi sürüyor.

Halkın enflasyon beklentisi ağustosta geriledi. Altın ve döviz tasarrufta öne çıkarken dolarizasyon sürüyor. Beklentiler gelir ve eğitim düzeyine göre değişiklik gösteriyor.
Koç Üniversitesi ile KONDA Araştırma’nın ortaklaşa yürüttüğü Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi’nin Ağustos 2025 sonuçları açıklandı. Ankette, vatandaşların hem 12 aylık hem de yıl sonu enflasyon beklentilerinde düşüş gözlendi. Bu durum, hanehalkının ekonomik gidişata dair temkinli ama görece daha iyimser bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor.
Katılımcıların 12 ay sonrası için ortalama enflasyon beklentisi temmuzda yüzde 61 iken, ağustosta yüzde 59’a geriledi. Aynı şekilde yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 65’ten yüzde 62’ye düştü. Geçmiş 12 ay için hissedilen enflasyon oranı da yüzde 71’den yüzde 69’a indi.
Tasarruf tercihlerinde altın ve döviz ilk sırada
Anket, sadece enflasyon beklentilerini değil, hanehalkının tasarruf eğilimlerini de ortaya koydu. Vatandaşların önemli bir bölümü, önümüzdeki 12 ay içinde tasarruflarını altın ve döviz gibi geleneksel yatırım araçlarında değerlendirmeyi planlıyor.
Altın ve dövizin güçlü konumunu koruması, hanehalkı nezdinde dolarizasyon eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor. Bu da parasal sıkılaşma ve TL’nin cazibesini artırmaya yönelik politikaların henüz istenen etkiyi tam anlamıyla yaratmadığını gösteriyor.
Enflasyon beklentileri gelir ve eğitim düzeyine göre değişiyor
Anket verileri, enflasyon beklentilerinin sosyoekonomik faktörlere göre anlamlı farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Eğitim düzeyi düştükçe enflasyon beklentisi artıyor. Lise altı bireylerin beklentileri, üniversite mezunlarına göre daha yüksek seyrederken; lise mezunları ile üniversite mezunları arasında ise ters bir eğilim gözlendi. Üniversite mezunlarının beklentilerinin lise mezunlarına göre daha yüksek olması, hem gelir seviyesiyle hem de bilgiye erişim kaynaklarıyla ilişkilendiriliyor.
Gelir düzeyine göre bakıldığında ise ağustos ayında en düşük gelir grubunun enflasyon beklentilerinin, yüksek gelir grubuna göre daha düşük olduğu saptandı. Bu durum, yüksek gelir grubunun enflasyona karşı daha duyarlı olduğu veya ekonomik riskleri daha yakından takip ettiği şeklinde yorumlanabilir.
Enflasyon beklentisi ile ekonomi politikalarına güven ilişkili
Ankette dikkat çeken bir başka sonuç, ekonomi politikalarına duyulan güven ile enflasyon beklentileri arasındaki ters ilişki. Ekonomi yönetimine güven arttıkça enflasyon beklentilerinin düştüğü, güven azaldıkça ise yükseldiği görülüyor. Bu da iletişim ve güven inşa etmenin para politikasındaki etkisinin altını bir kez daha çiziyor.